Birikim yapmanın ve para yönetiminin yaşamımızdaki rolü çok büyük. 90 yaşına kadar çalışmayı bekleyemezsiniz değil mi? Öyleyse neden bazı insanlar daha fazla para biriktirmek için çaba sarf etmiyor? İşte nedenleri:
FİNANSAL STRES
FİNANSAL STRES
Çoğu kişi için para konusu tabudur. Özellikle de çok fazla borcu varsa. Ve sırf bu yüzden finansal hayatının yönetimini ele almakta güçlük çeker. Çünkü bu onları daha da fazla strese sokar.
Bu planlı yaşamayı da engeller. Bir hedef belirlemek ve başarmak, kendiyle mücadele halinde olan insanlar için imkansız görünür.
Bir şeyi düzeltmek için nedenini belirlemelisiniz. Bu çıkmazdan çıkmanın bir yolu da harcama alışkanlıklarınızı anlamaktır. Stresli olduğunuzda siz de var olan ‘’ihtiyacınız olmadığı halde alışveriş yapma ya da aşırı yemek yeme’’ gibi sakıncalı harcama davranışlarınızı tanımlayın. Bu alışkanlıkları bıraktığınız takdirde gerçekten finansal iyilik haline bir adım daha yaklaşmış olacaksınız.
GELİR DÜŞÜŞÜ
Para yönetiminde en kötü an gelir akışlarınızdan birini kaybettiğiniz veya maaşınızda ani bir düşüş yaşadığınız zamandır. Birden fazla masrafı kesmeniz gerekir ve bir aileniz ve çocuklarınız varsa daha da zor olabilir.
‘’Faturaları ödedikten sonra geriye hiçbir şey kalmazken nasıl tasarruf edebilir?’’ diye düşünebilirsiniz. Aylık bütçenizde her zaman birikiminiz varsa, finansal durumunuzun durumu daha iyi olacaktır.
Yapabileceğiniz ilk şey, gerçekten ihtiyacınız olmayan masrafları azaltmaktır. İstek ve ihtiyaçları birbirinden ayırın. Gerçekten ihtiyacınız olmayan şeyler için harcamayı azaltın.
Giderleri kısmak istemiyorsanız yapabileceğiniz başka bir şey, eskisinin yerini alabilecek başka gelir kaynağı bulmaktır. Önemli olan, ne olursa olsun önceliklerinizden biri birikim yapmak olmalıdır.
ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK
Durumunuz kötü göründüğünde umudunuzu kaybetmek başka bir çözüm aramaktan çok daha kolaydır. Öğrenilmiş çaresizlik, insanların istikrarlı olarak algılanan bir içsel özelliğe olumsuz sonuçlar atfettiği benzer bir olgudur.
Örneğin, para biriktirmede sorun yaşayan biri, sorunu ‘’Ben buyum!” ile ilişkilendirir, o zaman döngüyü kırmakta daha çok zorlanır. İçinde bulunduğu durum üzerinde herhangi bir kontrol sahibi olduğuna inanmayan birey, çözüm odaklı bir zihniyete yönelemez. Bir şeyden vazgeçmek onunla savaşmaktan daha kolay gelir…
DÜŞÜK GELİR
Bazı insanlar şöyle der; ‘’Gelirim şu an birikime yetmiyor daha yüksek olduğunda biriktireceğim.’’ Şahsen, bu tamamen bir bahane ve muhtemelen listedeki en riskli durum. İşleri daha sonraya ertelemek nadiren işe yarar. Geleceğin ne olacağını gerçekten kim bilebilir?
ALIŞKANLIK OLUŞTURULMAMASI
Para ve birikim söz konusu olduğunda ısrarcı olun. Bir harcama alışkanlığının pekişmesi uzun sürmez. Para alışkanlıkları ergenlik döneminde gelişir. Borç kişiseldir; herhangi bir hatayı kabul etmek de zor olabilir. Alışkanlıklarını sürdürme konusunda inatçı olma eğiliminde olan bireyler için, döngüyü kırmak büyük bir sarsıntı gerektirir.
EBEVEYNLİK ETKİSİ
Para yönetimi söz konusu olduğunda, çocukken öğrendiklerimizde ebeveyn etkisi büyük rol oynar. Çocuklukta ebeveynlerimizi taklit etme eğilimindeyizdir. Bu nedenle ebeveynlerimiz esnek davrandıysa, harcamaya da yönelme eğilimindeyizdir.
ZENGİN EBEVEYNLER
Zenginlik ve işletmeler gelip gitme eğilimindedir, yüzyıllardır faaliyet gösteren şirketler vardır, ancak bu finansal krize karşı savunmasız olmadıkları anlamına gelmez.
Zengin ebeveynlerin tümü çocuklarını hak sahibi yetiştirmese de çocuklarına para yönetimi ve birikimin önemini öğretmelilerdir.
Bir miras bekliyor veya ebeveynlerinizin yarattığı aile şirketini yönetiyorsanız, her zaman düzenli olarak birikim yaptığınızdan emin olun. Bu aynı zamanda çocuklarınıza paralarını biriktirmeyi ve bundan nasıl fayda sağlayabileceklerini öğretmenin yollarından biridir.
