Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, açıklanan projeyi “barınma erişiminde kamusal iradenin güçlenmesi” olarak değerlendirdi ve hükümetle iş birliğine açık olduklarını vurguladı.

“Bu karar, yalnızca bir inşaat süreci değil; şehirlerin vicdanına dokunan bir kamu politikasıdır” diyen Akçam, “TEDB olarak uzun süredir sosyal konut üretiminin artırılması gerektiğini savunuyoruz. Bugün bu çağrının karşılık bulduğunu görmek hem sektör hem toplum adına umut verici. Bu süreçte teknik bilgi birikimimizle, saha deneyimimizle ve mesleki koordinasyon gücümüzle hükümetin yanında olmaya, projelere katkı sunmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

GEÇMİŞTEN BUGÜNE SOSYAL KONUT VURGUSU

Akçam, 2022 yılında yaptığı bir açıklamada “Sosyal konut üretimi, piyasa dengelerine terk edilemeyecek kadar hayati bir meseledir” demişti. 2023’te ise “Her şehirde, her gelir grubuna uygun erişilebilir konutlar üretmek zorundayız. Aksi halde kentler, yalnızca ayrıcalıklıların mekânı haline gelir” ifadelerini kullanmıştı.

Tahir Gülebak’tan Çarpıcı Uyarı: “Yerel Basın İlan Yayınlayamıyor”
Tahir Gülebak’tan Çarpıcı Uyarı: “Yerel Basın İlan Yayınlayamıyor”
İçeriği Görüntüle

Bu açıklamalara atıf yapan Akçam, “Bugün geldiğimiz noktada, bu uyarıların dikkate alındığını görmek sevindirici. Ancak sayı kadar, uygulama biçimi de önemlidir” dedi.

KİRALIK MODEL: GEÇİCİ DARALMAYA KARŞI KAMUSAL DESTEK

Kabine kararında yer alan TOKİ eliyle kiralık sosyal konut uygulamasını da değerlendiren Akçam, “Kiralık model, geçici gelir daralması yaşayan haneler için yaşamsal bir destek mekanizmasıdır. Bu uygulama, barınma erişimini güçlendiren kamusal bir refleks olarak okunmalı” dedi.
Gençler, emekliler, şehit yakınları ve üç çocuklu aileler için ayrılan kontenjanları ise “sosyal adaletin somutlaşması” olarak nitelendirdi.

MEKÂNSAL BÜTÜNLÜK VE MAHALLE DOKUSU VURGUSU

Akçam, sosyal konutların yalnızca sayısal değil, mekânsal ve kültürel bütünlük içinde hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Akçam, “Sosyal konutlar, kentlerin çeperine itilmiş beton bloklar değil; mahalle dokusuna entegre edilmiş yaşam alanları olmalı. Bu projeler, şehir kimliğini koruyan, toplumsal hafızayı yaşatan nitelikte olmalı” dedi.Akçam, TEDB olarak bu sürecin hem teknik hem toplumsal takipçisi olacaklarını belirtti.

YEREL AKTÖRLERE ÇAĞRI VE HÜKÜMETE DESTEK MESAJI

Aynı zamanda hükümete destek mesajı da veren Akçam, “TEDB olarak bu süreçte hükümetle iş birliğine hazırız. Teknik bilgi birikimimiz, saha gözlemlerimiz ve mesleki deneyimimizle bu projelerin toplumsal faydasını en üst düzeye çıkarmak için katkı sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Akçam, açıklamasının sonunda yerel yönetimlere ve meslek odalarına çağrıda bulunarak sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu yeni eşikte, yalnızca merkezi idare değil, yerel aktörler de sorumluluk almalı. Sosyal konut, yalnızca bir yapı değil; bir yaşam hakkıdır. Bu hakkın korunması, şehirlerin vicdanını korumaktır.”

Kaynak: Haber Merkezi