Dünkü yazıma ek olsun…
Kurumda çalışan Genel Müdüründen sarma altında çalışan işçi kardeşlerime kadar hiç birisinin bu kurumun zarar etmesinde en ufak bir etkileri yoktur, çalışan işçi zaten çalışı...
Dünkü yazıma ek olsun…
Kurumda çalışan Genel Müdüründen sarma altında çalışan işçi kardeşlerime kadar hiç birisinin bu kurumun zarar etmesinde en ufak bir etkileri yoktur, çalışan işçi zaten çalışıyor ve verilen işi gereği gibi yapıyor ve aldığı paranın fazlasını hak ediyor, kimsenin de bu duruma itirazı olamaz, Sayın Gn.Md. Kazım Eroğlu’nu da yakından tanırım, TTK da çalışan herkesi çok yakından tanırım, bu kurumun başına kim gelirse gelsin enkazı kucağında bulur ve bu enkazı düzeltebilmek için en ufak bir yetkisi de yoktur, çünkü sistemin değişimi radikal bir karalar mekanizmasıdır ve bir çok sancıları beraberinde barındırır ki bu da siyasetin elini taşın altına koymasından geçer.
Ben değil rahmetli babam bile bu sektörden ekmek yemiş bir insandı, bu nedenle yırtıyorum bir taraflarımı, yoksa benim hiçbir şeye ihtiyacım yok, yok ama bir güzide kurumunda gözlerimizin önünde eriyip gitmesine gönlüm razı değil: Sorun çalışanlar değil, sorun sistem sorunudur, çözecek olanda siyasettir ve çözüm vardır, yeter ki sendika, siyaset bunu istesin. Hodri Meydan!
Dün bir masumane yazı yazdım ve yazı içerisinde daha etkili bir vurgu yapmak için kullanmış olduğum bazı terimler yüzünden bazı arkadaşlarımız alınmış olabilirler. Ben meramımı anlatırken ne Sayın Vali’ye yalakalık yapmak gibi bir derdim var ve nede buna ihtiyaç duyarım, sayın Vali’de etrafındaki yalakalardan hoşlanacağını sanmam, Vali bir realiteden bahsetti ve bizimle aynı paralelde bir açıklama yaparak bizim söylemimizi güçlendirdi, kısacası birileri çıkıp:” Kral Çıplak” demeliydi, biz daha önce dedik ama valinin demesi daha etkili oldu ve ses getirdi, iyi de oldu. Sayın Vali’ye karşı çıkanlara bakar mısınız? Muhalefet ve sendika, bunların dışında sayın valiye katılmayanların çok da önemi yok çünkü etkisiz elemanlardırlar.
Çok sığ açıklamalar yapıldı: “ÇAYKUR da zara ediyor” gibi, ben de o zaman Erdemir derim, Kardemir derim, derim de derim, böyle açıklama olur mu? Kötü örnek, örnek değildir ama bu açıklamaları yapanlar ne yazık ki siyaset ve sendika olarak kanaat liderleri, yapmış oldukları açıklamalara kendileri de inanmıyor ama diyecek başka düşünceleri de yok, tüm söylemleri sloganlardan ibaret. Ben yazıya başladım mı hızımı alamıyorum ve kırıcı oluyorum, dikkat edilirse dün: “kestim” diye bitirdim, bugünde bu kadar olsun, bizlerin etkisi-yetkisi kısıtlı, bu köşelerde çözüm masası değil elbet. Bir nevi kamu görevi yaptığımız düşünüyorum. Nokta.