Zonguldak’taki AVM’de O Balıkları Biberonla Bebek Gibi Beslemek İçin Sıraya Giriyorlar!

Zonguldak’taki Alışveriş Merkezi’nde (AVM), rengarenk Japon koi balıklarını biberonla bebek gibi beslemek için sıraya giriyorlar.

Gazeteci Orhan Akyüz’ün haberine göre, emeğin başkenti kömür kent olarak da bilinen Zonguldak’ın merkez ilçesine bağlı Milli Egemenlik Caddesi’ndeki Esas 67 Burda AVM’nin alt katındaki kakvsryumda Japon koi balıkları, vatandaşların ilgi odağı haline geldi.

200 TL Karşılığı Satın Aldıkları Biberonla Bebek Gibi Besliyorlar!

Zonguldak’ın merkez ve ilçelerinin yanı sıra çevre illerden de kente çocuklarıyla birlikte gelenlerin, işletmecisinden 200 TL’ye satın aldıkları özel hazırlanan 50 cc biberonların içinde yer alan sıvı balık mamalarıyla yaklaşık yarım saat süreyle Japon koi balıklarını bebek gibi besledikleri, biberonu emen balıkların da vatandaşlar tarafından hayranlıkla gözlemlendikleri görüldü.

Biberonu Tutabilen…!

Diğer türlere göre beslenme şekilleriyle Japon koi balıklarını biberonla besleyenlerin heyecanlı olduklarının gözlerinden okunduğu
dikkati çekerken, balıkları biberonu tutabilecek her yaştaki yetişkinler de besleyebiliyor.

Bebek Gibi Beslenen Balıklara Dokunamıyorlar!

Vatandaşların, biberonla bebek gibi besledikleri Japon koi balığına ise dokunmalarına müsaade edilmiyor.

“3 Aylık Ön Çalışma Yaptık”

Emeğin başkenti kömür kent olarak da bilinen Zonguldak’ta özel maden ocağında maden mühendisi olarak çalışan ve eşi Emine Öztürk’ün yanı sıra personelleriyle birlikte Japon koi balıklarını özellikle kentteki minikler olmak üzere vatandaşlarla buluşturan işletmeci Murathan Öztürk, gazeteci Orhan Akyüz’e yaptığı açıklamada, yaklaşık bir yıl önce büyükşehirlerdeki AVM’lerde ve açılan fuarlarda şu anda yaptıkları hizmeti gördüklerini, “Zonguldak‘ta da yapabilir miyiz, AVM’de bunu hayata geçirebilir miyiz” diye de önceden 3 aylık bir ön çalışmasa bulunduklarını söyledi. “Balıkçı Arkadaşlarla Görüştük”

Öztürk, Şöyle devam etti:
“AVM’de ben zaten bir dükkan sahibiyim, bunu ikinci şube olarak burayı açabilir miyiz diye düşündük, araştırmamızın sonrasında da önce balıkçı arkadaşlarla bu konuyu konuştuk, bu balıkları burada nasıl yaşatabiliriz, nasıl besleyebiliriz diye…
Tabii ki bu iş Türkiye’de çok yaygın olmadığı için bu konuda fikir alabileceğimiz insan sayısı çok az olduğundan biz de düşündük, kendi markamızdan, kendi fikirlerimizden buna ekleme yaptık ve böyle bir işletme ortaya çıktı.

“Balıkçı Arkadaşlarla Görüştük”

Öztürk, Şöyle devam etti:
“AVM’de ben zaten bir dükkan sahibiyim, bunu ikinci şube olarak burayı açabilir miyiz diye düşündük, araştırmamızın sonrasında da önce balıkçı arkadaşlarla bu konuyu konuştuk, bu balıkları burada nasıl yaşatabiliriz, nasıl besleyebiliriz diye…
Tabii ki bu iş Türkiye’de çok yaygın olmadığı için bu konuda fikir alabileceğimiz insan sayısı çok az olduğundan biz de düşündük, kendi markamızdan, kendi fikirlerimizden buna ekleme yaptık ve böyle bir işletme ortaya çıktı.

‘Farkımız…’

Bizim Türkiye’deki bu işi yapanlardan farkımız, onlar küçük balıklardan sayı olarak fazla yapıyorlar. Biz ise koi balıklarından daha büyükleriyle sayı olarak az yapıyoruz. Çocuklar akvaryumda istedikleri balıkları tek biberonla besleyebiliyorlar, yani şu demek çocuk girdiği akvaryuma bir tane balığı çok beğendi rengini şeklini bir biberonla beraber balığın boyuyla alakalı olmak üzere onu tek biberonla besleyebiliyor. Bizim konseptimiz bu şekilde, diğerlerinden bizi ayıran şey her zaman önce çocukların eğlenmesidir. Bu işin hemen kısa sürmesini, çocukların orada yarım saat güzel vakit geçirmelerini, ebeveynleri içeri alıyoruz.

‘Çocuklarıyla Video Çekiyorlar’

Ebeveynler, çocuklarıyla beraber video çekiyorlar, bunu da sosyal medyada paylaşabiliyorlar.

‘Personellerimiz, Çocukların Balıklarla İlişki…!

İki personelimiz sürekli çocukları gözetim altında tutuyorlar, çocukların balıklarla ilişki kurması ile alakalı kolaylık sağlıyorlar, çünkü korkan çocuklar oluyor balıklar büyük olduğu için… Balıklara çocuklar o kadar yaklaşıyor ki parmaklarını sokmamaları için tutuyoruz. Yurt içi ve yurt dışından temin ettiğimiz Japon koi balıklarımızla burada 3 aylık hizmet vermekteyiz, yani 3 aylık bir işletmeyiz.

‘Genelde Yoğunluğumuz Hafta Sonları Oluyor’

Tahminime göre hafta içi çocuklar okulda olduğundan genelde yoğunluğumuzu hafta sonu yaşıyoruz. Şöyle ki biz de balık beslemek istiyoruz diye sürekli her hafta aynı müşterilerimiz bile gelmeye başladı.

‘Biberon 200 TL’

Adetini 200 TL’ye sattığımız 50 cc biberonların içinde yer alan tarafımızca özel hazırladığımız sıvı balık mamalarıyla Japon koi balığını besleyen çocuklar, burada ebeveynleriyle yaklaşık yarım saat eğlenceli vakit geçiriyorlar. Biberonların yarısını çocuklar, diğer yarısını da ebeveynlerin dayanamayarak çocuklarından alıp kendilerinin beslediklerini de görüyoruz. Besleme görevli personel nezaretinde oluyor. Biberon uçları her seans sonrası sterilize ediliyor. Aşırı beslemeye de izin verilmiyor.

‘Rehabilite Ediyor’

Balıkları beslemek gerçekten insanı rehabilite eden, çok hoşuna gitmesini sağlayan, rahatlatan bir durum. Sadece çocuklar değil, bizim genç arkadaşlarımızdan, ebeveynlerden, balık severlerden çok yoğun talep görüyoruz.

‘Evlerinde Beslemek İçin Satın Almak İsteyenler de Var’

Hatta bize ‘bunlardan (balıklar) verebilir misiniz, biz de evde beslemek istiyoruz’ diye gelen çok oluyor. Tabii ki biz balık satışı yapmıyoruz, burada balık satışımız yok, zaten bunlar biberona alışmış balıklar, bu çok uzun bir süreç, hani bunu satmak gibi fikrimiz yok.

‘4 Çeşit Yem kullanıyoruz’

Biberonların içinde dört çeşit yem kullanıyoruz, bunları belirli oranlarda birleştiriyoruz, haftalık ve aylık belirli ilaçlar katıyoruz bazen balıkların sağlığı için… Çünkü balıklar sürekli aynı yemden beslendiği zaman sağlık problemi oluyor, özellikle bakteriyel sıkıntılar balıklarda yaşanabiliyor. Bizim filitre mekanizmamız, akvaryum için belli sürelerde verdiğimiz ilaçlarımız var. Yem olayı hafta içi ve hafta sonu bile değişiyor. Mesela hafta içi verdiğimiz yemdeki oranla hafta sonu verdiğimiz yemdeki oran farklı. Bu işin içindeki arkadaşlarla beraber fabrika alışverişi yaparak bu işi kendimiz çözdük. Şu an balıklarımızda çok şükür üç aydır hiçbir problem yok, hiçbir sağlık problemi yok, akvaryumumuzda suda olsun, balıklar da olsun hiçbir hijyen sıkıntımız yok. Ankara’da ve İstanbul’daki akvaryumları gezip de buraya gelen arkadaşlar, bizim akvaryumu gördüklerinde ‘bu akvaryum ne kadar berrak’ diyorlar. Bizim akvaryumumuz çok temiz, çok şükür, bir problemimiz yok zaten…

‘Bazı illerdeki AVM’lerden Teklifler Aldık’

Şu an diğer AVM’lerden bize gelen teklifler var, ‘bizim de AVM’ye gelip bakabilir misiniz’, hani burada da bu işi yapabilir miyiz diye böyle teklifler alıyoruz. Örnek verirsek Ereğli‘den (Zonguldak’ın ilçesi), Bolu’dan, İzmit’ten böyle teklif aldık. Ancak bunlar basit işler değil, bu işin üç aylık bir yoğun çalışması var. Teklifleri ileri ki süreçte değerlendireceğiz.

‘Bizim Personellerimiz…’

Bizim personellerimiz, çocuklarla diyaloğu olan çocuk gelişim mezunlarıdırlar. Çocuk gelişim mezunu olmayan çalışanlarımızın da mutlaka ya anne olmasına, ya da çocukları olmasına dikkat ediyoruz. Balıklarla alakalı da tabii ki yeni işe aldığımız personele yönelik bir hafta eğitim sürecimiz var. Eğitimde balıkların sağlıksız bir pozisyonda nasıl duracağını, balıkların normal nasıl bir pozisyonda durduğu, ellendiğinde balıkların strese gireceğini ve daha sonra da biberona gelmeyerek akvaryumun dibinde bekleyeceğini vs. bunların hepsini öğretiyoruz. Bizim için önemlisi onların çocuklarla ilişkileri, burada çocuk eğlenirken
yanında durması, gözlemlemesidir. Çünkü çocuk ilk başta büyük balığı gördüğü zaman az önce de söyledim hani bazı çocuklar bir tedirginlik yaşayabiliyor, bunun kırılması çok önemli.

‘Strese Girmemeleri İçin Balığın Elle Sevilmesine İzin Vermiyoruz’

Dediğim gibi biberonun yarısına geldiği zaman çocuk artık balığı eliyle sevmek istiyor, yani izin vermiyoruz, balıklar çünkü çok nazik hayvanlar, temas edildiğinde strese girebiliyor, bu da bizim için çok önemli bir sıkıntı, Allah muhafaza, yani böyle bir sıkıntı olduğu zaman akvaryumda bir tane balık biberona gelmez, işte korkumuz o…

‘Yaklaşık 110 Adet Japon Koi Balığımız Mevcut’

Yaklaşık 110 adet boy boy Japon koi balığımız mevcut, büyümesi için akvaryuma aldıklarımız var, orta boy ve en büyük balıklarımız var, yani boy boy üç kategori balığımız bulunmaktadır.

‘Akvaryumumuzda 7,5 Ton Su Var’

Akvaryumumuzda 7,5 ton su var, Japon koi balıkları bunların içinde gayet rahat yaşıyorlar, yaklaşık 70-75 santim su yüksekliği bulunmakta, 14 metrekare de alanımız mevcut.

‘Koi Balıkları En Sağlıklı Olarak 22 Derece Su Sıcaklığında Yaşıyorlar’

Su sıcaklığımızı her zaman sabah ve akşam kontrol ediyoruz, çünkü koi balığı için çok önemli, hastalanmamaları açısından sıcaklık derecesi korunması gerekiyor, 18-30 derece arasında yaşayabiliyorlar, ama en sağlıklı yaşadıkları 22 derece. Bunun dışında anlık müdahale gerekiyor, kesinlikle acil durum planınız bu olması lazım. Bizim ona göre malzeme ekipman tesisatımız var, acil bir şeyde ne yapabiliriz, hemen balıkları boşaltabileceğimiz içeride acil durum tesisatımız mevcut. Sonuçta canlı ile iş yapıyoruz, canlı ile iş yaptığımız için yani bir sıkıntı olacağı zaman ölümle sonuçlabilecek olaylar yaşanmaması için bütün acil durum planlarımızı mevcut, yerimizde saklıyoruz, hazırlık planımızda kamera sistemlerimiz mevcut.

‘Balıklarımızı Kamerayla 24 Saat Kayıt Altında Izliyoruz’

Balıkları personellerimizin yanı sıra kendimiz de kamera eşliğinde 24 saat kayıt altında izliyoruz. Büyük küçük demeden kafa dağıtıp rahatlatan, özellikle kışın dışarıda dağ bayır gezemeyenlerin kafalarını rahat ettirecek çok güzel bir alan burası, herkesi bekliyoruz.”

Koi Balığı!

Koi, büyük bir akvaryum balığıdır. İlk Japonya’da evcilleştirilen koinin yabani atası sazandır. Koi sözcüğü Japoncada “sazan" anlamına gelen (コイ) kelimesinden gelir. Koiler sazan gibi yeşil değildir. Onun yerine kırmızı, beyaz, siyah veya gümüş beyazı olabilir. Ancak koi pahalı bir balıktır ve onları
balıkçıl, yalıçapkını, kedi, tilki ve porsuk gibi hayvanlardan korumak için özel havuz gerekir.

Editör Hakkında