Reklamda, sahte polis ekiplerinin bir aracı durdurup, araç içinde yapılan aramada işletmeye ait "Bomba" isimli gıda ürününün aranması ve bulunması vurgulandı. Ancak, şaşırtıcı olan, bu ürünün "bomba" değil, işletmenin sattığı gıda ürünü olduğunun belirtilmesiydi.
Ulusal bir haber kanalının logosu da bu reklamada kullanılması oldukça dikkat çekti.
Reklamda, Kozlu Fatih Sitesi polis sahasında üzerinde çakar bulunan sahte polis aracı ve çakarlı ekipler kullanılarak, polisiye bir senaryo oluşturuldu. Yolda kesilen bir araçta, söz konusu gıda ürünü "bomba" olarak tanımlandıktan sonra, sahte polislerin ürünü yiyerek olayı "çözmesi" hedef alındı. Polis üniformalı bu reklam, izleyicilerin etik açıdan ciddi şüpheler ve tepkiler uyandırmasına yol açtı.
Sosyal medyada hızla yayılan bu tür reklamların artması, reklamlarda gerçeklik payının sorgulanmasına neden oldu. Emniyetin, böyle bir reklamda kullanılması etik olarak uygun bulunmazken, yasal anlamda bu tarz bir kullanımın cezası olup olmadığı ise hâlâ belirsizliğini koruyor. Ancak, birçok kişi bu tür reklamların toplumsal sorumluluk ve güvenlik açısından doğru bir yöntem olmadığı görüşünde birleşiyor.
Zonguldak'taki bu olay, sosyal medyada dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Hem reklamın içeriği hem de kullanılan yöntemler, işletmenin itibarını ciddi şekilde zedeleyebilir.
