Başkan Erkmen, yazılı basın açıklamasında, şunları kaydetti:
“Önce hesap sorun, sonra övünün. Gerek Milletvekili Muammer Avcı, gerekse AKP İl Başkanı Mustafa Çağlayan arkadaşlarımız Zonguldak-Devrek arasındaki tünel ve yol çalışması hakkında bilgi verdiler.
Aradaki tek fark, Muammer Avcı’nın tünelin içinden resimle, Mustafa Çağlayan’ın ise tünel dışından bilgi vermesi oldu. Buna göre tünelin gidiş yönünün tamamlandığı, geliş yolunun ise 2,5 ay içinde bitirileceğini açıkladılar. Yapılan hizmet, güzel bir çalışmadır. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Çünkü Zonguldak için kim taş üstüne, taş koyarsa bizce kıymetlidir. Özellikle can güvenliği için gerekli bir yapıydı. Tabi ki teşekkür edilir.
Ancak, teşekkür yanında arkadaşlarımıza bir hususu hatırlatmak ve bu konuda bir şey yapıp yapmayacaklarını veya ne yaptıklarını sormakta bizim görevimiz. Bu yapı ilk olarak düşünülmeliydi. Yapının yan tarafında uzun bir istinat duvarı daha birkaç sene önce yapıldı. Bu istinat duvarının oradaki akıntıyı durdurmayacağı açık olarak belliydi. Bunun yanlış olduğunu, devletin parasının sokağa atıldığını söyleyen Zonguldak’taki kara yolcu arkadaşların başına neler geldiğini, nereye gönderildiklerini görmezden geliyorlar. Dolayısıyla Devletin ne kadar parası çöpe atıldı, niye ilk yapıda ısrar edildi, edenler kimlerdi? Bununla ilgili bakanlığa teşekkür yanında, bunları da sorma ihtiyacı duyuyorlar mı? Sonucu da bugünkü gibi iftiharla açıklayabilirler mi. Çünkü israf dediğimiz olay budur. Zonguldak’ın başka bir ihtiyacı için kullanılabilecek o ödenekler çöpe atılıp, yeni yapıda övünmek bizce etik olmamaktadır. Dolayısıyla hem öncesinde hesap sorma, sonrasında da övünme ancak o zaman kıymetli olur.
‘Zonguldak’ın sokağa atılan parasının hesabı sorulursa o zaman eser kıymet kazanır’
Şu anda bize göre eğer Zonguldak’ın sokağa atılan parasının hesabı sorulursa o zaman eser kıymet kazanır. Zonguldak insanı da israfın ne olduğuna bakar, kendi cebinden kimlere para kazandırıldığını sorgular, başta bu proje uygulansaydı iyi olmaz mıydı diye düşünür. İşte o zaman eserin değeri ile israf, vatandaşımızın terazisine çıkmış, vatandaş da kararını vermiş olurdu.
‘İsrafta, yapıda sizin eseriniz’
Çünkü israfta, yapıda sizin eseriniz. Buyurun cevap verin, bekliyoruz. İsraf üzerine yapım, teşekkürü hak ediyor mu?
Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.”