Az kalsın ön yargılarım yüz...

" Az kalsın ön yargılarım yüzünden bir çuval inciri berbat edecektim, eğer paçavranın başlığına takılıp ona göre köşemi doldursaydım işin hukuki boyutu bir yana, acayip mahcup olacaktım, yazının tamamını okuyunca yıllardır benim söylemlerimi destekleyen bir açıklama yapan sayın Zonguldak valimize de buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Konu şu: Yıllardır ben diyorum ki TTK ya bu şartlarda işçi alınırsa kurumun zararı katlanır, hantal bir yapıya dönüşmüş kurumun sistemini değiştirmeden alınacak işçi şuna benzer: Aynı deneyleri tekrar tekrar yaparak farklı sonuçlar bekleyen bilgisiz bilim adamlarına benzeriz, aynı şeyleri daha önce denedik ve aynı sonuçlar aldık, şimdi de aynı şeyleri isteyerek kurumun düzeleceğini düşünüyoruz, bu gerçekçi bir yaklaşım değil, kendimizi kandırmayalım, sistem değişikliği olmadan kuruma işçi alalım diyen her siyasetçi, her sendikacı hamaset yapıyor, sayın valinin dediği de budur, ancak bazı medya embesilleri açıklamanın içinden kelimeleri cımbızla çekerek: “Vali bu kurum millete yük dedi” gibi bir başlık atarak güya habercilik yaptıklarını sanıyorlar, sayın vali gerçeği bizim gibi düşünerek ve farklı açıdan değerlendiriyor ve de aynı şeyleri söylüyoruz: Bu haliyle kuruma alınacak işçi kurumun daha çok zararına yol açacaktır ve bu şartlarda ekonomiye yük olmaya devam edecektir. İşin daha acıtan tarafı: Bu güzide kurumun ve taşkömürünün ekonomik bir şekilde çıkarılacağını ve işletme yöntemlerimizi kamuoyu ile paylaşmamıza rağmen gerek iktidar ve gerekse muhalefet bizlere karşı ölü taklidi yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar, umarım valinin bu açıklaması birilerini kamçılar da bu kurum ekonomideki lokomotif olma görevini layıkıyla yapar, çünkü henüz her şey bitmiş değil, ne zaman biter? Bizim yeraltı ocaklarımız Almanya, Polonya, Belçika ve İngiltere gibi ülkelerin ocaklarına benzemez, bunun iki sebebi var: saymış olduğum ülkeler ekonomik olarak güçlü devletlerdir ve yeniden ocakları açmaya ve yeniden işletmeye geçmeleri bütçelerinde sarsıntıya sebep olmaz, ikincisi de bu ülkelerin oldukça fazla ekonomik seçenekleri ve iş disiplinleri var, kömür çıkarmasalar da başka enstrümanlarla bu boşluğu doldururlar, iş disiplinleri gereği de verimli çalışma yapacak sistemleri devreye sokarak ekonomik kazanım sağlarlar. Hah işte sayın valinin dediği de tam olarak buydu, Kömür kongresinde de ve geçen günkü açıklamasında da söylemeye çalıştığı ama bazı eksik akılların bir türlü anlamadığı verimlilik vurgusu işte buydu, Sayın vali bunu derken aslında şunu da demese bile ben ilave edeyim: Yaklaşık 500 teknik elemanın çalıştığı bir kurumda bir sonraki yılın mubayaa programı yapılırken zarar öngörülüyorsa değil iç kamuoyu, dış dünya bu paradoksu çözemez. İşin başka bir boyutu da: TTK ocakları kapanırsa devlet bir daha bu ocaklara giremez, bunun da sebebi: yeniden açması için attığı taş ürküttüğü kuşa değmez. Bu kurumu yönetenlerin sayın valinin dediklerini ciddiye alıp-almaması sayın valinin umurunda bile olmaz, gerçeği söyledi, görevi bittiğinde gidecek ama bizler bu kentte yaşamaya devam edeceğiz? Kestim…