Halkımız normal insani değerleri aşan veya zorlayan işlere, yeni deyimler, yeni kelimeler, yeni ifadeler bulmakta pek mahirdir.
Mesela o kıvrak zekasıyla, her hangi bir gayesi olmayan vey...
Halkımız normal insani değerleri aşan veya zorlayan işlere, yeni deyimler, yeni kelimeler, yeni ifadeler bulmakta pek mahirdir.
Mesela o kıvrak zekasıyla, her hangi bir gayesi olmayan veya hiçbir şekilde faydası olmayan bir işe, birine,
abudik gubidik herif veya
abudik gubidik işler der.
Meslela, yalan ,dolanla ve sahtekarlıkla bir işi kendi çıkarlarına uygun hale getirme çabalarına ,
alavere dalavere işler der.Bunlardan biri olan ,yazımın başlığındaki
indire gandi işler veya
indire gandi yapmak deyimini,uyanıklık yaparak para veya mal çalma işleri yapanlar için söyler.
İndire Gandi Hindistan da iki dönem başbakanlık yapmış 1984 ölmüş Hindistan ın ilk kadın başbakanıdır. Hakkında çıkan yolsuzluk iddialarından dolayı, onun ismi, halkımız arasında, bilhassa, milletin, devletin parasını çalmanın ve hızsızlık yapmanın bir deyimi haline gelmiştir. Gandi yolsuzluk yaptı mı, yapmadı mı bilmem ama durum bu.
Biz, halk arasındaki ifade üzerinden devem edersek, Millet olarak bu indire gandi işlerden bir türlü kurtulamadık, kurtulamıyoruz.
İnsanımızı üzen, derinden yaralayan, rencide eden çirkin işlerin, resmi ihalelerin yapıldığı bazı kamu kurumlar ve bilhassa bazı Belediyelerde cereyan ettiğini veya iddia edildiğini, rüşvet, yolsuzluk, irtikap ve bu sebeplerle görevden alma veya tutuklama haberlerini, yazılı ve görsel medyada, sosyal medyada, esefle izliyoruz.
Bu gün İl Belediyelerinde Başkan maaşları en az 50 binden başlayıp 60-70 binlere hatta belki de daha yukarılara doğru çıktığı konuşuluyor. Bunun,büyük şehir belediyelerinde ,90-100 binler ve üzerinde olabileceğini tahmin ediyorum. Başkan yardımcılarının ise 25-30 binlerden başlayıp görev gereği 50 binlere kadar maaş alabildiği ifade ediliyor. Buna rağmen bir kısım Başkanlarla ilgili indire gandi dedikoduları veya suçlamaları durmak bilmiyor. Bunları duyunca, ateş olmayan yerden, duman çıkmaz, minareyi çalan kılıfını hazırlar, bal tutan parmağını yalar, deyimleri de peş peşe sıralanıyor.
Bir deyim daha var ,
Kavun değil ki arkasını koklayasın.Kavunun arkasını koklayınca ,tatlımı,tatsız mı anlayabilirsiniz. Dışından bakınca, tamam bu iyi diyorsun, gerçek kokusu sonra ortaya çıkıyor. Parmak yalayıcı mı, minarenin kılıfçısı mı, indire gandici mi, bilmek mümkün değil.
Bir kısım, maneviyatı dumura uğramış, insani değerlerden yoksun, ard niyetli kişilerin, gerçek karakterlerini gizleyerek, bir şekilde, etkin makam ve mevkilere gelmesi veya getirilmesiyle, gayri meşru işlerin pis kokusu mütedeyyin insanımızı son derece rahatsız ediyor.
Toplumumuz artık bunlardan bıkmış vaziyette. Bu indire gandi işler acı bir gerçek olarak,milletin en büyük yaralarından biri haline geldi.Bunları yapanlarda utanma, arlanma,yüz kızarma diye bir şey yok.En kötüsü,bir kesimde de, sıradan ,kanıksanan bir durum ortaya çıktı.Bir kısım vatandaş, götürüyor amma iş de yapıyor, diyebiliyor.
Millet, siyaset kurumundan, etkin ve caydırıcı kanunlar çıkartarak, her türlü gayrimeşruluğun önüne geçilmesini bekliyor.
Şuyuu vukuundan beterdir diye bir sözümüz daha var, gerçek olmayan bir işin dilden dile dolaşması, gerçek olmasından daha kötü, daha zararlıdır anlamında söylenir.
Şehirde,yine,indiregandi işler, dilden dile, kulaktan kulağa dolaşıyor.Doğru mu,yalan mı bilmiyorum,lakin, indiregandi işlerin gerçekten,
şuyuu vukuundan betermiş.!
Yazan: Ahmet Baysan