"
Susması ‘Asaletindendi’, siz ‘Kıvırcık’ sandınız!
Tarihte değişik şekilde rivayet olunsa da Zonguldaklılara “Kıvırcık” denilmesinin temelinin koyun gibi uysal oluşundan kaynaklandığı söylenir…
Zonguldak insanını ‘Koyun=Kıvırcık’ gören başta siyasetçiler olmak üzere bir çok kesim kullanma, tabiri caizse “Koyun gibi gütme” gayretinde olmuştur…
Hakkını savunmamış, haklarını savunuyor görünen başkalarına bile kanmışlardır…
Yıllardır siyaseten bir şey üretemeyen kendilerini “Zonguldaklı” olarak tanıtarak siyaseten kendilerine kulvar açanlara yol vermelerine rağmen en büyük darbeyi onlardan görmüşlerdir…
Buna rağmen hizmet sizlikte sınır tanımayanları bağırlarına basan Zonguldak insanı “Koyun=Kıvırcık” görülmeye devam edilerek siyaseten masaya meze yapılmaktadır!
Saflığı, iyi niyeti, kendi evladını bağırlarına basmayı “Asalet” yerine “Koyunluk” olarak gören anlayış seçim yaklaştıkça yine aynı bildik numarayı çekecektir…
Oysa ki en iyi, en has, an hakiki Zonguldaklı; “Memleketine faydalı olandır”
Vatanına hainlik yapmayan,
Zonguldak’ın sorunları karşısında 4 maymunu oynamayan,
Zonguldaklıya verilen hizmet etme fırsatını layıkıyla yerine getiren, getirten,
İstihdam üreten, ürütmeye vesile olandır…
En iyi Zonguldaklı; “Nasıl olsa ‘Zonguldaklıyım’ diyerek” bir şey üretmeden, hizipçilikle, ötekileştirmeyle siyasette yer alacağını zannederek Zonguldaklıyı ‘Koyun’ yerine koymayandır…
Unutmayın ki; Zonguldak insanının susması “Asaletindendi” siz “Kıvırcık” sandınız…
Tarihte olduğu gibi sustuğu yeri, konuşacağı ortamı da, duruşu da bilir…
Asaletini er geç gösterir… Anlayana!
***
Siyasete ve devlete ayardan sonra ‘Adalet’e ayar!
Bir süredir yazmayınca görülmüyor, yazdırılmıyor veya sindiriliyor gibi düşünülebilir…
Veya birileri gibi “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” şahsiyetsizliğine bürünmüş görülebilir…
Görmesem de duyuyorum ve sindirmeye çalışıyorum…
Bir de sindirebilenleri hayretler içinde seyretmekle meşgulüm!
Tabi merak ediyorum ve kendi kendime tartıyorum…
Ne olacak bu işin sonu?
Ahlaksızlık mı ahlaksızlığa göz yummak mı, omurgasızlık mı, zalimin zulmüne göz yummak mı kötü?
Siyasetçileri tehdit geçim kaynağı, dini değerlere saldırı alışkanlık, devletin yetkililerine ayar vermek hobi haline geldi!
Şimdi sıra adalete ayar vermekte!
Savcı-avukat aşkı bahane adli mercilere baskı, tehdit şahane!
Haberse isimleri yaz geç karşıya…
Lakin isim yazmayarak bütün savcıları ve avukatları zan altında bırakmak, savcıları baskı altında tutmak şantajda level atlamak olsa gerek!
Peki bu hareketi bir ben mi görüyorum?
Bekleyelim ve görelim…
***
Operasyon belliydi de onlar belli değildi!
Yeni başkana yeni operasyonun, el ensenin çekileceği zaten belliydi…
Önemli olan; Araya girerek operasyonun parçası olacak, yazandan ve yazılandan paye alacak kişiler,
Tabi ki bir de Truva atı merak konusuydu! Truva atı malumunuz!
Fotoğrafı görünce operasyon da operasyonu kimin çektirdiği de amacın ne olduğu da açık açık anlaşıldı…
Ne diyelim oyun büyük!
Ürettiği ürünün fasonluğundan, takımındaki voleybolcuyla ilişkisinden, belediyedeki avanta işlerinden el ense çektiği omurga sıkıntısı çekenler masada…
Dert belli, pazarlık belli…
Operasyonun ilk ayağı bitti, sıra diğerlerinde…
Yerse tabi!
***
HAFTANIN SÖZÜ:
“TOKİ sosyal konutlar için açıklanan bölgeler önceden beri TOKİ’nin elindeki araziler. Kozlu’da da 3 ay öncesinde 3 yer tespit edildi. TOKİ sosyal konut projesinde 2. etap olacaktır… Bu 2. aşamada da Kozlu olacaktır. Kozlu’ya yüksek miktarda TOKİ olacaktır diye düşünüyorum”
Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş
***
SÖZÜN ÖZÜ:
“Her şey, neye layıksa ona dönüşür”
HAZRET-İ MEVLANA
Yazan: Osman Sav