TÜBİTAK destekli projeyle hidroksitirozolün koruyucu etkileri araştırılıyor

Karabük Üniversitesi öğretim üyeleri, zeytin yaprağında bulunan güçlü antioksidan hidroksitirozolün diyabete bağlı böbrek hasarına karşı koruyucu etkilerini dünyada ilk kez test edecek. TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Programı kapsamında yürütülen proje, diyabetin yol açtığı en ciddi komplikasyonlardan biri olan diyabetik nefropatiye yönelik yeni bir tedavi seçeneği sunmayı hedefliyor.

A W522499 01

Diyabette böbrek hasarı diyalize götürüyor

Türkiye’de ve dünyada hızla artan diyabet vakaları, kalıcı sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Bu sorunların başında gelen böbrek hasarı, yaşam kalitesini düşürürken ilerleyen evrede hastaları diyalize mahkûm edebiliyor. Projede, hidroksitirozol bileşiğinin bu tabloya karşı etkili olup olmadığı araştırılacak.

Proje ekibi ve bilimsel hedef

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulundan Dr. Öğr. Üyesi Derya Çınar yürütücülüğünde, Tıp Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Eyüp Altınöz, Dr. Öğr. Üyesi Feyza Başak ve Dr. Öğr. Üyesi Tansu Kuşat tarafından yürütülen çalışma, literatürde benzeri olmayan bir ilk olacak. Araştırmada diyabet modeli oluşturulan deney hayvanlarında hidroksitirozolün böbrek dokusu üzerindeki etkileri test edilecek.

Karabük'te gar sahası için kamulaştırma Resmi Gazete’de yayımlandı
Karabük'te gar sahası için kamulaştırma Resmi Gazete’de yayımlandı
İçeriği Görüntüle

“Yeni bir koruyucu madde bulmayı amaçlıyoruz”

Proje yürütücüsü Dr. Derya Çınar, araştırmanın önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Diyabet hastalarında böbrek hasarı üzerine bir çalışma planladık. Burada hidroksitirozolün etkilerini inceleyeceğiz. Amacımız tedaviye yardımcı yeni bir koruyucu madde bulmak. Araştırmamız kendi alanında tek.”

“Eczane raflarına girebilir”

Projede yer alan Prof. Dr. Eyüp Altınöz ise çalışmanın uzun vadeli etkilerine değinerek, “İlk kez zeytin yaprağındaki hidroksitirozolü bu kapsamda deneyeceğiz. Böbrekler üzerinde koruyucu etkisi kanıtlanırsa, tıpkı melatonin ve diğer antioksidanlar gibi eczane raflarında yer alabilir. Türkiye’nin zeytin üretim potansiyeli sayesinde ekonomik katkı da sağlayabilir” dedi.

Alternatif değil, destekleyici tedavi

Altınöz, hidroksitirozolün mevcut tedavilerin yerine geçmeyeceğini, destekleyici bir yöntem olarak değerlendirileceğini vurguladı:
“Mevcut protokoller devam edecek. Ancak bu çalışma, böbrek hasarının ilerlemesini durdurmaya yardımcı olacak alternatif bir tedavi seçeneği olarak insanlara duyurulacak.”

Uluslararası bilim dünyasına katkı

Biyokimyasal analizlerin Karabük Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Araştırma Laboratuvarı’nda, histopatolojik analizlerin ise Histoloji Araştırma Laboratuvarı’nda yapılacağı proje, sonuçlarıyla uluslararası akademik dergilere de taşınacak. Çalışmanın, diyabet kaynaklı böbrek hasarına karşı yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine öncülük etmesi bekleniyor.

Kaynak: İHA