Bu resim az önce Zonguldak’ın bir mahallesinde çekildi, isim vermeye gerek yok, burası Zonguldak’a özgü bir durum değil, İstanbul demiyorum, Anadolu’da her hangi bir kentte de bu gibi resimleri görmen...
Bu resim az önce Zonguldak’ın bir mahallesinde çekildi, isim vermeye gerek yok, burası Zonguldak’a özgü bir durum değil, İstanbul demiyorum, Anadolu’da her hangi bir kentte de bu gibi resimleri görmeniz olası.

Lafı evirip-çevrimeye gerek yok : Bu resimde görülen kutuların içinde bulunan kimyasal madde her ne kadar kırtasiye ürünü gibi duruyorsa da bunun içindeki kimyasalı; senin,benim veya komşumuzun bir çocuğu koklamış ve kafayı ulmuştur, bunun sonucu o çocuk kim ise eninde sonunda uyuşturucu müptelası olacaktır, uyuşturucu bulmak için para bulmaya çalışacaktır, parayı bulamaszsa elinde-avucunda ne varsa satmaya kalkacaktır, satacağı şeyler bitince kendini satacaktır, o da para etmeze anne-babayı kuşbaşı gibi kesip paralarını alacak ve gözü hiçbir şeyi görmeyecektir, genç yaşta hapislerde ölecektir.
Eğer devlet bu gibi kimyasal maddelerin ithalatı veya yurt içindeki imalatına göz yummaya devam ederse, sağlıklı bir toplum hayalimiz zaten sıkıntılıydı, şimdi imkansız hale gelecektir. Bunu önlemek o kadar zor bir şey değil ki, sonuçta bu maddeyi çocuklarımız kırtasiye ürünü olarak yapıştırıcı amaçlı alıp kullanıyorlardı, ne yani günümüz teknolojisinde sağlıklı ve zarasız bir yapıştırıcı imal edemiyor muyuz? Eğer bu tip ürünler dışardan alınıyorsa ki inşallah böyle değildir, bu ürünü bize satan ülkeler Türk aile ve toplum yapısına suikast yapıyorlar ve bunlara göz yuman hükümetler de o ülkeler kadar suçludur derim.