Etnik grup veya etnisite, (Türkçe: Budunsal) kendilerini diğer gruplardan ayıran ortak nitelikler temelinde birbirleriyle özdeşleşen bir grup insandır. Bu nitelikler, ikamet ettikleri alanda ortak gelenekler, soy, dil, tarih, toplum, kültür, ulus, din, fiziksel farklılıklar veya sosyal özellikleri içerebilir. Böyle açıklanmış…

En nefret ettiğim bir şey bu “etnik köken” denen ayrımcılıktır…

İnsanların dinine, diline, rengine vs. bakarak ayrım yapmadan sadece insan olduğu için sevemez miyiz? Sevdirmiyorlar, özellikle sevdirmiyorlar, çünkü dünya efendilerinin diğer insanları köle gibi görmesi nedeniyle böyle sınıflara bölerek güdülemesi ve sömürmesi daha kolay…

Hiç kimse; Türk, Kürt, Ermeni, Rus, Müslüman veya Hristiyan vs. olarak doğmaz, sadece rengi ne ise odur ki bu da önemli bir ayrıntı sayılmaz. Etnik köken ve din-dinsizlik doğduğu yerde her doğana etiket gibi yapıştırılır ve öyle kalır…

Dünyanın efendisi İngilizler, jandarması da ABD denen vahşi batıdır.

Dünyada çıkan savaşlara bir bakın mesela Ortadoğu’da “ağıtlar Arapça ve İbranice, sevinçler İngilizce olur” derler.

Derler ki “darbe yapılmayacak tek ülke ABD dir, çünkü burada ABD Büyükelçiliği yoktur”

İngiltere: Yazılı anayasası olmayan ve orta çağdan kalan yöntem krallıkla yönetilen ülkedir. İngilizler için iki tür insan vardır: İngilizler ve ötekiler, bu tutumu tüm dünya bilir ama ayıplamaz, her şeyiyle hoş görür, İngiliz kraliyet sarayında köpeğin bile doğum yapması başta Türkiye olmak üzere dünyada önemli bir haberdir, Filistin’de bebeklerin ölmesi hiç önemli değildir.

Aynı şey İsrail içinde geçerlidir acılar aynı, feryatlar farklı ama ellerini ovuşturup bir kenarda olanı -biteni izleyenler aynı soytarılardır.  

İşte bu sözde efendiler tüm dünyada egemenliklerini korumaları ve sömürü düzenlerinin devam etmesi için sürekli “etnik köken” üzerinden politika geliştirir ve insanları bölerek, parçalayarak köle gibi yönetirler, bu kölelerde hallerinden memnun olduklarından uyanmaları imkansızdır, uyandırmaya kalkanların sonu hep faciayla bitmiştir, buna örnek ülkelerde yapılan sivil ve askeri darbelerdir ki buna ne yazık ki kendi ülkemizde dahil.

Etnik köken her ne kadar insana sonradan yapıştırılmış bir etiket olsa da bir realitedir ve yok sayamayız, herkesin ait olduğu sosyal yapıya ait: Dini, dili, rengi vs. vardır ve onu yaşamak en doğal hakkıdır.