Karakaya, "Bugün, ekonomideki kötü gidişata dur demek, milletimizin sesi olmak ve iktidarı uyarmak için huzurlarınızdayız" diyerek kriz tablosunu gözler önüne serdi.
Ekonomide yaşanan çöküşün sadece rakamlardan ibaret olmadığını, aynı zamanda sosyal hayatı, ahlaki değerleri ve toplumsal huzuru da derinden etkilediğini belirten Karakaya, "Türkiye adeta faiz lobilerinin, rant çetelerinin, dışa bağımlı ekonomi politikalarının ve vurdumduymaz yönetim anlayışının pençesinde can çekişiyor!" ifadelerini kullandı.
EMEKLİLER PERİŞAN, VATANDAŞ SESİNİ ARTIRARAK ‘SEFALET SINIRI’ DİYOR
Karakaya, ekonomideki kötü gidişatın en ağır yükünü emeklilerin taşıdığını vurguladı. 2018 yılında 1.000 TL olan emekli bayram ikramiyesinin günümüzde 4.000 liraya çıkmasına rağmen, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıkladığı kurban hisse bedelinin 13.500 liraya ulaşması, emeklilerin bayram coşkusunu elinden aldığını gösteriyor.
"Emeklinin bayram ikramiyesi, bir kurban hissesinin üçte biri bile etmiyor. Bu mudur sosyal devlet? Bu mudur emekliye vefa?" diye soran Karakaya, “Emekli maaşlarıyla ne torunlarına harçlık verebiliyor ne de gönül huzuruyla misafir ağırlayabiliyorlar. Ramazan’da zekâta muhtaç kalan emekli, Kurban Bayramı’nda da komşusundan gelecek kurban etine muhtaçtır” dedi.
Karakaya, hükümete seslenerek bayram ikramiyelerinin en az kurban hisse bedeli ile eşitlenmesini ve Temmuz’dan itibaren emeklilere seyyanen maaş artışı yapılmasını istedi.
İFLASLAR VE KONKORDATOLAR EKONOMİNİN NEFESİNİ KESİYOR
Ekonomide “uçuşa geçtik” diyen iktidarın gerçeklerden uzak olduğunu söyleyen Karakaya, 2025’in ilk üç ayında 43 şirketin iflas ettiğini, 583 şirketin ise konkordato talebinde bulunduğunu açıkladı. Konkordatonun şirketlerin ödeyemediği borçlarını yeniden yapılandırmak için başvurduğu bir yöntem olduğunu hatırlatan Karakaya, "Bu rakamlar ekonominin nefessiz kaldığını, ailelerin iflas ettiğini ve istihdamın gerilediğini ortaya koyuyor. Halkın mutfağı yanıyor ama iktidar hala masal anlatıyor" dedi.
ASGARİ ÜCRET VE VERGİLER: VATANDAŞIN ÜZERİNE YAĞIYOR
Karakaya, asgari ücretlinin durumunun içler acısı olduğunu vurgulayarak, "2024’te açlık sınırının altında kalan asgari ücret, 2025’te tamamen pul olmuş durumda. İktidar ise hâlâ ‘bakarız, değerlendiririz’ diyerek oyalanıyor" dedi.
Bütçe açığını kapatmak için vatandaşın sürekli vergi yükü altında olduğunu anlatan Karakaya, "Köprüden pasaporta, trafik cezalarından muayeneye kadar her şeye zam geliyor. Yandaş şirketlerin milyarlık vergi borçları ise tek kalemde siliniyor. Artık bu düzene son verip önce millet demenin zamanı geldi" dedi.
SMA HASTASI ÇOCUKLAR: DEVLETİN SORUMLULUĞU UNUTULUYOR
Karakaya, toplum vicdanını sarsan bir başka konuya da dikkat çekti: SMA hastası çocukların çaresizliği. "Aileler sokaklarda kampanyalar yapıyor, yüreklerimiz yanıyor. Devlet köprü yapıyor ama çocuğunu yaşatamayan babaya umut olamıyor" sözleriyle durumu özetledi.
Faize ayrılan bütçenin sadece yüzde 5’iyle tüm SMA’lı çocukların tedavi edilebileceğini belirten Karakaya, "Biz Yeniden Refah Partisi olarak, gerekirse bütçe tercihlerini değiştiririz ama bir tek çocuğumuzu çaresiz bırakmayız" dedi.
YENİDEN REFAH PARTİSİ’NDEN ÇAĞRI: “YÖNETEMİYORSANIZ BIRAKIN, BU DÜZEN ARTIK YÜRÜMÜYOR!”
Basın toplantısını güçlü mesajlarla bitiren Karakaya, "Milyonlarca genç işsiz, emekliler perişan, binlerce şirket iflasın eşiğinde. Bu düzen artık yürümüyor. Yeniden Refah Partisi olarak bu sömürü düzenine, faizci zihniyete ve iktidarın vurdumduymazlığına ‘dur’ demek için geliyoruz" ifadelerini kullandı.
"Biz milletin iktidarını kuracağız! Adaletin, bereketin, üretimin ve refahın iktidarını kuracağız. Onlar vergi memuruyla gelir ama biz adaletle geleceğiz! Onlar faizle beslenir ama biz üreticiyi kalkındıracağız! Onlar kamu malıyla sefa sürer ama biz millete hizmet edeceğiz!" diye konuşan Karakaya, bu sefer milletin, ahlakın ve vicdanın kazanacağını vurguladı.
ZONGULDAK'TAN SERT UYARI: "ARTIK YETER, BU KARANLIK TABLOYA SON VERİLMELİ"
Karakaya’nın açıklamaları, ekonomik krizin derinleştiği, sosyal yapının zayıfladığı ve iktidarın bu gerçeklerden uzak kaldığı günümüzde, değişim talebinin sesi olarak yankılanıyor. Vatandaşın feryadını duymazdan gelen yönetime karşı artık sabrın tükendiği, acil çözüm çağrılarının yükseldiği bir dönemde, Yeniden Refah Partisi’nin güçlü muhalefet mesajları dikkat çekiyor.