Kabul edilir, bir gerçek var ki; her mevsimin kendine göre ayrı bir güzelliği vardır.

Elbette yaşadınız coğrafyanın, yani dolayısıyla iklimin buradaki etkisi tartışılmaz bir gerçektir.

Yaz mevsiminin ayrı bir güzelliği ve rahatlığı olsa da, kış mevsiminin huzuru da bambaşkadır.

Soğuk bir kış gününün, sıcak sobalı bir gecekondu evinde dünyaya gelmiş, benim gibi birisi için, kış mevsiminin huzurunu en iyi kimse anlayamaz.

Geride bıraktığım kırk yılı aşkın zamana baktığımda, kış mevsiminin içimde bıraktığı izler, bugün gibi hafızamda...

Her daim dumanı tüten eski ama sıcacık sobamız, yine o  sobanın arkasında minder üzerinde yatan iki miskin kedimiz ve daha önemlisi o sıcacık sobanın üzerinde içinde fokur fokur huzur kaynayan, su dolu ibrik...

Kış esasında, yoksulluğun ve hüznünde adıdır.Kimi zaman hastalığın, üşümenin, işsiz kalan babaların çaresizliğinin, kyk yurtlarında veya cezaevlerindeki soğuk odaların da adıdır.

Doğu Anadolu bölgesinde, yüksek öğrenimini tamamlayan birisi olarak da iyi bilirim ki; Muş'un yada Bitlis'in kimi zaman köy kahvenelerinde kaçak çay içmenin, kimi zaman da Muş Ovasının yalancı güzelliğinde, kar tüm kenti esir aldığında, bir Türkü gecesinde kar yağışını izleniminin huzurunu, mutluluğunu ve güzelliğini tarif edemem.

Kış da Özlenir  mi derseniz?...Özleniyor işte...

Murat İleri

I M G 20240102 W A0019