MÜFTÜ YARDIMCISI TÜRKSOY’DAN ULU CAMİİ’NDE TARİHİ MESAJ: “İSTANBUL BİZE VATANDIR, BORCUMUZ MİNNETTİR”
Zonguldak İl Müftü Yardımcısı Kemal Türksoy, Ulu Camii’nde verdiği vaazda İstanbul’un fethinden bugüne uzanan tarihsel sürece dikkat çekti. Türksoy, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e kadar uzanan kahramanları rahmetle andı.
“İSTANBUL’U FETHEDENLERİ DE, KURTARANLARI DA RAHMETLE ANIYORUZ”
Vaazında İstanbul’un hem fethi hem de işgalden kurtuluşunun önemine vurgu yapan İl Müftü Yardımcısı Kemal Türksoy, şunları söyledi:
“Fatih Sultan Mehmet Han Hazretleri ve kahraman ordusunu rahmetle anıyoruz. Ancak İstanbul sadece fethedilmedi, aynı zamanda sahiplenilmek istendi. 1919’da İstanbul işgal edildi. Dört yıl süren bu karanlık dönemin ardından 1923’te yeniden özgürlüğüne kavuştu. Bunu sağlayan devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını da rahmet ve minnetle anıyoruz. İstanbul bizim vatan toprağımızdır. Bize bu vatanı emanet eden tüm şehit ve gazilerimize Mevla’dan rahmet diliyoruz.”
“KURBAN ETİ KASAP ETİNE BENZEMEZ, RUHANİ BİR LEZZET BARINDIRIR”
Vaazında Kurban ibadetine de değinen Türksoy, kurban etinin yalnızca fiziksel bir gıda olmadığını, içinde maneviyat taşıdığını ifade etti.
“Kurban eti kasap eti değildir. Onda Allah rızası, paylaşma, şükretme ve ibadet bilinci vardır. Kurban kesmek Allah’a teslimiyetin göstergesidir. Kurban yalnızca Allah için, Allah’ın belirlediği zamanda kesilir. Başka bir kişi için, özel bir olay adına kurban kesmek dinen caiz değildir.”
VEJETARYENLERE TEPKİ: “KURBAN, SADECE BİR ET MESELESİ DEĞİLDİR”
Vejetaryen yaşam tarzına da atıfta bulunan Türksoy, “Et yememek bireysel bir tercih olabilir ancak Kurban ibadeti bu tercihlerin üzerinde ilahi bir yükümlülüktür” diyerek şöyle konuştu:
“Kurban sadece yemek değildir. Bu ibadetin ruhunda ihtiyaç sahiplerine ulaşmak, Allah’ın rızasını kazanmak vardır. Kurban, vicdanı, sadakati ve toplumsal adaleti temsil eder. Yüce Rabbimiz Hac Suresi 37. Ayet’te açıkça bildiriyor: Allah’a ulaşacak olan ne etiniz ne kanınızdır; Allah’a ulaşacak olan sizin takvanızdır.
“KURBANIN RUHU NİYETTİR, GÖSTERMELİK İÇİN KESİLEN ETTEN HAYIR GELMEZ”
Kemal Türksoy, kurbanın kabulünün niyete bağlı olduğunu vurguladı:
“Kurban keserken ‘komşuya ayıp olmasın’, ‘elalem ne der’ düşüncesiyle değil, yalnızca Allah rızası için niyet edilmeli. İbadetin özü niyettir. Gösteriş için yapılan kurban Allah katında kabul görmez.”
“İBRAHİM PEYGAMBER’İN TESLİMİYETİ, BUGÜN HER KURBANDA HAYAT BULUYOR”
Türksoy, Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’i Allah’a kurban etmeye hazır oluşunu hatırlatarak bugünkü kurban ibadetinin özünün oraya dayandığını ifade etti:
“Hz. İbrahim’in teslimiyeti, bugün her kurban ibadetinde yeniden can bulur. Allah, Hz. İsmail’in yerine kurban edilmek üzere bir koç gönderdi. O günden bu yana kurban, teslimiyetin, sadakatin ve imanın sembolüdür. Bu ibadet şekliyle değil, öz niyetiyle makbul olur.”
“ALLAH RIZASI İÇİN KESİLEN KURBAN, TOPLUMSAL ADALETİ BESLER”
Vaazının sonunda Müftü Yardımcısı Türksoy, kurbanın sadece bireysel bir ibadet değil, toplumsal sorumluluk taşıyan bir ibadet olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
“Kurban sadece et dağıtmak değildir. Fakire, yoksula, yetime ulaşmaktır. Allah’ın rızasını kazanmak isteyenler bu bilinçle hareket etmelidir. Kurban, dini olduğu kadar insani bir vecibedir.”