Çankırı'da Varda Zonguldak'ta Niye Yok. Türkiye’nin farklı bölgeleri sahip oldukları doğal, tarihi ve kültürel zenginlikleri turizme kazandırarak şehir ekonomisine katkı sunmaktadır.

Bunun en çarpıcı örneklerinden biri Çankırı’da yer alan “Yeraltı Tuz Şehri”dir. Bugün Çankırı, sanayisi sınırlı olmasına rağmen turizm sayesinde dikkat çeken bir cazibe merkezine dönüşmüştür. Aynı modelin Zonguldak’ta da uygulanabilirliği üzerine düşünmek, şehrin ekonomik ve turistik geleceği açısından önemli bir tartışma konusudur.

Çankırı’daki Yeraltı Tuz Şehri, devasa bir mağara sistemi üzerine kuruludur. Günlük iki bini aşkın ziyaretçiyi ağırlayan bu yapı, hafta sonları çok daha yüksek sayılara ulaşmaktadır. Sadece giriş ücretlerinden elde edilen gelir bile şehrin ekonomisine önemli katkı sağlamaktadır. Ayrıca Çankırı Belediyesi ve Valiliği, şehre ait radyo evi, kültür evi ve diğer tarihi yapıları koruyarak turizmde çeşitliliği artırmaktadır. Sanayisi sınırlı olan bir kentin, turizm sayesinde ekonomik canlanma yaşaması dikkat çekicidir.

Zonguldak, kömür madenciliği ile özdeşleşmiş bir kenttir. Ancak günümüzde terk edilmiş birçok galeri atıl durumda beklemektedir. Bu alanlar, tıpkı Çankırı’daki Tuz Şehri gibi “Yeraltı Maden Şehri”ne dönüştürülebilir. Üzülmez Kültür Vadisi’nin arkasında yer alan büyük galeri buna örnek olarak gösterilebilir. Eğitim ocaklarında simülasyonlarla verilen deneyim, turistik anlamda yetersiz kalmaktadır. Oysa ziyaretçilerin gerçek galerilerde dolaşarak kömür kazma deneyimini yaşaması, Zonguldak turizmine güçlü bir dinamizm katabilir.


Turistik Karaelmas Ekspresi ile şehre gelen yolcular, Zonguldak’ın doğal ve tarihi güzelliklerine hayran kalmaktadır. Yerel halkın çoğu zaman farkına varmadığı değerler, dışarıdan gelen turistler için büyük bir keşif anlamına gelmektedir. Cehennemağzı Mağarası, Gökgöl Mağarası, Maden Müzesi, Fener semti, Filyos Kalesi gibi turistik noktalar, Zonguldak’ın tanıtımında çok daha etkin kullanılmalıdır.
Çankırı’dan sonra ziyaret edilen Ankara’nın Kalecik ilçesi, küçük yüzölçümüne rağmen tarihi kale, türbeler, köprüler ve bedesten gibi eserlerle turizmden ciddi gelir elde etmektedir. Bu durum, Zonguldak gibi köklü tarih ve kültüre sahip bir ilin turizmde hak ettiği payı alamadığını açıkça ortaya koymaktadır.

Zonguldak, maden kenti kimliğini turizmle bütünleştirebilecek potansiyele sahiptir. Terk edilmiş galerilerin değerlendirilmesiyle oluşturulacak bir Yeraltı Maden Şehri, kente ulusal ve uluslararası ölçekte turist çekebilir. Bu noktada:

Zonguldak Valiliği, TTK, Belediye ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve ilgili bakanlıklar koordineli çalışmalıdır.

Yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları bu projeye destek vermelidir.

Turizm altyapısı güçlendirilerek şehrin tanıtımı ulusal medyada daha görünür hâle getirilmelidir.

Zonguldak, sadece maden şehri değil; aynı zamanda turizmde de “ben de varım” diyebilecek güçlü bir potansiyele sahiptir. Bu fırsatın değerlendirilmesi, hem şehir ekonomisine hem de ülke turizmine katkı sağlayacaktır.