1968 yılında bir dağ köyünde doğdum. Evimiz hayvanlarla iç içeydi. Her taraf gübre kokardı. 200 kadar keçimiz, koyunlarımız, 10 kadar ineğimiz, eşeğimiz, kedilerimiz, tavuklarımız, arı kovanlarımız vardı.
Tarlaları kara saban ile sürerdik. Tarlalardaki otları ve buğdayları orak ile biçerdik. Ana gıdalarımız tarhana çorbası, patates, soğan, ıspanak, ekmek, yoğurt, peynir idi.
Köyümüzde bakkal (market) yoktu. Para nedir bilmiyorduk. Kara lastik ayakkabı giyerdik. Yazları sıcakta ayaklarımız sıcaktan haşlanırdı. Haftada bir, sabunu tutumlu kullanarak, küçük ibriklerle banyo yapardık.
Okula kara önlüklerle gittim. 5 yıl boyunca bir kere bile okuldan kaçmak nedir bilmedim. Sadece kurşun kalemin ve bir adet saman kağıda basılmış defterim oldu. Okul kitabı, boyama kalemi, çanta, eşofman, spor ayakkabısı nedir hiç bilmedim.
5 yıllık ilkokuldan sonra 3 kilometre uzaktaki ortaokula her gün yürüyerek gidip geldim. 3 yıl boyunca, karda, yağmurda, çamurda, fırtınada, yakıcı sıcaklarda, botsuz, kabansız, çantasız biçimde, hiç ağlaşmadan okula devam ettim…
1977-80 yılları arasında ülkemizde yoklukları, karaborsa, fakirlik alabildiğine yüksekti. Köyümüzde elektrik bile yoktu. Gaz lambası ya da çıra ışığında derslerimizi yaptık.
Köyde 4 kardeştik. Ablam ve diğer 2 kardeşim ilkokuldan sonra okumadılar. Ablam ev hanımı oldu. Bir kardeşim atölyede asgari ücretle işe girdi. Diğer kardeşim belediyede temizlik görevlisi oldu…
Ortaokuldan sonra meslek lisesinin elektrik bölümüne başladım. Fakirlik hala devam ediyordu. 3 yıl ezik, sessiz, yoksul, yarı aç biçimde liseyi okudum. Özel ders alamadım. Etüt nedir bilmedim. Dershaneye gidemedim. Kendi çabalarımla yüksek öğretime giriş sınavını kazandım ve İstanbul Marmara Üniversitesi, Elektrik bölümüne başladım. Üsküdar’da 6 kişilik minik bir yurt odasında kalarak, fakirlik içinde, yoğurt ekmek yiyerek mezun oldum. Üniversitede 3 yıl hayırsever İzzet Baysal’dan burs desteği aldım…
1989 yılında Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde öğretmenliğe başladım. Sadece bir pantolon, bir ceket ve 2 gömleğim vardı. Her ay maaşımın yüzde 10’uyla kitaplar alarak öğrenme açlığımı gidermeye çalıştım.
1990 yılında Tokat ilinin Erbaa ilçesinde yedek subay öğretmen olarak askerlik görevimi yaptım. Fakirlik hala devam ediyordu. Bisikletim bile yoktu.
1991 yılında Manisa ilinin Turgutlu ilçesinde yaşayan bir hanım ile evlendim ve bu ile tayin oldum. 1995 yılında çok sigara içen babam 56 yaşında aniden vefat edince liseyi okuduğum okula, Bolu’ya tayin oldum.
12 yıl burada öğretmen olarak çalışırken, zengin olma, refah seviyesini artırma amacıyla kitaplar yazmaya başladım. İlk kitabımı 1995 yılında borç harç çıkardım. İlk arabamı 1998 yılında alabildim. İlk meskenimi 2004 yılında edinebildim.
2007 yılında Artvin’in Murgul ilçesine MEB tarafından yolladım. Orada 8 ay çalıştım. Hukuksal olarak temize çıktım. 2008 yılında sınava girerek KKTC’ye öğretmen olarak gittim. Burada 5 yıl, bir gün bile izin almadan çalıştım.
2013 yılında Zonguldak ilinin Devrek ilçesine tayin oldum. Okul müdürlüğü sınavında muvaffak olarak Zonguldak Kozlu Meslek Lisesinde okul müdürlüğüne başladım. Bu okulu 4 yılda Türkiye’nin en modern 200 okulu arasına soktuk. 2018 yılında kendi isteğimle Devrek Meslek Lisesine müdür oldum. 2,5 yılda bu okulu da ilin en modern kurumu haline dönüştürdük…
2021 yılında MEB’ten ayrıldım. Son 5 yıldır Ankara’da bulunan lisede çalışıyorum.
Son 30 yıl zarfında, amatör bir ruhla 134 farklı kitap yayınladım. Eserlerim 6 farklı yayıncı tarafından dünyanın 190 ülkesinde satışa sunuluyor. Bugüne kadar 1 milyondan fazla kitabım basılıp okurlara sunuldu.
Bu hayat çizgisi tamamen Cumhuriyet sayesinde oldu. Dünyanın 20. büyük ekonomisi olan Türkiye devletinin sağladığı imkanlarla bugünlere gelebildim.
İsteyen herkes aynı hedeflere ulaşabilir. Yeter ki isteyiniz.
Ali Özdemir
Tlf.: 0505 220 83 85
E-posta: [email protected]
Web: https://erdemyayinevi.github.
13.10.2025