Uzun yıllar kentin çöpünün döküldüğü bu alandaki atıklar, çevre ve insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
30 YILLIK ÇÖP DEPOLAMA ALANI: "ÇÖP DAĞI" HALİNE GELDİ
Kentte 2009 yılına kadar çöp depolama alanı olarak kullanılan bölge, arıtma tesisi inşası ve yeni çöp döküm alanı belirlenmesiyle kapandı. Ancak 30 yıldan fazla süre çöp döküm alanı olarak kullanılması ve kapanmasının ardından kaçak hafriyat ile moloz dökümünün devam etmesi, bölgenin adeta bir "çöp dağı"na dönüşmesine neden oldu. Zamanla Karadeniz'in dalgaları, bu çöp dağındaki evsel ve tıbbi atıkları denize sürükleyerek 1,5 kilometrelik sahil boyunca yaydı. Sahilde şırınga, ilaç şişesi, serum hortumu gibi tıbbi atıkların yanı sıra plastik ve demir gibi evsel atıklar da sıkça görülüyor.
TEMİZLİK ÇABALARI YETERSİZ KALIYOR: DALGALAR ÇÖPLERİ GERİ TAŞIYOR
Belediye ekipleri, öğrenciler ve çeşitli çevre grupları tarafından sahilde düzenli olarak çöp toplama etkinlikleri yapılsa da, çöp dağından dalgalarla denize karışan atıklar nedeniyle bu çabalar yeterli olmuyor. Sahile yayılan atıklar sebebiyle denize girenlerin sayısı azalsa da, bölge halen piknik ve olta balıkçılığı için tercih ediliyor. Bölgedeki zemin aşınımını önlemek amacıyla çöp dağının kaldırılması veya önüne set çekilmesi gibi projeler gündeme gelse de, henüz somut bir çalışma başlatılmadı.
"YERLERDE ŞIRINGALAR, İĞNELER, SERUMLAR OLUYOR"
63 yaşındaki Mustafa Dikbaş, dalgaların çöpleri sahile taşıdığını vurgulayarak, "Zonguldak'ın çöpü eskiden buraya dökülüyordu. Dalga çıktığında deniz çöpleri almaya başladı. Alıp tekrar sahile vuruyor. Çöp yığınları bundan kaynaklanıyor. Bunun önlemini almak için büyük taşlar konulması lazım önüne ki dalga almasın çöp yığıntısını. Her dalgada aynı şey oluyor. Mesela burası birileri tarafından temizleniyor. Eski çöp yığıntısını aldığı için buraya geri seriyor" ifadelerini kullandı.
Dikbaş, tıbbi atıkların oluşturduğu tehlikeye de dikkat çekerek, "Eskiden buraya tıbbi atıklar da atılıyordu. Yerlerde hep şırıngalar, iğneler, serumlar oluyor. Onlar da tehlikeli yani yıllar geçse de tehlike arz ediyor. Ben emekliyim, buraya balık tutmaya geliyorum. Şurada ayağıma iğne battı, terlikten dolayı. Bir baktım iğne ucu eskiden kalan ayağıma battı" diyerek bölgedeki riskin boyutunu gözler önüne serdi.
