Aşkımız; umudumuz olsun, hiç bitmesin! Bugüne kadar “Hayaller Paris, gerçekler Zonguldak!” diyerek...

Aşkımız; umudumuz olsun, hiç bitmesin!

Bugüne kadar “Hayaller Paris, gerçekler Zonguldak!” diyerek şehrimiz kötülenir, yıllardır siyasetin içinde olan yetkili, etkili kişiler bile yolları bahane yaparak “Ankara’da Zonguldaklıyım demekten utanıyorum” deme yüzsüzlüğü gösterirdi…

Hemen hemen her senenin ilk yazısı “… Zonguldak yılı olsun” diye olur ve umutlarımızı sıralardık…

İnansak da inanmasak da yeni girdiğimiz yıldan beklentilerimizi tazelerdik…

Zira 2022 yılı sanırım Türkiye’de en çok göze batan il Zonguldak oldu…

Covid döneminde büyük şehirlerin dışında “Ve Zonguldak” olarak kötü anılan Zonguldak bu sefer de Karadeniz gazının çıkartıldığı il olarak “Ve Zonguldak” denilerek adeta enerji sektörü açısından “Mekanın sahibi geldi” edasına büründü…

Sağolsun Ak Parti Zonguldak İl Başkanı Muammer Avcı sayesinde başlayan veya başlayıp ağır aksak işleyen projelerdeki hızlanma da umudun tükendiği noktada devreye girdi…

“Aşkımız Zonguldak-Ereğli yolu gibi olsun, hiç bitmesin…”

“Aşkımız Ereğli-Devrek yolu gibi olsun, hiç bitmesin…”

“Aşkımız Zonguldak-Ankara yolu gibi olsun, hiç bitmesin”

Sloganlardan yola çıkarsak Başkan Sayın Muammer Avcı, “Aşkımızı bitirdi”

Lakin yeni aşk yerine umut geldi…

“Umudun tükendiği noktada Muammer Avcı” diye sloganlaştırsak ve durumu özetlesek yeridir…

Ak Parti Zonguldak İl Başkanı Muammer Avcı kişisel çabalarını 2023 yılında seçilecek milletvekilleriyle ekip hareketine döndüre bilirse Zonguldak’ın önünde kimse duramaz…

Bu noktada ekip olabilecek kişileri seçmeli ve onlarla yola devam etmeli…

Diğer türlü saç ayağı eksik kalıp tek başına kalmaya ve yıpranmaya devam eder…

Sözün özü;

Yeni sloganımız; “Aşkımız; umudumuz olsun, hiç bitmesin!”

***

Sizin mevzuatınızın!

İçimizde kalmasın!

Birebir şahit olduğumuz engelliye rapor ve öğrenci çocuğa kulaklık cihaz verilmemesi eziyetini dile getirelim ve son sözümüzü buradan da söyleyelim…

Birinin belden aşağı iki ayağı kesilmiş… Engelli kontenjanından otomobil alıp çocuğuna iş kurmaya çalışıyor, 2 hastane yüzde 76-79 rapor veriyor… Bolu’daki hastaneye itiraz ediyor… Doktor adeta çıldırıyor!

Buna nasıl 90’ın altında rapor veriliyor, görülmüyor mu 2 bacağının kesikliği denilip metreyle ölçümünü rapora iliştirip yüzde 96 rapor veriyor!

İşitme ve konuşma engelli 15 yaşlarındaki çocuk işitme cihazı için muayene oluyor, görevli kulağına verdiği sese cevap vermediği için rapor vermiyor… 3 defa…

Çocuğun işitme engelli olmasının yanında konuşma engelli olması da görevlinin umurunda olmuyor!

Bütün bunlar ise “Mevzuata” bağlanıyor!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gelik yolunun yapılması talimatını vermesine rağmen yapılmadığını mevzuat gerekçesiyle izah etmeye çalışan dönemin il başkanı Hamdi Uçar ve zamanın il genel meclis başkanı İsmail Terzi’ye söylediği sözle tepkimizi dile getirelim…

“Sizin mevzuatınızın…”

Bürokrasi pozisyon mu alıyor, devlet kadrosundaki memurlarda metal yorgunluğu mu var, nasıl olsa işten atamazlar düşüncesiyle vicdanları mı taşlaştı…

Orası muamma…

Bir gerçek var ki sabırlar zorlanıyor…

***

Türk işi Japon işi!

Zamanımızdaki bazı Müslümanların temizliğe riayet etmediklerini gösteren batılılar, bu suçu dinimize yüklüyorlar. Halbuki İslamiyet’te temizliğin önemi büyüktür. (Temizlik imandandır) buyurulmuştur.

Avrupa’nın yeni yeni öğrendiği taharet musluğu bile dinimizin temizliğe öneminin nişanesidir…

Peki niye bir takım ülkeler temizliğe önem verirken Türkiye’de kirli bırakmak marifet sayılır?

Katar’da düzenlenen dünya kupasında Japon seyircilerin bulundukları tribünü temizlemesi sahnesini hatırlayın…

Bir de Türkiye’deki maçlar sonrası tribünü… Piknik sonrası yaşanan manzaraları… Miting sonrası sokakları…

Japonya'da Şintoizm ve Budizm olarak 2 inanç hakimdir…

Bütün bunlar alt alta yazıldığında bu işte bir terslik olduğu aşikar!

Münferit olaylarla aklıma gelen bu sorunun cevabını nihayet buldum!

Japonya’dan gelen Zonguldaklı Murat Ensici’nin bir sözü olayı çözmeme yetti!

Japonya’da okullarda hademe yokmuş!

Tuvaleti de sınıfı da okulun etrafını da öğrenciler temizliyormuş…

Böylece kendileri temizlediğinden etrafı kirletme olayı da minimize oluyormuş…

Nasıl ama?

Kökten, yani çocukluktan çözüm…

Al sana gerçek anlamda eğitimin yanında öğretim…

Türkiye’de yapılabilir mi?

Yapılmalı mı? Takdir sizin…

***

HAFTANIN SÖZÜ:

“Sivrilirsem bir daha aday gösterilmem düşüncesi acayip yanlış. Böyle düşünüp te iş yapmamayı, proje üretmemeyi, Ankara’yı zorlamamayı düşünen varsa gölge etmesin! Sn Yılmaz Tunç sivrildi. Hem de öyle bir sivrildi ki muhtemel kabine değişikliğinde ADALET BAKANI olabilecek konuma geldi. Demek ki bizimkiler sivrilmeyi yanlış anlıyor.”

AK PARTİ SALTUKOVA BELDE BAŞKANI MEHMET ÇELEBİ

***

SÖZÜN ÖZÜ:

“Bir tükürük hakkım olsaydı; Zalime değil, onun yaptığı zulme sessiz kalan korkakların yüzüne tükürürdüm.”

ANLAMLI SÖZ

Yazan: Osman Sav