Eğer Zonguldak, Bartın ve çevresinde yaşıyorsanız ve elinizde bir “İş İnsanı” kimliğiniz varsa, arabanıza atlayın, bu bölgeye bir de iş insanı gözüyle bakın, Bu konularda...

Eğer Zonguldak, Bartın ve çevresinde yaşıyorsanız ve elinizde bir “İş İnsanı” kimliğiniz varsa, arabanıza atlayın, bu bölgeye bir de iş insanı gözüyle bakın, Bu konularda çok yazıldı, çok çizildi, çok şeyler söylendi ama gidip görmeden ,yapılanları kendi gözünüzle görmeden söylenenlere kanmayın.

Zonguldak’tan başlayan tünel zincirleri Kilimli, Filyos, Kokaksu yakınlarında Filyos Irmağının kıyısında bitmiş olacak, Zonguldak’tan bu bölgeye kadar hem tüneller, hem de viyadüklerin çoğunlukta olduğu bir yol güzergahı yapılıyor ve yakın tarihte tamamlanacak. Benim bu bölgelerde epey çalışamam oldu, ama ben bir iş insanı değilim, bazı detayları göremem, bu saymış olduğum; Tünel-Viyadük ve yol güzergahlarının geçtiği bölgelerde radikal bir değişim olacağını söylemek kehanet değil, bir realitedir, dünyanın her yerinde bu tip faaliyetler radikal değişimlere sebep olmuştur ve bu eşyanın tabiatında var. Sırf tarihe not düşmek için yazmıyorum, bu bölge insanı elindeki ekmeğini yıllardır herkesle paylaşıyor, ekmeğini paylaştığı insanlar yükünü tuttu mu; açken elinden beslenen, havalanınca kafana s.çan güvercin gibi uçup gittiler, şimdi öyle bir durum olmasın diye peşinen söylüyorum: Bu bölge yakın tarihte radikal değişimlere hazır lütfen herkes buna göre bu bölgeye gelsin, gözlemlerini yapsın, hem kendi geleceğini, hem de bölgenin geleceğini planlasın.

Ben sadece yol güzergahını yazmaya çalıştım, bir de Filyos ırmağının deltasındaki devasa faaliyetleri görseniz daha sağlıklı bilgi sahibi olmuş olursunuz. Bizim siyasetçilerimiz hala ufak hesaplar yüzünden global düşünmeye ve yol göstermeye zamanları olmuyor, bütün bu saymış olduğum oluşumlar aslında bölge siyasetçilerinin görevidir, bu güne kadar bölge kamuoyunu bilgilendirdiklerine şahit olmadım, olmuşlarsa da ben kaçırmışım. Öyle yada böyle bu bölgede yaşanacak radikal değişimlerden bu bölge insanının daha çok sebeplenmesi gerekir çünkü: Bölgede yapılacak çeşitli sanayi faaliyetleri sonucu yaşanacak olacak çevresel felaketlerde en çok bu bölge  ve yakın çevresi etkilenecek, şunu da çok iyi biliyoruz ki ; Kapitalist sistemlerde gölgesinden faydalanılmayan ağaç gözünün yaşına bakılmaksızın kesilir, hele bizim gibi kalkınmada emekleyen ülkelerde rant her şeyin önünde gelir, çevre, insan ve diğer habitat sahipleri zurnanın son deliğidirler, espri yapmıyorum görünen köy kılavuz istemiyor, madem böyle bir risk bu kadar yakın ve merkezi yönetim uygulamada karalı bizde diyoruz ki; bu pastada en büyük pay sahibi bu bölge insanı olmalıdır.

Yazan: Mehmet Çelik