11 Temmuz 1992 yılında kurulan ilk adı “Zonguldak Karaelmas Üniversitesi” olarak hizmete başlayan ve daha sonra yapılan değişiklik ile adı eski rahmetli Başbakan Bülent Ecevit’in ismi verilen “Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi” her geçen sene büyüyor gelişiyor.
Üniversite şehir merkezine çok yakın olmasına rağmen üniversite hastanesi gerçekten Kozlu ilçesinin kilometrelerce uzağında ve hatta dağın tepesinde oldukça havadar bir yere kurulmuş.
Edindiğimiz bilgilere göre, 14 fakülte, 3 enstitü, 4 yüksek okul, 9 meslek yüksek okulu, 1 devlet konservatuarı ve 34 araştırma merkezinden oluşmaktadır.
Kurulduğu dönemden Nisan 2012’ye kadar “Zonguldak Karaelmas Üniversitesi” adı altında hizmet vermiştir. Daha sonra ise 11 Nisan 2012 tarihinde Resmî gazetede yayımlanan “İlköğretim ve eğitim kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun” ile “Yüksek öğretim kurumları teşkilatı kanununda yapılan değişiklikle” “Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nin” adı, “Bülent Ecevit Üniversitesi” olarak değiştirilmiştir.
Yapılan bu değişiklik üzerine Zonguldak halkı tarafından olsun siyasilerden olsun “Ne gerek vardı da değiştirildi” şeklinde günlerce eleştiriler yorumlar yapılsa da zaman içerisinde eski Başbakanlarımızdan Bülent Ecevit ismi üniversitede oturdu ve adı da yaşatılmaya başladı.
“Dağın başına hastane mi olur” dediler?
Üniversite ile ilgili bu bilgilerden sonra şimdi gelelim üniversite hastanesinin yapıldığı ve hizmet verdiği dağlık alanla ilgili eleştirilere. Gerçekten hastane çok uzak bir yerde hatta dağın başında.
“Dağın başına hastane mi olur?” diye yapılan eleştiriler yorumlar şimdi yerini dualara bırakmış durumda. Hatta hastane alanı yetmez hale geldi. Dağ-taş yıkılarak yeni alanlar açılıyor ve genişleme çalışmaları yapılıyor.
Öyle bir hal aldı ki, hastane girişi yol kenarlarından başlayıp her yer araç yoğunluğunun istilası haline geldi. Sabah saat 9’dan itibaren park edecek yer bulmak adeta imkânsız halde. Araştırma hastanesi olması münasebetiyle Zonguldak ili, ilçesi, beldeleri, köyleri ve hatta Karabük, Bartın ve çevre illerden yüzlerce vatandaş dertlerine burada çare aramaya geliyor.
Bunları nereden biliyorum. Biliyorum çünkü her gün bu hastaneye gelmek suretiyle bizzat yaşıyorum.
Eşimin Ankara’da boğazındaki ve ağız içindeki sıkıntılı ameliyatının ardından diğer kalan tedavileri onkoloji bölümünde ışın ve kemoterapi olarak bu hastanede alıyoruz. Sabah erken saatlerden itibaren mesai saati bitimine kadar inanın iğne atsanız yere düşmez misali hastane dolup taşıyor.
Demek ki dağın başına da hastane yapılabiliyormuş. Şimdi burası da yetmez hale geldi. Zonguldak’ın göbeğine Atatürk Devlet Hastanesini yaptıranlar otoparksız bir hastaneye onay verenlerin kulaklarını çınlatıyorum. Nasıl çınlattığım bende kalsın. Bir hastanenin ne kadar önemli olduğunu Bülent Ecevit Üniversite hastanesinde görmüş olduk. Vesile olanlardan Allah razı olsun.
“Bölgenin sağlık üssü”yakıştırması CUK diye oturmuş. Hani diyeceksiniz ki hiç mi eksiği yok elbette tabii ki var. En üst Profesör doktorlardan, Doçent’ler, Uzmanlar, öğretim görevlileri asistanlara ve çalışanlara kadar her şey sistem oturmuş vaziyette herkes elinden geleni yapıyor.
Başta Üniversite Rektörü İsmail hakkı Özölçer olmak üzere Üniversite Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Burak Bahadır ve tüm diğer doktorlarımızı buradan selamlıyor ve insan hayatının sağlığı için gösterdikleri başarılı çalışmalardan dolayı kutluyorum.İyi ki bu dağın başına hastane yapılmış. Yalnız tek eleştirim olarak otopark artık yetersiz halde. Başka alternatif yerlerde bu sıkıntı mutlaka çözülmelidir. Nasıl olsa her yer dağ taş. Kalın sağlıcakla.