Çevresel Felaketler Yaşanabilir’

“İlimizde Nüfus, Kıyılarda Daha Fazla Yoğunlaşmıştır”

Gazeteci Orhan Akyüz’ün haberine göre, Baltaş, Facebook sosyal medya hesabından yaptığı “Zonguldak Kıyılarına İnsanlar Tarafından Verilen Zararlar” başlıklı paylaşımında, şu ifadeleri kullandı:
“Karadeniz kıyı şeridinde olan diğer kentler gibi ilimizde de nüfus kıyılarda daha fazla yoğunlaşmıştır.

Whatsapp Image 2025 11 26 At 10.46.55

‘İlimiz Yaklaşık 80 kilometre Uzunluğunda Sahil Şeridine Sahiptir’

Yer yer son derece dik falezlerden oluşan kıyı bir topoğrafyasıyla sınırlandırılmış olan ilimiz yaklaşık 80 kilometre uzunluğunda sahil şeridine sahiptir. Kömürün bulunmasından sonra, topoğrafyanın doğal ve fiziksel yapısına uygun planlama yapılmadan kurulan Zonguldak’ta madencilik ve yerleşimin iç içe geçmesi, trafik, hava ve çevre kirliği, tasman, heyelan vb. nedenlerle birçok kentleşme sorunu yaşanmaktadır.

‘Kıyılarımız Giderek Doğal Görünümünü Kaybedecektir’

İlimizde insanların deniz kenarında yaşama olan taleplerden dolayı çok boşluklu ve karstik yapısı gelişmiş kireçtaşlarında yoğun bir yerleşim gelişmiştir. Yerleşimlerin sahil şeridinde çok dar bir alana sıkışmış olması ve yeni arsa üretilememesi nedeniyle kireçtaşlarının üzerine giderek daha yüksek katlı binalar sık aralıklarla yapılmaktadır. Çok boşluklu kireçtaşları üzerinde yüksek katlı binaların yapılmasına izin verilmesi, altta bulunan boşluklu karstik yapılar üzerindeki ağırlığı giderek artırmakta ve yerel çöküntüler ile kütlesel hareketlere zemin hazırlamaktadır. Yanı sıra ilimiz sahiline yakın konumda açılmakta olan yeni yollar da ulaşımı kolaylaştıracağı için yapılaşmayı artıracak ve kıyılarımız giderek doğal görünümünü kaybedecektir.

‘Kent Merkezinde Yoğun Bir Yapılaşma Baskısı…’

Kent merkezinde yoğun bir yapılaşma baskısı altında kalan falezler, kolay ulaşılabilen, doğayla baş başa kalınabilen, deniz havası alınabilen, gökyüzü ile denizin birleştiği çizginin ve güneşin doğuşu ile batışındaki renk cümbüşünün görülebildiği, amatör balıkçılığın yapılabildiği alanlardır. Yanı sıra, ilimizdeki falezleri oluşturan çok boşluklu kireçtaşları, aynı zamanda canlılar için bir yaşam alanıdırlar. Falezlerin su üstünde kalan kısımlarındaki boşluklar, ilimizin doğal yaşamını zenginleştiren kuş kolonileri için yuva oluştururken, su altında kalan kısımları balıkların ve diğer deniz canlılarının üreme alanlarını oluşturmaktadır.

‘Ocak Atığı Malzemelerle Kirletilmiş Çok Sayıda Delta ve Plajlarımız Bulunmaktadır’

Filyos deltasının yanı sıra il merkezi ve yakın çevresinde bulunan ve halk arasında şist olarak isimlendirilen ocak atığı malzemelerle kirletilmiş olan çok sayıda delta ve plajlarımız bulunmaktadır.

‘Örnek Gösterilebilirler’

Türkali, Göbü, Çatalağzı, Kilimli, İnağzı, Uzunkum, Kapuz, Zonguldak, Balkayası, Kozlu, Değirmenağzı, Ilıksu, Çavuşağzı, Danaağzı sahilleri şist kirliliğine örnek gösterilebilir. Yanı sıra, bazı bölgelerde kanalizasyon atıklarının doğrudan denize veya kireçtaşlarına akıtılması, bazı sahillerimizin tıbbi atıklar dâhil çöp depolama alanı olarak değerlendirmesi ve halkımızın da çevre temizliğine uygun olmayan davranışları kıyılarımızın yeterince temiz olmamasının nedenleri arasındadır.

‘Fiziksel ve Kimyasal Kirliliğe Neden Olmaktadır’

Yanı sıra irili ufaklı derelerimizden evsel, endüstriyel, bazı mobil lavuar atıkları ve Çatalağzı’ndaki termik santrallerden denize dökülen atıklar sahillerimiz ile denizimizde fiziksel ve kimyasal kirliliğe neden olmaktadır. Bu durum denize girilecek sahillerimizde sularının genellikle zayıf, yeterli ve çok azının da iyi kategoride yer almasının ana nedenidir.

Çorum - Boğazkale'de yeni açılacak olan otel personel alınacak!
Çorum - Boğazkale'de yeni açılacak olan otel personel alınacak!
İçeriği Görüntüle

‘Son Yıllarda Deniz Doldurulmaktadır’

Son yıllarda bazı sahillerimizde, yeterli araştırma ve mühendislik desteğinden yoksun olarak yol, liman, mendirek yapılmakta, yapılaşma alanı kazanmak vb. nedenlerle malzeme dökülerek deniz doldurulmaktadır. Ülkemiz denizleri içinde dalga yüksekliği en fazla olan deniz Batı Karadeniz olduğundan kıyılarımızda gerçekleştirilen dolgu çalışmalarında; bölgenin dalga rejimi, akıntı özellikleri, kıyılardaki kayaçların litolojik yapıları, kıyı eğimi ve deniz ekosistemi dikkate alınarak çalışmalar sürdürülmelidir.

‘Çevresel Felaketler Yaşanabilir’

Aksi durumda; dalgaların dolguyu parçalaması, kıyı erozyonu ve deniz canlılarının yaşam alanlarına zarar görmesi vb. çevresel felaketler yaşanabilir. Ayrıca az sayıda güzel örneğin yanında ben yaptım oldu mantığıyla sahillerimizin doğal görüntüsünü bozan kötü çevre düzenlemeleri de hayata geçirilmektedir.

‘Kıyılarımız Özel Mülkiyete Geçmekte, Göz Göre Göre Kıyı Kenar Çizgisi İhlal Edilmektedir’

Anayasa'mızın ‘Kıyılardan yararlanma’ başlıklı 43'üncü maddesinde ‘Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir’ denilmektedir.
Buna rağmen bazı bölgelerde kıyılarımız özel mülkiyete geçmekte ve keyfi olarak göz göre göre kıyı kenar çizgisi ihlalleri yapılmaktadır.”

Muhabir: Orhan Akyüz