Türk Hemşireler Derneği Zonguldak Şubesi tarafından 12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası nedeniyle Atatürk Anıtı'nda tören düzenlendi.Türk Hemşireler Derneği Başkanı Arife Ayaz ilk olarak Atatürk Anıtı'na çelenk sunmasının ardından saygı duruşunda ve İstiklal Marşı okundu. Saygı Duruşu ve İstiklâl Marşı'nın okunmasının ardından Türk Hemşireler Derneği Başkanı Arife Ayaz, yaşadıkları sorunları kamuoyuyla paylaştı. Dernek Başkanı Arife Ayaz’ın konuşması, yalnızca hemşirelerin değil, halkın da sağlık sisteminde yaşadığı çöküşü gözler önüne serdi.
“BİZ ÜRETMENİN, İNSAN YAŞATMANIN TARAFINDAYIZ”
Arife Ayaz konuşmasında hemşirelerin sadece hasta tedavi etmekle değil, sağlığı korumak ve geliştirmekle yükümlü olduklarını vurguladı. Ayaz, “Bizler, yaşamın temel amacının üretmek olduğuna inanıyoruz. Fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden güçlü bir altyapı ile kaliteli hizmet sunmak istiyoruz,” dedi.
“HALK SAĞLIĞI DEĞİL, HASTALIK ÜRETEN BİR SİSTEMLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
Mevcut sağlık sisteminin ticari amaçlarla yönetildiğini belirten Ayaz, hemşirelerin ve halkın bu sistemin mağduru olduğunu dile getirdi. “Sağlığı değil hastalığı teşvik eden, rant peşindeki çeteler tarafından yönetilen bir sağlık sistemi içindeyiz,” ifadeleriyle çarpıcı bir tablo çizdi.
“EĞİTİMSİZLİK, LİYAKATSIZLIK VE YOK SAYILMA BİZİ YORUYOR”
Ayaz, hemşirelerin eğitim sürecinde yaşadığı sıkıntılara da dikkat çekti. Kalabalık sınıflar, yetersiz uygulama imkânları ve mesleği tanımayan yöneticilerle eğitimin kalitesizleştiğini belirterek, “Bu şartlarda biz nasıl sağlıklı kalabilir, halkımıza nasıl kaliteli hizmet sunabiliriz?” diye sordu.
“GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ, AMA GEÇİNEMİYORUZ”
Kamuda ve özel sektörde çalışan hemşirelerin ağır çalışma şartları ve düşük ücretlerle mücadele ettiğini dile getiren Ayaz, atama bekleyen yüz binlerce mezun hemşirenin ise kaderine terk edildiğini ifade etti. “24 saat aralıksız çalıştırılıyoruz ama insanca yaşayamıyoruz,” sözleri dikkat çekti.
“AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİ PATRON-ÇALIŞAN MODELİNE DÖNÜŞTÜ”
Ayaz, halk sağlığı alanında hemşirelerin giderek etkisizleştirildiğini ve aile hekimliği sisteminde adeta işçi konumuna düşürüldüklerini belirtti. “Sağlık sisteminde bizler artık yalnızca memur değil, şirket çalışanı gibi görülüyoruz,” diyerek yaşadıkları kimlik kaybına dikkat çekti.
“GÖÇ ETMEK İSTEMİYORUZ, BU ÜLKEDE SAĞLIKLA YAŞAMAK İSTİYORUZ”
Konuşmasının sonunda, hemşirelerin Türkiye'de kalmak ve halkına hizmet etmek istediğini vurgulayan Ayaz, “İnsanca yaşamak için göç etmek zorunda kalmak istemiyoruz. Kaliteli sağlık hizmeti ve saygın bir meslek kimliği istiyoruz,” dedi.
HEMŞİRELERDEN NET ÇAĞRI: SAĞLIK SİSTEMİNİ İNSAN ODAKLI YENİDEN KURALIM
Hemşireler taleplerini şöyle sıraladı:
Teşvik puanı ya da para değil, nitelikli sağlık hizmeti konuşulsun.
Eğitimde kalite, meslekte liyakat ön planda olsun.
Sağlık hizmeti hastalık değil, sağlık üretsin.
Hastaneler ticarethane değil, şifahane gibi çalışsın.
Mesleki değerler yozlaşmasın.
Sağlık çalışanları birbirine rakip değil, dayanışma içinde olsun.
SON SÖZ: BİRLİKTE SAĞLIKLI BİR GELECEK MÜMKÜN
Hemşireler, seslerini daha gür duyurmak için yetkililere çağrıda bulunurken, halkı ve meslektaşlarını da bu mücadeleye destek vermeye davet etti: “Birlikte mücadele edersek, hem biz sağlıklı kalabiliriz hem de halkımızı sağlıklı kılabiliriz.”