Bu hazan mevsiminde gelirseniz;

Soğuk mavi bulursunuz havasını Kars’ın,

Tarihi bazalt isyanları ise dört mevsimdir.

Heyecanla yaşayacağı kışa hazırlanır

Buzlu düşünceler içindeki

Sarıçiçekleri Çıldır’ın.

Ardahan ve Hanak’ın dağları ise;

Yatağı, yorganı ve yastığı ile hep yeşildir.

Damal’da Atatürk’ün gölgesini değil

Kendisini görürsünüz

Bu yüzden en güzel

Kırmızı durur başlarının üstünde,

Posof’u ise her zamanki gibi yedi renk bulursunuz…

DIŞ İLİŞKİLER

Türkiye Cumhuriyetinin özgür bir vatandaşı olarak seyahat hakkımı kullandım ve Türkiye’nin en ücra köşesinde bulunan doğduğum yerler, Kars’ta bulunan annem ve baba toprağını ziyaret ettim doyduğum kente geri döndüm… Hoş bulduk…

Benim seyahat etmem, dönmem gibi gereksiz konular elbette bu yazının konusu değildir.

Bu yazının konusu geleceğimizde yaşayacağımız zorlukları düşündükçe bu günleri mumla arayacağımızı çağrıştıran hazırlıklar ve benim paranoyak düşüncelerim…

Hep yazdım, yine yazıyorum, yazmaya devam edeceğim…

Yaklaşık 40 yıldır madenciliğin göbeğinde bulundum- bir ömür- desek doğrudur, değişik konumlarda bu güzelim ülkenin yeraltı ve yerüstü madencilik potansiyeli konusunda fikir sahibiyim, aklımın erdiğince çözüm yolları konusunda görüşler belirttiğim olmuştur, bütün bu veriler ışığında şunu kesin olarak söylerim ve aklımın erdiğince ispata da hazırım: Türkiye Cumhuriyeti Misak-i Milli sınırları içinde kalan bu coğrafyadaki madenler; değil Türkiye, birkaç Türkiye’ye yetecek potansiyele sahiptir, ama ne hikmetse her malzememiz olmasına rağmen bir türlü helva yapıp huzur içinde yiyemiyoruz.

Amerika’yı hiç sevmem, hatta derler ki: Dünyada darbe yapılmayacak tek ülke ABD dir çünkü bu ülkede ABD Büyükelçiliği yoktur… Amerika’nın dış politikasına hayranım, adamlar kendi ülkelerini çıkarları söz konusu olduğunda milyonların sebepsiz yere ölmesi bile umurlarında olmuyor ve işin en acı tarafı ise elini ateşe sürmeden şeytansı yöntemlerle kardeşi kardeşe kırdırarak bu işi yapıyor sonra kenara çekilip kıs kıs gülüyor, hem de dünyanın gözü önünde, kimse de ses çıkaramıyor çünkü kendisini dünyanın egemeni sayıyor.

Çok gerilere gitmeyeceğim, ABD’ nin yerli işbirlikçileri ile sahneye koyduğu yüzlerce entrika örneği verebilirim ve bunu çoğunuz biliyor, son yaptığına bakalım: Artık sıcak savaşın kazananı olmayacağını bildiğinden şimdi sırada ekonomik savaş taktiği var, ABD nin hedefinde Rusya ve Çin tehlikeli rakip olarak bulunmaktadırlar ve dikkat ettiyseniz önce Çin’e ek vergiler koyarak köşeye sıkıştırmaya çalıştı, şimdi sırada Rusya var ve bizim gibi her yaptığını onaylatacak ülkelerle anlaşmalar yaparak Rusya’yı köşeye sıkıştırmaya çalışıyor, aslına bakılırsa dış politikada can-ciğer dostta yoktur, kanlı bıçaklı düşman da yoktur, dış politikada duygusallık da yoktur, salya-sümük ağlamak da yoktur, dış politikanın tek maddesi ve her dönem geçerli olan bir şartı var:Ülke çıkarları, her ülke kendi çıkarlarını profesyonelce koruduğu ve savunduğu sürece vatanseverlik ruhu dahada pekişir.

Şiirle başlayan yazımı nerelere sürükledim, daha yazacak çok şey var şimdilik bu kadar hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.