Son günlerde kamuoyunun gündeminde sıkça yer alan isimlerden biri olan Tayfun Kahraman, Gezi Parkı davası kapsamında aldığı hapis cezası nedeniyle yeniden tartışma konusu oldu. Peki Tayfun Kahraman neden tutuklu, hangi suçlamalardan yargılandı ve hakkında verilen karar neydi? İşte dava süreci, suçlama detayları ve güncel gelişmelerle birlikte tüm ayrıntılar.
Tayfun Kahraman Kimdir?
Tayfun Kahraman, şehir plancısı, akademisyen ve uzun yıllar kamu kurumlarında görev yapmış bir isimdir. 2006-2019 yılları arasında TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nde yönetici ve başkan olarak görev aldı. Ardından 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı olarak çalışmaya başladı. Akademik kariyeriyle tanınan Kahraman, şehircilik politikaları ve afet yönetimi konularında birçok projede yer aldı.
Tayfun Kahraman, 2013 yılında yaşanan Gezi Parkı Olayları nedeniyle açılan davada sanıklar arasında yer aldı. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlamasıyla yargılandı. Mahkeme, 25 Nisan 2022 tarihinde sonuçlanan davada Kahraman’a 18 yıl hapis cezası verdi.
Yargıtay tarafından da onaylanan bu kararın ardından Tayfun Kahraman, diğer bazı sanıklarla birlikte cezaevine gönderildi. Davada ayrıca Osman Kavala ve Mücella Yapıcı gibi isimler de yargılanmıştı.
Tayfun Kahraman’ın uzun süredir MS hastalığı ile mücadele ettiği, cezaevi koşullarında tedavi sürecinde zorluklar yaşadığı kamuoyuna yansıdı. Bu durum, insan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşlarının da dikkatini çekti. Birçok platformda “adil yargılanma” ve “sağlık hakkı” vurgusu yapılarak serbest bırakılması yönünde çağrılar yapıldı.
Ayrıca Kahraman, geçtiğimiz aylarda rahatsızlığı nedeniyle hastaneye sevk edildi. Avukatları ve yakın çevresi, tedavisinin dışarıda devam edebilmesi için yasal sürecin yeniden değerlendirilmesini talep ediyor.
Kahraman’ın hem akademik geçmişi hem de kamuda yürüttüğü görevler, davasını toplumun geniş kesimlerinde tartışmalı hale getirdi. Gezi davası kapsamında aldığı ceza, Türkiye’de hukuk, ifade özgürlüğü ve sivil katılım konularında yeni tartışmalar başlattı.



