Eğitim-İş üyeleri, ülkede derinleşen yoksulluğa, artan işsizliğe ve emek sömürüsüne karşı sert mesajlar verdi. Sendika, yaptığı yazılı açıklamada, “Birleşerek, birlikte mücadele ederek emeğin haklarını kazanacağız!” sözleriyle kararlılık vurgusu yaptı.
"EKONOMİ ŞAHLANDI DİYENLERE SORUYORUZ: EMEKÇİYE NEDEN YOKSULLUK DÜŞTÜ?"
Açıklamada, iktidarın yanlış ekonomi politikalarının bedelini emekçilerin ödediği belirtilerek, “Ekonomik krizle birlikte emeğin değeri her geçen gün daha da düşürüldü. Orta sınıf yok edildi, çalışanlar asgari ücrete mahkûm edildi. Şahlanan ekonomi masalında işçinin payına düşen; zam, zulüm ve yoksulluktur,” ifadelerine yer verildi.
İŞSİZLİK RAKAMLARI ALDATMACA, GERÇEKLER ÇOK DAHA AĞIR
TÜİK'in açıkladığı dar tanımlı işsizlik oranının %8,7 olduğuna değinilen açıklamada, “Gerçek işsizlik oranı %26,7’yi bulmuştur. Üstelik iş bulma umudunu yitirenlerin sayısı 2023’te 1 milyon 804 binken, 2024’te bu sayı 2 milyon 171 bine çıkmıştır. Bu durum, işsizliğin kalıcılaştığını gösteriyor” denildi.
GENÇLERİN UMUDU KIRILIYOR, EV GENCİ SAYISI REKORDA
Ne eğitimde ne istihdamda olan “ev genci” sayısının 15-24 yaş arasında 2 milyon 679 bine ulaştığı vurgulanarak, Türkiye’nin bu oranla OECD ülkeleri arasında ilk sırada yer aldığına dikkat çekildi. Ayrıca, kayıt dışı istihdam oranının %27,31 ile Avrupa'da zirvede olduğu belirtildi.
ASGARİ ÜCRET ARTMIYOR, YOKSULLUK DERİNLEŞİYOR
Açıklamada, TÜİK verilerine dayalı hesaplanan 22.104 TL’lik asgari ücretin, çalışanı daha da yoksullaştırdığı savunularak şu örnek verildi: “Birleşik Kamu-İş verilerine göre 2014’te 1 saatlik emekle 145 ekmek alınabilirken, bugün yalnızca 10 ekmek alınabiliyor. 2014’teki asgari ücret 6 çeyrek altına denk gelirken, bugün 3 çeyrek altına denk geliyor.”
SENDİKALAŞMA ENGELLENİYOR, EMEKÇİ YALNIZLAŞTIRILIYOR
Türkiye’de çalışan 16 milyon 864 bin işçiden yalnızca %14’ünün sendikalı olduğu, özel sektörde ise bu oranın %7,15'e düştüğü ifade edilerek emekçilerin örgütlenmesinin sistemli biçimde engellendiği belirtildi. Açıklamada, “T.N. Rotta ve R. Kumar’ın araştırmasına göre Türkiye, emek sömürüsünde 43 ülke arasında ikinci sırada yer alıyor” denildi.
EĞİTİM EMEKÇİLERİ BORÇLA AYAKTA KALIYOR, GEÇİNEMİYOR
Eğitim emekçilerinin ekonomik baskı altında ezildiği belirtilerek, “Borçla ay sonunu getirmeye çalışıyor, kredi kartlarıyla yaşam savaşı veriyorlar. Liyakatsiz yöneticilerin baskısıyla, çağdaş ve kamusal eğitim idealinden uzaklaştırılıyorlar” ifadeleri kullanıldı. ÖMK (Öğretmenlik Meslek Kanunu) düzenlemeleriyle emekçilerin daha da ayrıştırıldığı vurgulandı.
MÜCADELE ÇAĞRISI: GÜN, HAKLARIMIZ İÇİN OMUZ OMUZA VERME GÜNÜDÜR!
Eğitim-İş, açıklamasını mücadele çağrısıyla sonlandırdı:
“Bu böyle devam edemez! Bu değersizleştirmeyi kabul etmiyoruz! TÖS ve TÖB-DER’den devraldığımız mücadele ruhuyla, tüm eğitim emekçilerini omuz omuza vermeye çağırıyoruz. Fakir Baykurt’un dediği gibi, egemenlere ders verme günüdür bugün! Haksızlık karşısında susmamanın önemini, şimdi kendi hayatlarımızda gösterme zamanıdır. Safları sıklaştıralım! 1 Mayıs’ı gerçek anlamda bir bayrama dönüştüreceğimiz günlere olan inancımız tamdır.”