Zonguldak Cumhuriyet Halk Partisi yeni il başkanını seçmesine az bir süre kala aday olması gündemde olan Nurettin Yolcu sizler için İmza Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aybüke Ünal'a açıklamalarda bulundu. 

Kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?

1960 doğumluyum, üç çocuğum var, iki kızım bir oğlum var ve bir torunum var. Aynı zamanda ben parti eğitmenliği de yapıyorum, proje koordinatörlüğüm var, Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel merkezine bağlı politikalar içersinde eğitmenlik de yapıyorum. Bu benim parti içindeki bir görevim. Maden topografiyim, Zonguldak bölgesi için önemli olan yer altı planlarının ölçülmesi, plana geçirilmesi ve proje işlerini yapıyoruz. TTK’dan emekliyim, yüksek okul terkim kısaca kendimi tanıtmış olayım.

Aday olmaya nasıl karar verdiniz? 

Aday olmaya Zonguldak Basını biraz işin içine bizi çekti. Kamuoyunda demek ki konuşulmuş ve basında yer alınca henüz adayım da demiyorum. Kamuoyunda gündeme gelince, adaylığımız söz konusu olunca biz bir takım ziyaretlerde bulunmaya başladık. Bugün de Devrek, Gökçebey ve Çaycuma'yı ziyaret edeceğim. Nihai kararımı ondan sonra vereceğim. Çünkü aday olan arkadaşlarımız da var. Onlar da çok nitelikli, kabiliyetli bu işleri çok rahatlıkla yapabilecek arkadaşlarımız. Sonuçta 1 Ekim'de kongreden sağduyu çıkacak ve hizmet çıkacak. Vatandaşların kapısı tıklanacak ekipler çıkacak, bu da bizi mutlu ediyor.

Zonguldak’ta Cem Adrian rüzgarı! Zonguldak’ta Cem Adrian rüzgarı!

Bu durumda 1 Ekim'de adaylığınızı koymayı düşünüyor musunuz? 

Şu an erken, henüz ilçeleri geziyorum, alacağım desteğe göre karar vereceğim. Ola ki ilçelerdeki vatandaşlar şunu söyleyebilir “ Nurettin bey siz bizim kadrajımızda yoksunuz.“ Bu durumda zorlamanın bir anlamı yok.

Başkanlık için önerilen aday sayısı hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Bu aday ben de olsam başkaları da olsa aday sayısının fazlalığı güzel ancak bir handikap da var. Zonguldak‘ta 5-6 adayın yönetim yapması lazım yani aşağı yukarı 160-170 kişi bu nitelikte, çalışılabilecek nitelikte bu durumdan Zonguldak‘ta kadrolar sıkıntı çekecek. Aday olanlar yönetim kadrolarını yapamayacak. Böyle de bir sıkıntı var. Aslında yapılması gereken şey ilçe yöneticisinin üst kurul delegesi arkadaşlar kendi içlerinde istişare ederek gerekeni yapmalı ve aday sayısının maksimum iki ya da üçe indirmelidir. Bana düşmüyorsa “Nurettin bey bizim kadrajmızda yoksunuz, teşekkür ederiz.” Dediklerinde başım üstüne benim hizmetim partime devam edecek. Hiçbir sıkıntı yok.

Talepler doğrultusunda adaylık koyacaksınız, adaylığınızı koydunuz taktirde ve kazandığınız taktirde Cumhuriyet halk Partisi’ni neler bekliyor? Projeleriniz arasında neler yer alıyor? 

Cumhuriyet Halk Partisi olarak halktan biraz koptuk ve yeteri kadar halkın yanına gidemedik. Bir defa öncelikle Zonguldak kentinin kalibresi çok aşağılara düştü. Yani ben öyle düşünüyorum. Her alan böyle örneğin; STK'nın, basının, siyasi partilerin, iş dünyasının biraz kalibresi düştü. Aslında ihtisas komisyonları kurup "Zonguldak’ta hangi sorunlar var? Çözümleri nelerdir?" Bunların gündeme taşınması lazım ve kamuoyu oluşturmak lazım. Örneğin, hastaneye bir cihaz gelmiş "kardiyoloji uzmanı yok" diyerek cihaz başka bir yere gidiyor. Bunun için Zonguldak’ta bir eylem yapabildik mi? Yapamadık. Çünkü konunun istesek de sahibi biz değiliz. Benim tıp alanında bir bilgim yok ama ne yapmam lazım? Hekim kadrosu ile beraber bir ihtisas komisyonu oluşturup Zonguldak’ta  yılda bir de olsa ihtisas komisyonları sorunları tespit etmeli, çözüm önerileri getirmeli ve bunlar kamuoyuna taşınmalıdır. Kimlerin aracılığıyla, sizlerin aracılığıyla kamuoyu oluşturmak gerekiyor. Bugün hastane hizmetlerinden çok sağlıklı faydalanamayan sadece Cumhuriyet Halk Partisi kesimi değil ki tüm Zonguldak’ta  yaşayan insanlardır. Yani bu bölgede yaşayan insanlar daha rahat, daha iyi daha güzel hak etmiyor mu? Yani en basiti bu örnek. Örgütler arası diyaloğu daha sağlıklı bir hale getireceğiz, görev bölümü yapacağız, herkes kendi planını yapacak, herkes ne yapacağını il başkanlığına getirecek. Sonrasında biz tekrar yaptıkları programda ne kadarını yapıp yapmadığını birlikte denetleyeceğiz. Bir plan yoksa hiçbir şey yapamazsınız. Yani dinamik politikalar üreterek vatandaşın desteğini alamazsınız. Uzun vadeli bir takım projelerin olması lazım.

Sizin hedefiniz Cumhuriyet halk Partisi’nin vatandaşla kopan bağlantısını güçlendirmek, kuvvetlendirmek ve halkın sorunlarına ışık tutmak mı?

Sosyal, kültürel ve eğitim kaynaklı sorunları olan bir toplum iktidardan daha iyi şeyler beklemek adına iktidarı cezalandırıyor. Ama bizim ulaşamadığımız, basını farklı pencereden izleyen bir takım kesim maalesef bilgili değiller. Yani bir bilgileri olmadığı için de tercihlerinde çok sağlıklı karar veremiyorlar. İlla şuraya oy verecek buraya oy verecek demiyorum, saygı duyuyorum. Ancak eğer bilgi yoksa, bilgi olmayınca fikir oluşmuyor, fikir olmuşmayınca da değerlendirme yapamıyorlar, değerlendirme yapamadığında da sağlıklı bir şekilde sandığa gidip oyunu kullanamıyor. Bizim görevimiz o insanlara bir takım bilgileri aktarmak, onlarla iletişim kurmak, bağ kurmak ve sorunların çözümüne destek çıkmaktır. Bunları yapmak zorundayız. Eksik kaldığımız yerler buralardır. Merkezde oy olarak bir sorunumuz yok ama kırsaldan oylar gelmeye başladığı zaman işler değişiyor. Çünkü biz kırsala uzanamadık. İktidar gerek yerel yönetimlerle, köye hizmet götürme birliğiyle, köydeki imam kadrolarıyla bir çok konuda iletişimi güçlü olduğundan köyde yaşayan vatandaşa uzandı. Ama bizim uzanabileceğimiz hiçbir şey yok. Yapmamız gereken seçmenin ayağına gitmek ama yarın sabahtan itibaren gitmektir. Yoksa seçime üç gün kala seçmenin ayağına giderseniz vatandaş da bu durumun değerlendirmesini yapar. 

Bütün aday olan arkadaşlar çok kıymetli, çok değerli ve bu görevi yapabilecek arkadaşlardır. Sonuçta biz bir aileyiz, hangi arkadaşımız ipi göğüslerse göğüslesin benim kişisel görevim partim adına hizmet etmektir. Partim adına hizmete her zaman her alanda, en altta da, üye olarak da hizmet etmek, seçilirsem başkanı olarak da hizmet etmek vardır. Her ikisi de benim görevlerim arasındadır. 

Aybüke Ünal