Göçük Altında Kalan İşçi Kurtarıldı

Olayda arkadaşlarının yardımıyla kurtarılan Dadandı, hastanedeki tedavisine devam ederken ailesi, ocak sahibi ve arazi sahibi hakkında suç duyurusunda bulundu. Aile, yaşanan vahim olayın sorumlularının cezalandırılması için adalet talep ediyor. 

Zonguldak'ta Kaçak Maden Ocağı Faciası! (3)

Maden İşçisinin Ailesi İsyan Etti!

Hasta yatağında dehşet anlarını anlatan Kemal Dadandı "Ayın 18'inde ikinci vardiyaya geldim. Dört kişi ocağa girdik. Kazı yapıyorduk. Arkadaşım kömürü doldurdu. Bende kazarken üst taraf bir anda göçtü. Kendim daracık bir alana sıkıştım. Sadece konuşabiliyordum. Bağırarak yerimi arkadaşlarıma söyledim. Arkadaşlarım dört saatlik çalışmayla beni oradan çıkarttılar. İşveren gelmedi. Apar topar beni hastaneye bıraktılar. O günden beri beni ne arayan var ne soran var" şeklinde konuştu.

Zonguldak'ta Kaçak Maden Ocağı Faciası! (2)

Kemal Dadandı'nın 51 yaşındaki eşi Dilek Dadandı, eşinin hastanede yaşam mücadelesi verirken ocak sahiplerinin bir kez olsun aramadığını hatta olayı da "iskeleden düştü" şeklinde ifadeler vererek anlattıklarını ileri sürerek yaşananlara tepki gösterdi. Dilek Dadandı, "Eşim ocakta göçük altında kalıyor. 'iskeleden düştü, hastaneye taşıdık' deniliyor. Ambulans bile çağrılmıyor. İşi bilen adam bile çağrılmıyor. İlk başta olacak işler en son oluyor. Eşimin bütün ayakları kırık. Belden aşağısı kırık. Bir ameliyat geçirdi. Bir ameliyatı daha var. Kaç ameliyat geçirecek belli değil. Bu ameliyatlar sonucunda ne olacak belli değil. Eşime ne bir telefon ne bir arayan ne bir ilgi hiçbir şey yok. Karakolda, hastanede olsun doğru olmayan ifade var. En azından bunu yapmayın" diye konuştu.

Dilek Dadandı, eşinin olayın sorumlularından şikayetçi olduğunu anlatarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Tavan göçüyor. Elleriyle kazarak çıkartıyorlar. Kendi araçlarıyla özel araçlarıyla hastaneye getiriyorlar. Ambulans falan yok. Niye çağrılmadığını biz de soruyoruz. Belki bu derece kırığı olmayabilirdi. Hadi ondan da geçtim. Ne bir arayan ne soran yok. Sadece iş arkadaşları geliyor. Şikayetçiyiz. Eşim şikayetçi oldu. Sonuna kadar şikayetçiyiz. Çünkü onların ocağında bu olay oldu. Eşim ölebilirdi de. Zaten ilk akşam eşimden ümidimiz yoktu. Ben bir şey beklemiyorum. Ben sadece bir insan sana o kadar emek vermiş bir kişiye gelmeyerek, aramayarak bu kadar ilgisiz olabilir mi? Bu adama burada geçmiş olsun demeyerek bu kadar eşime değersizliğini hissettirmek hak mı?"

Kütüphane var, kitap yok! Kütüphane var, kitap yok!

-İHA-