Zonguldak İl Genel Meclisi Başkanı Necdet Karaveli’yi uzun zamandır ilk kez bu kadar kararlı gördüm.
2 Kasım 2025 Pazar günü Gökçebey’in Gaziler köyünde yapılan referandumda köy halkı, Gökçebey Belediyesi’ne katılma teklifini reddetti. Sandıktan “hayır” sonucu çıktı.
Peki neden?
Aslında yanıt çok net: Gaziler Köyü, Zonguldak İl Özel İdaresi’nden aldığı hizmetlerden memnun.
HALK “MEMNUNUZ” DEDİ
Gaziler Köyü Muhtarı Recep Karanlık’la yaptığım telefon görüşmesinde açıkça şunları söyledi:
“Yıllardan beri İl Özel İdaresi’nden çok güzel hizmetler aldık ve almaya da devam ediyoruz. Gökçebey Belediyesi’ne bağlanmak için geçerli bir sebebimiz yok. Tüm ihtiyaçlarımız karşılanıyor.”
Bu sözlerin ardından, “Doğrusunu yapmışsınız” demekten kendimi alamadım. Çünkü köy halkı, hizmet aldığı yapıya sahip çıkmış, kendi iradesiyle demokratik bir karar vermişti.
BELEDİYE BAŞKANININ TEPKİSİ DEMOKRATİK RUHA AYKIRI
Ancak bu karar, Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk’ü oldukça kızdırmış.
Oysa kızmaya hakkı yok.
Bu bir demokratik süreçtir. Halk, kendi yaşam koşullarını en iyi şekilde değerlendirmiş ve kararını vermiştir. Eğer belediye hizmetlerine ihtiyaç duymadılarsa, bu özel idarenin görevini iyi yaptığını gösterir.
Halk “memnunum” diyorsa, saygı duymak gerekir.
KARAVELİ’DEN GÜÇLÜ MESAJ: “KÖYLERİMİZİ VERMEYECEĞİZ”
Referandumun ertesi günü, 3 Kasım 2025’te İl Genel Meclisi toplantısında gündem elbette Gaziler köyü raferandumuydu.
Başkan Necdet Karaveli, Gökçebey İl Genel Meclisi Üyesi Hasan Tülübaş’ın sorusu üzerine son derece net bir yanıt verdi:
“Biz de yerel bir idareyiz. Biz de köylerimize hizmet ediyoruz. Devletten köy sayımız oranında pay alıyoruz. Bu, babamızın parası değil. Dolayısıyla bir köyümüzü, bir mahallemizi bile belediyelere vermek istemeyiz”
Karaveli’nin bu açıklaması, uzun süredir kan kaybeden İl Özel İdaresi’nin yeniden ayağa kalkması açısından son derece önemli bir çıkış olarak görülmeli.
BELEDİYELERİN DOĞALGAZ OYUNU
Bugün İl Özel İdaresi, Zonguldak genelinde 384 köy ve 700’ün üzerinde mahalleye hizmet veriyor.
Yol, altyapı, kanalizasyon, park, bahçe, istinat duvarı, spor sahası, çöp toplama… Yani akla gelebilecek her hizmet özel idare eliyle yürütülüyor.
Ancak son yıllarda belediyeler, doğalgazı bir koz, hatta bir silah olarak kullanarak köyleri kendilerine bağlamaya çalışıyor.
Bu, yalnızca hizmet anlayışıyla değil; adeta bir idari rekabetle açıklanabilir.
Halk doğalgaz istiyor, bu doğal. Kim kömür ve soba derdiyle uğraşmak ister ki? Ancak belediyelerin bu talebi, özel idarenin hizmetlerini hiçe saymak için bir fırsata çevirmesi doğru değil.
Bu bir tehdit değil, vicdani bir uyarıdır.Özel idare, doğalgaz karşısında yenik düşmemeli.
SİYASİ PARTİ AYRIMI OLMAKSIZIN BİRLİK ZAMANI
İl Genel Meclisi’nde ister AK Parti, ister CHP’li meclis üyeleri olsun; bu konuda tavır bir almalı.Köyleri, mahalleleri kimse siyasi hesaplarla belediyelere devredemez.
Karaveli’nin bu konuda masaya yumruğunu vurması, aslında kurumun itibarını koruma refleksi olarak okunmalı.
Çaydeğirmeni ve Çaycuma örneklerinde yaşanan tecrübelerden ders alınmalı; yeni köy kayıplarına izin verilmemeli.
SON SÖZ: DOĞRU YOLDA BİR DURUŞ
İl Genel Meclisi Başkanı Necdet Karaveli’yi bu kararlı tutumundan dolayı kutluyorum.
Artık mesele parti değil, kurumsal varlık mücadelesidir.
Belediyeler doğalgazı bir hizmet aracı olarak değil, baskı unsuru olarak kullanmaktan vazgeçmeli.
Özel idare ise bugüne kadar olduğu gibi köylerin yanında durmaya devam etti ve etmeye devam edecek.
Evet, “Belediyeler doğalgazı silah olarak kullanıyor”
Ve “Özel idareyi sırtından bıçaklıyorlar.”
Ama görünen o ki, bu kez özel idare sessiz kalmayacak.