Endüstriyel gelişme eksikliği eleştirildi
Yavuzyılmaz, biyomedikal, havacılık, savunma ve uzay sanayisi gibi alanlarda kullanılan nadir toprak elementlerinin keşfinin yıllar öncesine dayandığını ancak endüstriyel tesislerin kurulumu konusunda herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini belirtti.
“Anlaşılıyor ki AK Parti'nin amacı, milli servetimiz olan nadir toprak elementlerini ülkemizde zenginleştirmek değil; bu paha biçilmez madenleri cevher hâlinde ucuz fiyata yurt dışına satmak,” dedi. Yavuzyılmaz, bir kilogram nadir toprak elementinin fiyatının bir kilogram demirin bin katı olduğunu vurgulayarak konunun önemini öne çıkardı.
Ulusal çıkarlar ve stratejik kaynak vurgusu
CHP Genel Başkan Yardımcısı, bu kaynakların yabancı ülkelere devredilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Türkiye’nin kendi teknolojisini geliştirmesi, endüstriyel tesislerini kurması ve rafinasyon ile ileri teknoloji süreçlerini ülke içinde gerçekleştirmesi gerektiğini ifade etti.
“Üretim planlaması, Meclis denetimi ve çevresel sağlık etki değerlendirmesi yapılmadan bu kaynakların kontrolü başka ülkelerin eline geçmemelidir,” diye ekledi.
Uluslararası boyut ve iddialar
Yavuzyılmaz, ABD’nin Türkiye’deki nadir toprak elementleriyle ilgilenmediği yönündeki açıklamaları eleştirerek Amerikan belgelerini gündeme getirdi. 5 Mart 2025 tarihli Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi tutanaklarına atıfta bulunan Yavuzyılmaz, Trump yönetiminin Türkiye’deki 694 milyon tonluk nadir toprak elementi yatağına göz diktiğini belirtti.
Yavuzyılmaz, “Eğer Türkiye masaya oturamazsa, bu boşluğu Çin gibi rakip ülkeler dolduracak. İşin özü, Türkiye’nin kaynaklarını korumak için stratejik hamleler yapması zorunludur,” dedi.
Ayrıca, 25 Eylül 2025’te gerçekleşen görüşmede Erdoğan’ın Trump ile yaptığı pazarlıklar ve istenilen taleplerin karşılanması konusuna da dikkat çekti.
Nadir toprak elementleri Türkiye’nin geleceği için kritik
Yavuzyılmaz, konuşmasını, nadir toprak elementlerinin Türkiye’nin stratejik hazinesi olduğunu vurgulayarak tamamladı. “Bu kaynaklar, ülkemizin geleceği, milli teknolojimiz ve endüstriyel bağımsızlığımız için hayati önemdedir. Gerçekten vatanını sevenlerin planı, kaynakların Türkiye’de işlenmesini ve ülke ekonomisine kazandırılmasını sağlamaktır,” diye konuştu.