-Tan, Bulvar türü gazetelerin(?) yayın yapmasına göz yumduk.
-Diyanet başkanının lüks Audi ile sefa sürmesini kabullendik.
-Televole, Paparazzi türü zevzek programları yıllarca izledik.
-Dallas dizisinin senelerce müptelası olduk.
-Şiddet, silah, kavga, hırtlık içeren dizileri evimize soktuk.
-ABD’nin emriyle darbe yapan naylon paşaları bağrımıza bastık.
-Amerika tarafından devşirilmiş, kullaştırılmış, servet yığma meraklısı siyasetçileri baş tacı ettik.
-Cola içmeyi, hamburger yemeyi, Starbucks kahvesi içmeyi ilericilik sandık.
-Sahte, paracı, ganimetçi, simsar, hırsız tarikat şeyhlerini Cennetin anahtarı olarak gördük.
-ABD/CIA, Soros ve AB fonlarından beslenen medya ağalarını kanaat önderi yaptık.
-Vekillerin, valilerin, belediye başkanlarının, rektörlerin, kaymakamların, aşırı lüks içinde yaşamasına ses etmedik.
-Naylon, sarı, güdümlü, sermayenin kuklası sendikaları besledik.
-Sık sık çıkarılan imar, vergi, hukuk aflarını alkışladık.
-Üç beş şarkı ezberleyen çaçaronları sanatçı belledik.
-Kitabı, kütüphaneyi, kültürü, bilimi, aklı hayatımızdan çıkardık.
-Ülke nüfusunun üç şehre yığılmasını normal gördük.
-Her köyü ilçe, her ilçeyi il yapanlara dur demedik.
-40-45 yaşında emekli olmayı hak olarak idrak ettik.
-Senenin yarısı tatil yapmaya başladık.
-Köy ağalarını, aşiret reisliği düzenini bitirmedik.
-ABD, İngiltere, Almanya, İsrail, Fransa, İsveç, Yunanistan vb. tarafından korunup kollanan PKK’yı muhatap aldık.
-Adını yazmaktan aciz, eğitimsiz, diplomasız, yeteneksiz, düşük tipleri sunucu, gazeteci, yazar olarak gördük.
-Köy enstitülerini ve gerçek okulları kapatıp masal ezberleten binalardan diploma aldık.
-Tüm eşyalarımızın ithal malı olması için kredi kartlarına yüklendik.
-100 metrekarenin altındaki konutları en olarak bile görmedik.
-Şaşalı nişan, nikah, kına, düğün, sünnet törenleri yaparak israfın dibine vurduk.
-Müslümanlığı bırakıp süslümanlığa yöneldik.
-Sağcılığı, solculuğu, liberalliği, faşizmi asla anlayıp analiz etmedik.
-Futbol adlı uyutma, bahis, kumar, şike, kara para aklama aracını spor sandık.

Tüm bunlara göz yumduğumuz için enflasyon düşmüyor, pahalılık yok olmuyor, işsizlik bitmiyor.

Atalarımız ne demiş: “Ne ekersen onu biçersin.”

Ali Özdemir
0505 220 83 85
[email protected]
https://erdemyayinevi.github.io
22.12.2025
Eğitimci