Türkiye, son yılların en zorlu yaz mevsimlerinden birini yaşıyor. Aşırı sıcaklıklar, dikkatsizlik ve bilinçsizce yapılan davranışlar yüzünden ormanlarımız birer birer yanıyor.
Bu büyük felaket, yalnızca doğamızı değil, geleceğimizi de tehdit ediyor. Artık laf değil, acil kararlar alma zamanı!
TÜRKİYE GENELİNDE YANGINLAR TEHLİKELİ BOYUTLARA ULAŞTI
Zonguldak’tan Eskişehir’e, Ege’den Akdeniz’e kadar Türkiye’nin dört bir yanında orman yangınlarıyla mücadele ediliyor. Bir bölgede yangın söndürülürken, başka bir bölgede alevler yükseliyor. Bu zincirleme felaket, yalnızca doğal nedenlerle değil, ne yazık ki art niyetli kişiler nedeniyle de büyüyor. Bilinçli olarak çıkarılan yangınlar, doğaya yapılan en büyük ihanettir.
YANGINLARIN EN BÜYÜK NEDENİ: SORUMSUZLUK VE İHMAL
Aşırı sıcak havalar elbette bir etken. Ancak insan kaynaklı ihmaller ve sorumsuzluklar yangınların başlıca sebebi olmaya devam ediyor. Piknik alanlarında yakılan mangallar, ormana atılan cam şişeler, söndürülmeyen izmaritler büyük facialara dönüşüyor. Bir kıvılcım, binlerce dönüm ormanı yok edebiliyor.
ORMANLARI YAKANLAR İDAM EDİLSİN
Bu olaylar artık sıradan bir suç değil, bir insanlık suçudur. Ormanları bilerek yakanlara karşı en ağır yaptırımlar uygulanmalıdır. Bu kişiler doğayı katlediyor, geleceğimizi karartıyor. Halkın büyük bir kısmı bu konuda hemfikir: Orman kundakçıları için en ağır cezalar, hatta idam bile tartışılmalıdır.
Orman yangınlarına karşı Türkiye’nin dört bir yanında görev yapan orman işçileri ve teşkilatları, büyük bir özveriyle mücadele ediyor. Onlar, yeşil vatanı korumak için canlarını ortaya koyuyor. Ne yazık ki Eskişehir’deki yangında 10 orman kahramanımız şehit düştü. Onlara Allah’tan rahmet, ailelerine sabır diliyoruz. Bu fedakârlıklar, ormanların ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
ORMANLARA VE PİKNİK ALANLARINA GİRİŞLER ACİLEN YASAKLANMALI
Artık radikal adımların zamanı geldi. Türkiye genelinde, ormanlık alanlara ve hatta piknik alanlarına girişler geçici süreyle tamamen yasaklanmalıdır. Bu yasak, doğanın korunması ve yangınların önlenmesi adına hayati önem taşıyor. Ormana giren her birey potansiyel bir risk taşıyor. Bu riskin ortadan kaldırılması için geçici ama etkili yasak şart.
ORMANLAR SADECE AĞAÇ DEĞİL, NEFESİMİZİN KAYNAĞIDIR
Ormanlar, sadece ağaçlardan ibaret değildir. Onlar, bizim nefesimizdir, yaşam kaynağımızdır. Akciğerlerimiz ormanlardır. Onlar olmadan ne biz ne diğer canlılar var olabilir. Bu gerçeği görmek ve buna göre hareket etmek hepimizin sorumluluğudur.
TOPLUMSAL DUYARLILIK ŞART, HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI
Devletin alacağı kararlar kadar vatandaşın bilinçli davranması da büyük önem taşıyor. Her bir birey, ormanları korumak için üzerine düşeni yapmalı. Yangınlara sebep olabilecek her türlü davranıştan kaçınmalı, çevresindekileri uyarmalı ve yetkililere destek olmalıdır. Bu mücadele, hepimizin ortak meselesidir.
YEŞİL VATAN İÇİN EL ELE VERME ZAMANI
Artık geç kalmadan, sözde değil özde önlemler alma zamanı. Ormanlarımız yanıyor, nefesimiz tükeniyor. Doğa, bize ihtar veriyor. Bu uyarıyı duymazdan gelmemek için, hep birlikte hareket etmeli, ormanlarımızı gözümüz gibi korumalıyız. Çünkü başka bir Türkiye yok. Başka bir orman da…