Sürdürülebilir tekstil, sürdürülebilir tasarım, sürdürülebilir finans, kurumsal sürdürülebilirlik, sürdürülebilirlik raporlaması…Son zamanlarda sıkça duyduğumuz kelimelerden yalnızca birkaçı. Bu terimler, banka çalışanlarından çiftçilere, akademisyenlerden iş insanlarına, kimyagerlerden satış danışmanlarına kadar hemen hemen her sektörden insanın diline yer etmiş durumdadır. Televizyon reklamlarında denk geldiğimiz su tüketimini azaltan çamaşır makinelerinden tutun da bankaların insan için sürdürülebilirlik ilkesini vurgulamasına kadar pek çok örneği gündelik hayatımızda görebiliyoruz. Artık markaların, her faaliyetlerinin merkezine sürdürülebilirliği yerleştirdiğine hepimiz yakinen şahit oluyoruz.

Biz bilim insanları, sürdürülebilirliği anlatırken bu kavramı destekleyen döngüsel ekonomiye vurgu yapmaktayız. Bir döngü şeklinde tasvir edilen bu modelde, ürünlerin üretim aşamasında tekrar kullanılabilir düzeyde üretilmesinin önemli olduğuna inanmaktayız. Bu inanış, atık miktarının azaltılması odaklı bir ekonomik model olarak tanımlanabilir. Döngüsel modelde, kaynaklar mümkün olan en uzun süre sistemde değerlendirilirken atıkların minimum düzeyde tutulması hedeflenmektedir.Sistem yaklaşımı, tüketim-üretim süreçlerinin sürdürülebilir ve yeniden kullanılabilir olması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu sistem modeli neredeyse tüm sektörlere uyarlanabilir durumdadır. Tarımda, "ek-yetiştir-sat-tüket" ya da "israf et" modelinin yerine, döngüsel ekonomi uygulaması ile "ek-yetiştir-bileşenlere ayrıl-bileşenleri farklı ürünlerde ileri dönüştür ve/veya yüksek katma değerli ürünlere dönüştür" şeklinde tasarlanmaktadır. Örneğin, orman ürünleri için yüksek katma değerli bir ürün ürettikten sonra, atıklarından enerji üretme veya atık ahşap malzemeleri yapı malzemesi olarak kullanma gibi alternatifler de değerlendirilebilir. Geri kalan atık malzemelerin ise kompostlara veya diğer organik gübreleme yöntemleriyle tarım için kullanılması alternatif olarak düşünülebilir. Bu şekilde, döngüsel düşünce modelinin uygulanması çeşitli sektörlerde olası çıktılar üretebilir.

Aslında döngüsel ekonomi bir felsefi düşünme ve yaşam tarzıdır. Bu tarzı geliştirmek için sürdürülebilir biçimde sürekli okuma, araştırma yapma, bilgiye açık olma ve yüksek bir duyarlılık gereklidir. Üretim yöntemlerini bilmek, etkinlik ve verimlilik sağlasa da hataların azaltılması ve çeşitli sektörel seçenekler arasından değerlendirmelerin yapılabilmesi için farklı alanlardaki ürünlerin kaynağına da hâkim olmak gerekir. Hangi ürünün döngüselliğini tasarlamak istiyorsanız, o işin detaylarını bilmek son derece önemlidir. Birçok sanayi kolunun ve sektörel üretimin olduğu bu dönemde, insan zekâsı şu an için sınırlı kalabilir. Gelecekte bu alanda farklı meslek gruplarının olacağı ve bir kılavuzun geliştirileceği açıktır. İleri dönüşüm mühendisi, geri dönüşüm mühendisi, döngüsel tasarımcı, döngüsel ürün üreticisi, döngüsel girişimci, döngüsel ekonomi araştırmacısı gibi meslek gruplarının oluşacağı aşikardır. Ancak çok uzaklara bakmamıza gerek yok. Annelerimiz de evde birer döngüsel ekonomi uzmanıdır. Kalan yemekleri ertesi gün farklı lezzetlere dönüştürebilirler. Ancak bu dönüşümde hangi gıdanın ne kadar süre dayandığını ve neye dönüştürülebileceğini bilirler. Durum endüstride de pek farklı değildir. Döngüsel ekonomi mantığı düşünülünce, bir bitkiden elde ettiğiniz bileşenin, hangi alanda ne gibi yüksek katma değerli ürünlere çevrilebileceği bilgisine sahip olmayı gerektiriyor. Alanım orman ürünleri teknolojisi olduğu için en iyi bildiğim yerden örnek vermek istiyorum size. Keten tohumundan elde edilen ve güçlü medikal etkileri olan ‘’alfa-linolenik asit’’ adı verilen madde bir omega-3 yağ asidi kaynağı aynı zamanda değerli antioksidandır. Bu özellik sayesinde gıda takviyesi ürün olarak üretimi sağlanabilir. Keten tohumu cilt ve saç sağlığını destekler. Böylelikle medikal veya kozmetik bir şampuanın formülasyonunda yer alabilir, yaşlanma karşıtı krem ya da serum bir ajan olarakta üretilen ürünlerin içeriğini zenginleştirebilir. Yüksek lif içeriği bakımından çok zengindir. Bu bakıma ekmek imalatında kullanılabilinir. Keten lifleri, dayanıklı ve hava geçiren kumaşlar üretmek için tercih edilebilir.  Öyleyse, tekstil endüstrisinde de kullanılabilinir. Dayanıklı uzun ömürlü olduğu için kâğıt endüstrisinde yüksek kaliteli kâğıt paralar, belgelerin imalatında kullanılabilinir. Yağlama işleminde greslerin ve yağların bileşeni olarak kullanılabilinir. Fosil kaynakların alternatifi olarak biyo yakıt üretimi için hammadde olarak değerlendirilebilinir. Bunlar sadece bu bileşeni kullanabileceğiniz birkaç endüstriyel alandır. Hangi alanda nasıl kullanmanız gerektiği bilgisini de ayrıca bilmeniz gerekmektedir. Bu da yine farklı disiplinlerden bilgi ve deneyim birikimi gerektirmektedir. Keten tohumu esansiyel yağı üretimi sırasında lignanlar gibi antioksidanları saflaştırdıktan sonra, geriye kalan keten tohumu lifinden gıda ve takviye ürünleri ile endüstriyel ürünler elde etmek için de çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bunların analizlerini yapmak ve etkinliklerini belirlemek için de farklı disiplinlerden bilgiye sahip olmak şarttır.

Mali boyutunu düşünmek gerekirse; 1 kg keten tohumu 130 TL, keten tohumu yağ ilaveli gıda takviyesi 500 TL, keten tohumu içeriği bakımından zengin nemlendiricili şampuan 900 TL, keten gömlek 1.750 TL, birinci kalite keten kâğıt 1.800 TL, keten tohumu özlü yaşlanma karşıtı krem 2.300 TL şimdi siz sadece keten tohumunu üretmek ister miydiniz? Üretimden katma değerli ürünler üretme hedefi ile tedarik zinciri süresince ortaya çıkan tüm atıklar girdiye dönüştürülmeli, değerlendirilmelidir. Gelecek çünkü tam olarak bu üretim çerçevesinde şekillenmektedir. Aslında artık birinin tek bir işi yapıp kazanç sağladığı veya tek bir işten emekli olduğu dönemler çok geride kalmıştır. Kendimizi geliştirmek, geliştirirken de geleceği hayal edebildiğimiz bir konumda yer almamız gerekmektedir.

Bölgemizin endüstriyel işletme sahipleri, üreticiler ve sektörün profesyonelleri size çok iş düşüyor ama bu yolda yalnız değilsiniz. Gelecek yeni nesillerin kıt kaynaklarını tüketmeden üretmeye çalışın lütfen. Sevgili gençler bakın bu yazımda da bir proje fikrini sizinle paylaşmış bulunmaktayım. Artık uygulamaya geçirmek istediğiniz bir projeniz var sadece keten tohumu olarak düşünmeyin her bir ürünün beşikten mezara sürecinde değerlendirebileceğiniz ara mamul çıktıları var. Çok çalışın yılmadan usanmadan bıkmadan çok çalışın. Hayat hepimiz için çok zor ama sürdürülebilir bir hayat stili için hepimizin çok çalışması gerekiyor. Güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle…