2004-2009 dönemi Zonguldak Belediye Başkanı Secaattin Gonca, kentin merkez ilçesine bağlı Çaydamar Mahallesi’ndeki Kaptaj Su Tesisi’nin bazı depolarının devre dışı bırakılmasının ardından aynı yerde bulunan dereye içme suyunun şarıl şarıl boşa akmasının içini sızlatarak acıttığına vurgu yaptı.
“SU HAYATTIR, BİR DAMLASI BİZİM İÇİN HAYATİ ÖNEMDEDİR”
Emeğin başkenti kömür kent Zonguldak’ın gazetecilerinden Orhan Akyüz’ün haberine göre, küresel su kriziyle mücadelede bireysel önlemlerin kurtarıcı olmasının yanı sıra “su hayattır ve hayatı korumak herkesin görevidir” anlayışıyla adım atarak duyarlılık gösteren 2004-2009 dönemi Zonguldak Belediye Başkanı Secaattin Gonca, sosyal medya hesabı Facebook’tan yaptığı dikkat çekici paylaşımında, şu ifadeleri kullandı:
“Su hayattır. Bir damlası bile bizim için hayati önemdedir. Evlerimizde, iş yerlerimizde, yani hayatımızın her noktasında olmazsa olmazımızdır. Kuraklık, küresel iklim değişikliği ve yağışsız geçen mevsimler nedeniyle su rezervleri azalmaktadır. Bu durum, beraberinde zorunlu su kesintileri yaşanmasına neden olmaktadır. Ancak, sonucun çıkmaza dönüşmemesi için atılacak adımlara dikkat edilmelidir. Su tüketimi doğru şekilde yönetilmelidir.
‘ULUTAN BARAJI, 6 BELEDİYEYİ BESLİYOR’
Zonguldak’ın ilçelerinden merkez, Kozlu ve Kilimli’nin yanı sıra beldelerinden Çatalağzı, Muslu ve Gelik belediye başkanlıklarının yerleşim alanlarının su ihtiyacı yıllar önce yapılan Ulutan Barajı’ndan sağlanmaktaydı.
Ulutan Barajı’nın rezerv yapısı kar ve yağmur sularından oluşmaktadır. 2003 yılında ilimizde yaşanan kuraklık nedeniyle günlerce de süren su kesintileri yaşanmıştı.
Şehrimizde bir daha su kesintisi yaşanmaması için Ulutan Barajı’na ikinci bir su kaynağı gerekiyordu.
‘ULUTAN BARAJI’NA, 2,5 KİLOMETRE UZUNLUĞUNDA 10 MİLYON METREKÜP İLAVE İKİNCİ SU KAYNAĞINI YAPTIK’
2004-2009 Zonguldak Belediye Başkanlığı dönemimde, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) ile birlikte yaptığımız 2,5 kilometre uzunluğunda Zonguldak İçme Suyu Tüneli ve Kanalı (Doğan Regülatörü ve Derivasyon Tüneli) projesini hayata geçirerek Doğanlı Deresi’nden gelen yıllık 10 milyon metreküp ilave ikinci bir su kaynağı ile Ulutan Barajı’nda şu anda yüzde 60 kapasite ile 14 milyon metreküp civarında su vardır. Geçmişte aldığımız tedbirlerle birlikte su tüketimi yönünden hata yapılmazsa bugünkü durumda Ulutan Barajı’ndan Zonguldak'ın en az 7 aylık ihtiyacını karşılayacak suyu vardır.
‘KAPTAJ SU TESİSİ DEVREYE ALINMALI, SUYUN BOŞA AKMASI ÖNLENMELİDİR’
Ulutan Barajı yapılmadan önce Zonguldak’ın merkez ilçesindeki 19 mahalleye yıllarca içme suyu Çaydamar Mahallesi’nde bulunan Kaptaj Su Tesisi’nden verilmekteydi.
Ulutan Barajı devreye alındıktan sonra ise Kaptaj Su Tesisi, bazı su depolarıyla birlikte devre dışı bırakıldı.
‘KAPTAJ SUYU OLARAK İFADE ETTİĞİMİZ ARITILMAYA GEREK DUYULMADAN İÇİLEBİLEN MİLYONLARCA METREKÜP İÇME SUYU, DEREYE BOŞA AKITILMAKTADIR’
Kaptaj suyu olarak ifade ettiğimiz arıtılmaya gerek dahi olmadan içilebilen milyonlarca metreküp içme suyu, yıllardır Çaydamar Mahallesi’ndeki dereye boşta akıtılmaktadır.
2003 yılında Metropoliten Belediyeler Birliği’nce yaptırılan ve benim belediye başkanlığı dönemimde de kullandığımız mezbaha (Zonguldak Belediyesi Mezbahası-Çaydamar Mahallesi Ahmet Taner Kışlalı Caddesi’nde) yanındaki Kaptaj Su Tesisleri deposundan Ulutan Barajı üst depoya yıllık 2,5 milyon metreküp su veriliyordu.
‘KAPTAJ SU TESİSİ 2009’DA KAPATILDI’
Görevden ayrıldığım 31 Mart 2009’dan sonra bu tesis kapatıldı. Bu gün de kapalı duruyor. Baraja gönderilebilecek yıllık 2,5 milyon metreküp su maalesef yıllardır Çaydamar Mahallesi’ndeki dereye akıtılıyor.
Yine belediye başkanlığı dönemimde Bahçelievler ve Karaelmas gibi mahallelerin büyük bir bölümüne bahsettiğim Kaptaj Su Tesisi’nden içme suyu veriyorduk.
Görevden ayrıldığım tarihten sonra bahsettiğim yerlere verilen Kaptaj suyu iptal edildi, yerine Ulutan Barajı’ndan su verilmeye başlandı. Yani Ulutan Barajı’na ilave yük verildi.
‘İPTAL EDİLEN KAPTAJ SU TESİSİ, ULUTAN BARAJI’NA ÜÇÜNCÜ BİR KAYNAK TEŞKİL EDER, BOŞA AKAN YILLIK 5 MİLYON METREKÜP SU BARAJA DA POMPALANMIŞ OLUR’
Kapatılan Kaptaj Su Tesisi’nden yıllardır yıllık 5 milyon metreküp suyun Çaydamar Mahallesi’ndeki dereye akıtıldığını daha önceleri sosyal medyada paylaşmış ve önlem alınmasını istemiştim. Bu tesisten
Çaydamar’daki dereye boşa akıtılan yıllık ortalama 5 milyon metreküp su baraja pompalanmış olsaydı, bugün Ulutan Barajı’nda 14 değil, 18-19 milyon metreküp civarında su rezervi olacaktı. Yani iptal edilen Kaptaj Su Tesisi, Ulutan Barajı’na üçüncü bir kaynak teşkil eder.
Yazdıklarım bir eleştiri değildir. Yaptıklarımızı şehrimizin geleceği için bir kez daha hatırlatmak ve yapılması gerekenlere de yol göstermektir.
“ŞARIL ŞARIL DEREYE BOŞA AKAN İÇME SUYU İÇİMİ ACITIYOR”
Gazeteci Akyüz’ün, sosyal medyadaki söz konusu paylaşımına yönelik telefonla arayarak görüştüğü Başkan Gonca, “Geçmiş zamanda ilçe merkezindeki 19 mahallenin içme suyunun ihtiyacı, Çaydamar Mahallesi’ndeki Kaptaj İçme Suyu Tesisi’nden karşılanıyordu. Ancak Ulutan Barajı’nın faaliyete geçmesiyle birlikte bu tesisin bazı depoları devre dışı bırakılmış ve böylece de yaklaşık 15 yıldır şarıl şarıl dereye boşa akan Kaptaj tesisindeki içme suyu inanın ki içimi sızlattığı gibi acıtıyor, maliyetine bakılmaksızın rahatlıkla değerlendirilebilir, ancak bu yönde herhangi bir adım atılmaması düşündürücü. Soruyorum ‘su mu para mı’ değerli, susuz hayatın olmadığı hiçbir zaman unutulmamalı” dedi.
“GÖZLERİ GÖRMÜYOR MU?”
Görüşlerine başvurduğumuz bazı vatandaşlar da boşa aktığı dile getirilen içme suyunun yetkililerin gözlerinin görmemesinin ya da görmek istememesinin hayret verici olduğuna dikkati çekerek, “Su hayattır, hayatımıza sahip çıkalım, su israfı tarifi imkansız ölümcül diyebileceğimiz hatalardandır, boşa akmasına bile bile göz yummak insanlığa ihanettir. Çaydamar’daki dereye boşa aktığı dile getirilen Kaptaj suyunun insanlık adına Ulutan Barajı’na entegre edilmesini bir elzem olarak görüyoruz” diye konuştular.
DÜZCE’DEN GELDİĞİ SANILIYOR!
Bu arada Çaydamar Mahallesi’ndeki derede yıllardır boşa aktığı bildirilen Kaptaj suyunun, Düzce ilinden başlayarak dağların altındaki güzergahta oluşan yataktan Zonguldak’a geldiği sanılıyor.