Başkan Hakan Akçam, “Gerçek piyasa değerinden kopan bu rakamlar, vatandaşın yaşam alanını daraltıyor” diyerek adil ve katılımcı bir değerleme süreci çağrısında bulundu.
Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB), rayiç bedellerdeki yüksek oranlı artışlara karşı Kamu Denetçiliği Kurumu’na resmi başvuru yaptı. TEDB Başkanı Hakan Akçam, “Bu sürecin sadece emlak sektörü değil, tüm vatandaşlar üzerinde etkisi var. Kamu kurumlarının bu çağrıya kulak vereceğine inanıyoruz” diyerek, çözüm odaklı bir yaklaşım benimsediklerini vurguladı.
“ADİL DEĞERLEME, TOPLUMSAL DENGE İÇİN ŞART”
Başkan Akçam, rayiç bedelin teknik olarak belediyelerce belirlenen arsa metrekare birim değeri olduğunu hatırlatarak, “Bu değer, emlak vergisinin ve tapu harçlarının temelini oluşturuyor. Ancak son yıllarda bu rakamlar gerçek piyasa koşullarından kopmuş durumda. Bazı bölgelerde 10 kata varan artışlar var. Bu, vatandaşın sırtına yüklenen görünmez bir maliyet haline geldi” dedi.
Akçam, rayiç bedelin sadece bir rakam olmadığını, barınma hakkı, yatırım planları ve yerel ekonomiyi doğrudan etkileyen bir unsur olduğunu vurguladı ve şunları söyledi: “Bugün rayiç bedel 6 bin TL olarak belirlenmişse, vatandaş tapuda işlem yaparken bu rakam üzerinden harç ödüyor. Oysa aynı arsanın gerçek piyasa değeri 2 bin TL bile olmayabilir. Bu fark, doğrudan halkın cebinden çıkıyor.”
ALTINDAĞ’DA RAYİÇ BEDEL ARTIŞI: “GERÇEKLİKTEN UZAK, VATANDAŞI ZORLUYOR”
TEDB’nin başvurusunda Ankara’nın Altındağ ilçesi özelinde dikkat çeken veriler yer aldı. 2021 yılında 300 TL olan bazı arsa metrekare birim değerlerinin 2025 itibarıyla 6 bin TL’ye kadar çıktığına dikkat çekildi. Bu artışın, tapu harçları ve emlak vergilerinde ciddi yükler doğurduğunu ifade eden Akçam, özellikle dar gelirli mahallelerde barınma hakkının risk altına girdiğini söyledi.
Akçam, “Altındağ gibi sosyal dokusu hassas bölgelerde bu tür artışlar, sadece ekonomik değil, toplumsal bir sorun haline geliyor. Gerçek piyasa değerleriyle örtüşmeyen rayiçler, vatandaşın yaşam alanını daraltıyor. Bu durum hem ev sahibi olmayı hem de kirada oturmayı zorlaştırıyor” diye konuştu.
“KOMİSYONLARDA TEMSİLİYET ŞART”
Rayiç bedelleri belirleyen takdir komisyonlarının yapısına da değinen Akçam, “Bu komisyonlarda vatandaşın sesi yok. Oysa alınan kararlar doğrudan halkı etkiliyor. Daha katılımcı ve şeffaf bir yapı kurulmalı” diyerek, yerel temsiliyetin artırılması gerektiğini vurguladı.
TEDB, komisyonların karar alma süreçlerinde mahalle temsilcileri, yerel STK’lar ve uzmanların yer alması gerektiğini de önerdi.
“KAMU KURUMLARININ DUYARLILIĞINA GÜVENİYORUZ”
Başvurunun ardından açıklamalarda bulunan Akçam, sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. Akçam, “Biz bu başvuruyla sadece sektörümüzün değil, toplumun genelinin sesini duyurmaya çalışıyoruz. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun ve ilgili idarelerin bu çağrıyı değerlendireceğine inanıyoruz” dedi.
Akçam, rayiç bedellerin yeniden gözden geçirilmesi, komisyon yapılarının demokratikleşmesi ve vergi yüklerinin ekonomik koşullarla uyumlu hale getirilmesi yönünde önerilerini kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceklerini belirterek açıklamasını sonlandırdı.