Zonguldak’ın Kilimli ilçesi Çatalağzı’nda kurulu Eren Enerji Termik Santrali, Türkiye’nin elektrik üretiminde kritik rol oynuyor. CEO Ömer Buğer, 14. Türkiye Enerji Zirvesi’nde dünya ve Türkiye enerji üretimini değerlendirerek, kömürün stratejik önemine dikkat çekti. Eren Enerji CEO’su Ömer Buğer, zirvede yaptığı konuşmada, dünya enerji üretimindeki kömür payını aktardı. Bugün dünya elektrik üretiminde kömürün payı yüzde 36 seviyesinde bulunuyor. Yenilenebilir enerji kaynakları her yıl artış gösterse de kömür hâlen birinci sıradaki enerji kaynağı konumunda. Son yıllarda bu oran büyük ölçüde sabit kalmış durumda.
Türkiye’de durum da dünya ortalamasına yakın: Elektrik üretiminde kömürün payı yüzde 37. Avrupa’da Polonya yüzde 61, Çekya yüzde 40 ve Almanya yüzde 27 oranında kömür kullanıyor. Asya’da ise Çin ve Hindistan, kömür yatırımlarını ciddi şekilde artırarak elektrik üretiminde önemli pay elde ediyor.
ALMANYA VE BİRLEŞİK KRALLIK’TAN ÖRNEKLER
Almanya, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası doğalgaz krizine bağlı olarak kömürlü termik santralleri yeniden devreye aldı. Şu anda kömürün payı yüzde 27. Öte yandan Birleşik Krallık, bu yıl son kömürlü santralini kapattı. Ülkede enerji üretimi nükleer (%14), doğalgaz (%34), petrol (%4) ve biyokütle (%13) ile karşılanıyor. Kömürden çıkılmış olsa da baz yük ihtiyacını nükleer ve doğalgaz santralleri karşılamaya devam ediyor.
TÜRKİYE’DE KÖMÜR VE NÜKLEER ENERJİNİN GELECEĞİ
Türkiye’de yakın vadede kömürlü santrallerin sistemden çıkması mümkün görünmüyor. Çünkü ülkemizde devreye alınmış bir nükleer santral henüz bulunmuyor. Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk ünitesi 2025’te, tüm üniteleri ise 2028’de devreye girecek. Son 10 yılda Türkiye’de ithal kömürün payı yüzde 12’den yüzde 23’e yükselirken, yerli kömür santralleri yüzde 14 seviyesinde kalıyor. İthal kömür santralleri yıllık 72 terawatt-saat elektrik üretiyor ve toplam elektriğin yaklaşık yüzde 23’üne denk geliyor. Bu üretimi yalnızca nükleer santrallerle ikame etmek için 10.000 MW kurulu güce sahip yeni nükleer santrallere ihtiyaç duyuluyor; bu da yaklaşık 25 yıl ve 60 milyar dolarlık bir yatırım anlamına geliyor.
YENİLENEBİLİR ENERJİ TEK BAŞINA YETERSİZ
Eren Enerji CEO’su, güneş ve rüzgar yatırımlarının kömürün yerini kısa vadede alamayacağını vurguladı. 72 terawatt-saatlik ithal kömür üretiminin güneş ile karşılanabilmesi için 40.000 MW’lık, rüzgar ile karşılanabilmesi için 25.000 MW’lık kurulu güce ihtiyaç bulunuyor. Ayrıca elektrik talebinin hızla artması ve depolama teknolojilerinin henüz yetersiz kalması, yenilenebilir kaynakların tek başına yeterli olamayacağını ortaya koyuyor.
İTHAL KÖMÜRÜN ESNEKLİĞİ VE STRATEJİK ÖNEMİ
İthal kömür, Türkiye için esnek ve güvenli bir enerji kaynağı olarak öne çıkıyor. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Türkiye, kömür tedarikini farklı kaynaklara yönlendirerek maliyet avantajı elde etti. Doğalgazda ise kaynak çeşitliliği sınırlı olduğu için fiyat dalgalanmalarına karşı daha kırılgan bir yapı söz konusu. Bu nedenle ithal kömür, kısa ve orta vadede Türkiye’nin arz güvenliği açısından kritik öneme sahip.
YERLİ KÖMÜRÜN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR
Türkiye’nin yerli kömüründe kalori değerinin düşük olması en büyük sorun olarak öne çıkıyor. Kömürün yüzde 85’i 3000 kalorinin altında. Bir megavat-saat elektrik üretimi için ithal kömüre kıyasla yaklaşık 5 kat daha fazla yerli kömür kullanmak gerekiyor. Ayrıca yerli kömür santrallerinde arıza sayısı yüksek ve kapasite faktörleri yüzde 50’nin altına düşüyor. Bazı santrallerin kapasite faktörü yüzde 16’ya kadar geriliyor. Buna karşılık, ithal kömür santralleri yüzde 70–80 kapasiteyle çalışıyor.
DÜNYA KÖMÜR TİCARETİ VE ASYA’NIN ÖNEMİ
2035 yılına kadar dünya kömür ticaretinde 132 milyon tonluk artış öngörülüyor. Türkiye, bu küresel havuzdan kömür tedarik edebilecek güçlü bir konuma sahip.
Öte yandan Çin ve Hindistan’ın önümüzdeki 10 yılda toplam 250 GW kömür santrali yatırımı yapması bekleniyor. Bu durum, Türkiye’nin büyük termik santrallerinde yedek parça ve teknik destek erişimini kolaylaştırıyor.
EREN ENERJİ’NİN TÜRKİYE’DEKİ ROLÜ
Zonguldak Kilimli’de kurulu Eren Enerji Termik Santrali, Türkiye elektrik üretiminin yüzde 6’sını tek başına karşılıyor ve özel sektörün en büyük üreticisi konumunda bulunuyor. Şirket, bakım planlamalarına büyük önem veriyor ve TEİAŞ ile koordineli çalışıyor. Eren Enerji, verimlilik artırıcı projelerle hem emisyonu hem de kömür tüketimini azaltıyor. Kazanlarda yapılan revizyonlarla verimlilik yüzde 1,5 artırılmış ve yıllık 30 bin ton kömür tasarrufu sağlanmış durumda. Bazı ünitelerde biyokütle ile yakma çalışmaları devam ediyor.
Santrallerin düşük yükte çalışma kabiliyeti geliştirilmiş ve yüzde 40 kapasiteyle çalışabilen üniteler devreye alınmış. Bu, elektrik talebine esnek uyum sağlanmasına olanak tanıyor.
ÖMER BUĞER’DEN ÖNEMLİ VURGULAR
Ömer Buğer, konuşmasının özetle şunları vurguladı: İthal kömür santralleri, Türkiye’nin kısa ve orta vadeli arz güvenliği için vazgeçilmezdir. Nükleer, güneş ve rüzgar yatırımları uzun vadede payını artıracaktır, ancak kısa sürede kömürün yerini alması mümkün değildir. Enerji talebi hızla artarken, ithal kömürün esnekliği, yüksek kapasite faktörü ve global erişilebilirliği Türkiye için stratejik öneme sahiptir. Zonguldak ve Çatalağzı’nda kurulu santraller, Türkiye’nin enerji güvenliğinde kilit rol oynamaya devam ediyor.