40 yıldır amatör bir yaklaşımla öğrendiklerimi, analizlerimi yazıya döküp çeşitli mecralarda gençlere, bilgiye gereksinim duyanlara iletmeye çalışıyorum.
Eğitimdeki, siyasetteki, kukla sarı sendikalardaki, hileli ticari işlerdeki, EYT’deki, kamudaki vb. gibi çarpıklıkları ifade ettiğim yazılardan sonra onlarca hakaret, sataşma, tehdit gelir. Gizli numaralardan aramalar başlar. Birkaç örnek ileteyim.
30 sene evvel X ilçesinin bir köyündeki tavuk kümesinin sahibiyle sohbet etmiştim. “Kümesi nasıl ısıtıyorsunuz?” diye sorduğumda, “Ormandan birkaç ağaç kesiyoruz. İş tamam oluyor vb.” demişti. “Ormanı koruyan görevliler buna bir şey demiyor mu?” diye sorduğumda, “İlgili görevlilere bir çuval tavuk veriyorum, ses eden olmuyor” diye yanıt vermişti.
Bu konuyu yerel bir gazetede halka iletmiştim. X ilçesinde tavuk kesimhaneleri, büyük beyaz et işletmeleri, ülke çapında restoranları olan firmanın iri yapılı bireyi yerel gazeteyi bastı. Tehditler savurdu ve orman katliamıyla ilgili haberi kaldırttı.
EYT (emeklilikte yaşa takılanlar) konusunda 2 yıl evvel bir yazı yazmıştım. 40-43 yaşında erkenden emekli olmuş binlerce kişi yaklaşık 1 ay boyunca sayısız SMS, e-posta göndererek hakaretler savurdular. Telefonumu çalışamaz hale getirdiler. Bitmek bilmeyen saldırılara maruz kaldım.
6 ay önce “Sıradan bir camide neden 5 imam görevlendiriliyor?” diye bir soru sormuştum. Bedava yaşamaya alışmış, üretimle ilgisi olmayan sahte din insanları kitlesinden günlerce hakaret mesajları aldım.
Tarikatların din dışı işlerini eleştirmek de son derece risklidir. ABD tarafından beslenen, İslam dinini saptıran tarikat görünümlü, holdingleşmiş mafyatik yapıların kirli işlerini eleştirmek, ifşa etmek de son derece risklidir. Hemen tehditler başlar.
FETÖ adlı CIA yapısının elemanları, bu fesat örgüt aleyhinde konuşup yazmamdan ötürü 2007’de Bolu’dan 1200 km uzaktaki bir dağın tepesine tayinimi çıkardılar. Orada 8 ay kaldım. Görevden istifa etmemi beklediler. Asla pes etmedim. Boyun eğmedim. Kul olmadım. Ayaklarına kapanmadım. 2008 yılında sınava girip, yurtdışında (KKTC) eğitimci olarak çalışmayı tercih ettim.
Kamuda 1 milyondan fazla öğretmen çalışıyor. Bunların dörtte biri şu anda haftada sadece 2 gün, ayda sadece 8 gün, yılda sadece 72 gün çalışarak(?) 500-600 bin TL arası kazanç elde ediyorlar. Yani net olarak 3 ay çalışıp 12 ay maaş alan devasa bir kitle var. Bu konuyu son 10 yılda 3-4 kez dile getirdim. Kendini öğretmen sanan yüzlerce paçozun hakaret ve tehditleri gırla gitti.
Son 10 yıl zarfında, "Futbol zararlı. Kumarı, bahisi özendiriyor. Mafyatik tipler bu oyunun arkasına saklanarak kara para aklıyor. Çocuklarınızı futboldan uzak tutun. Halkın kaynakları hiçbir faydası olmayan depik kulüplerine aktarılmasın" şeklinde 5 yazı yazdım. Bunlarla ilgili olarak da sistemden menfaat sağlayan kişilerden örtülü tehditler aldım. Sıradan bir depik kulübünün başkanı(?) ofisine davet ederek "Sesini kes" mealinde sözler bile edebildi.
Son 15 yıl zarfında yerel gazeteleri, sosyal medyayı kullanarak şahsıma hakaretler, tehditler savuranların bazılarını hukuka havale ettim. Ancak, çok daha ağır konularla boğuşan hukuk insanları şahsıma sataşanlara elle tutulur, kayda değer cezalar vermediler. “Eleştiri hakkını kullanmışlar vb.” şeklinde sonuçlar ilettiler.
Kamu arazilerini yağmalayanlar, hukuk tanımayanlar, asalak olarak yaşayanlar pisliklerinin ortaya saçılmasını istemezler.
Sabetaycılar, Pakraduniler, Masonlar, Rotary'ler, Lionslar, tarikatlar kendilerinin hep övülmesini isterler...
Bu topraklar böyle. Doğruların yazılması asla kabul edilmez.
Ali Özdemir
https://erdemyayinevi.github.
0505 220 83 85
18.05.2025