Küçük bir kasabanın dört ayrı mahallesi varmış.

Birinci mahallede Evetama'lar yaşıyormuş. Evetama'lar ne yapılması gerektiğini bildiklerini düşünürlermiş. Yapma zamanı geldiğinde ise "evet, ama" diye cevap verirlermiş. Cevapları hep yanlış olurmuş. Suçu başkalarına atmakta da ustaymışlar.

İkinci mahallede Yapıcam'lar yaşarmış. Ne yapacaklarını bilirlermiş. Kendilerini yapacakları şeye adım adım hazırlarlarmış, ama yapacakları sırada şanslarını kaçırdıklarının farkına varırlarmış. Bu mahallede insanların dizleri dövülmekten yara bere içindeymiş. Yaşamı ertelememek için verdikleri kararı bile ertelerlermiş.

Üçüncü mahallede yaşayan Keşkeci'lerin, hayatı algılama güçleri mükemmelmiş. Neyin yapılması gerektiğini daima en isabetli şekilde bilirlermiş ama her şey olup bittikten sonra. Keşke'cilerin de başları kanarmış hep, duvarlara vurmaktan!

Kasabanın en yeşil bölgesinde, en güzel evlerin olduğu mahallede ise İyikiyaptım'lar otururmuş. Keşkeci'ler bu mahallede yürüyüşe çıkar, etrafa hayranlıkla bakarlarmış. Yapıcam'larKeşkeci'lerle birlikte bu mahallede yürüyüşe çıkmak ister, ama bir türlü fırsat bulamazlarmış. Evetama'lar ise, mahallenin güzelliğini görmek yerine, ağaçların gölgelerinin yeterince geniş olmadığından, güneşin daha erken saatte doğması gerektiğinden şikayet ederlermiş.

İyikiyaptım mahallesindeki insanların kusuru da, beyinlerinde mazeret üretme merkezlerinin olmayışıymış!

İlçemizde ve ilçeye bağlı beldelerinde olağanüstü haraketlilik yaşanıyor. Bu beldelerimizde ki belediye başkanları kâh sn Ahmet Çolakoğlu ile kâh kendi başlarına Ankara da bakanlık kapılarını aşındırıyorlar.

Bu belediye başkanlarımızın ay da bir de olsa Ankara ya ziyaretleri mutlaka oluyor.

Ankaraya gitmeseler Ahmet vekili Çaycuma da ki ofisinde ziyaret ediyorlar.İl başkanı sn. Mustafa Çağlayan ile görüşüyorlar, İlçe başkanı sn. Birol Yiğit ile istişare ediyor, kol kola girip kapı kapı dolaşıyorlar..

Velhasıl kelam ne onlar gidip istemekten usanıyorlar ne de onların dosyalarını kapı kapı dolaştıranlar onlardan bıkıyorlar. Her ziyaretleri onlara da muhatap olduklarına da keyif veriyor.

Peki ya Saltukova da durum ne?

Geçen hafta içinde Ak Parti Saltukova belde başkanı sn. Saygın Öztin ve yönetim kurulundan Murat Düzlü, Dursun Yirmibeş, Ak Parti belediye meclis üyeleri Yunus İstek ve Bayram Akça ile birlikte Milletvekilisn Ahmet Çolakoğlu’nu Çaycuma da ki ofisinde ziyaret edip beldenin eksiklerini dile getirdiler.

Bunu bir kez mi yaptılar?, tabi ki hayır. Ankara ya gitmediklerinde Çaycuma da ki ofisinde ziyaret ettiler, olmadı diğer beldelerde düzenlenen programlara gidip görüştüler.

Muhalefetin belediye başkanını da alıp Ankara’ya birlikte gittiler. Taleplerini ilettiler, dosyalarını verdiler.

Ondan önce ki Ak Parti belde teşkilatı da sık sık benzeri talepler için sn vekili ziyaret edip taleplerini iletiyordu. O ısrarlı talepleri olmasaydı Saltukova ya doğalgaz planlanan tarihinden 2 yıl önce nasıl gelecekti?

Belediye başkanı diyor ki, biz Ak Parti belde başkanı ile birlikte Ankara da sn vekilimizi ziyaret edip taleplerimizi ilettik. İki aydır bekliyoruz hiç bir hareket yok “göle bir kez maya çaldım tutmadı”, daha da mayalamam..

Peki Nebioğlu belediye başkanı sn Ali Özdal,

Perşembe belediye başkanı sn Turhan Okumuş,

Karapınar belediye başkanı sn Necdet Dernek neden defalarca gölü mayalamaya çalışıyorlar?

Bu arkadaşlarımız üstüne üstlük iktidarın belediye başkanları.

Bu ziyaretlerinin geri dönüşlerini de tek tek alıyorlar ve “biz size efendi değil hizmetkâr olmaya geldik!” diyerek belde halkına göğüslerini gere gere, gururla onaylanan projelerini anlatıyorlar.

Bir istemeye kız mı verirler adama?

Beldesinin derdiyle dertlenen kişi yolları aşındırır, geceleri uyku tutmaz, zamanını mandırada değil Ankara’da, Çaycuma da geçirir..

Ahmet Çolakoğlu söz vermiş de, iki ay geçmiş hiç bir çalışma olmamış da, vekilin yüzünden iki ay bir gecikme olmuş da..

Yahu belediye olarak 18 aydır on sekiz metre yol yapamamışsın neyin topunu nereye atıyorsun?

Gelelim yazımızın başında anlattığımız dört mahalle hikayesine.

Saltukova beldesi anlattığımız hikâyede sizce hangi mahalle olabilir?

Evetamalar mahallesi mi,

Yapıcamlar mahallesi mi,

Keşkeciler mahallesi mi,

Yoksa;

İyikiyaptım mahallesi mi?

Kalın sağlıcakla..

Mehmet Çelebi