Türkiye’nin enerji politikası artık bir tercih değil, bir zorunlulukla karşı karşıya: kömürden çıkış. İklim krizinin derinleştiği, finansmanın daraldığı, sahada çatışmaların arttığı bir dönemde kömürün geleceği yok. Yapılması gereken, bu gerçeği kabul edip geçişi adil, planlı ve toplumsal faydayı gözeterek yönetmek.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) düzenlediği toplantıda bu zorunluluk açıkça dile getirildi. Katılımcılar, Türkiye’nin yeni bir Ulusal Katkı Beyanı (NDC 3.0) hazırlaması gerektiğini vurguladı. TEPAV İcra Direktörü Güven Sak kömür ağırlıklı bölgelerdeki belirsizliklere dikkat çekerek şu çağrıyı yaptı:

“Bu bölgelerdeki canlılık da kaygı da görülmeli, adil geçiş için katılımcı bir modelle hızlı adımlar atılmalı. Kömürden çıkış tarihi de bir an önce belirlenmeli.”

Bu sözler, kömürden çıkışın ertelenemez olduğunu ve NDC 3.0’ın mutlaka adil geçiş boyutunu içermesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Ormanlar ve Zeytinlikler
Akbelen Ormanı bu tartışmanın kalbinde. Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy sınırlarındaki yaklaşık 780 dönümlük alan, Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerine kömür sağlamak amacıyla genişletilmek isteniyor. Köylülerin direnişi, doğa savunucularının nöbeti ve kamuoyunun tepkisi, kömür uğruna doğanın feda edilmesine karşı en güçlü yanıtı oluşturuyor.

Benzer şekilde Kaz Dağları’nda da maden girişimleri sürüyor. Orman ve zeytinlikler üzerinde kurulan baskı, kısa vadeli enerji politikalarının uzun vadeli doğa ve toplum zararlarını gözardı ettiğini gösteriyor.

Kömürün Finansmanı Bitiyor

Kömür yatırımlarının cazibesi giderek azalıyor. Birçok proje iptal edildi ya da askıya alındı. Çünkü artık bankalar kömüre kredini vermiyor. Türkiye’de bu konuda ilk adımı atan Garanti BBVA, 2021’de kömürden çıkış taahhüdünü açıkladı. Banka, 2040’a kadar kömürle ilgili tüm riskleri portföyünden çıkarmayı üstlendi.

Bugün kömüre yatırım yapmak, yalnızca ekolojik değil, aynı zamanda ekonomik açıdan da çıkmaz sokak. Yatırımların geri dönmeyeceği, kredilerin bulunamayacağı ve karbon vergileriyle maliyetlerin artacağı bir geleceğe doğru gidiyoruz.

Manisa/ Soma Örneği

Zonguldak'ta Polis Memuru Trafik Kazası Sonucu Hayatını Kaybetti
Zonguldak'ta Polis Memuru Trafik Kazası Sonucu Hayatını Kaybetti
İçeriği Görüntüle

Soma, kömür bölgelerinde adil geçiş ihtiyacını en net biçimde gösteren örneklerden biri. Termik santralin özelleştirilmesi sonrası yaşanan borç, işletme ve ısıtma sorunları, hem işçiler hem de halk açısından büyük bir kırılganlık yaratıyor.

Bu tabloyu iyileştirmek için Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Mimar Ferdi Zeyrek, 23,5 milyon liralık altyapı yatırımını hayata geçirdi. Bu yatırım, Soma’da kış aylarında ısınma sorunlarının çözülmesi için atılmış önemli bir adımdı. Ancak bu adımın somut sonuçlarını ve halk üzerindeki etkilerini yerelden alacağımız bilgilerle ayrı bir yazıda ele alacağız.

Soma, daha kapsamlı incelemeyi hak eden bir başlık olarak gündemimizde kalacak.

Diğer Kömür Havzalarından İki Uyarı
Afşin–Elbistan (Kahramanmaraş)


Türkiye’nin en büyük linyit rezervine sahip bu bölge, yıllardır termik santrallerin çevresel etkileriyle gündemde. Filtre ve baca gazı arıtma yatırımlarının yetersizliği nedeniyle hava kirliliği bölgede ciddi bir halk sağlığı sorunu yaratıyor. Çiftçiler ürün veriminde düşüş yaşadıklarını dile getiriyor. Yeni kapasite artırımı talepleri ise, kömürden çıkış hedefleriyle açıkça çelişiyor. Afşin–Elbistan, “kömürden çıkış planı yapılmadığında eski tesislerin hem çevreyi hem halk sağlığını tehdit etmeye devam edeceğini” gösteren en çarpıcı örneklerden biri.


Zonguldak

Türkiye’nin tarihsel kömür başkenti olan Zonguldak, bugün farklı bir tabloyla karşı karşıya. Yeraltı madenciliği hâlâ sürse de, iş güvenliği sorunları ve maden kazaları gündemin ilk sırasında yer alıyor. Özelleştirmeler sonrası çok sayıda ocak kapandı; işçiler işsizlik ve güvencesizlik sorunlarıyla baş başa kaldı. Bu belirsizlik, kaçak maden ocaklarının hızla yayılmasına yol açtı.

Kilimli ve Kozlu gibi bölgelerde sık sık yapılan kapatma operasyonlarına rağmen, ocaklar kısa sürede yeniden açılıyor. Bu ocaklarda çalışan işçiler sigortasız, güvencesiz ve ölümcül risk altında. Metan gazı zehirlenmeleri, göçükler ve yangınlar ölümlere neden oluyor. Aynı zamanda doğa tahribatı ve devletin vergi kaybı da cabası. Zonguldak örneği, “kömür istihdamının sürdürülebilir olmadığını ve adil geçiş planı olmadan bölgenin belirsizliğe mahkûm edildiğini” gösteriyor.

Çıkış İçin Yol Haritası. Türkiye’nin önünde açık bir yol var:

2030’a kadar kömürden çıkış takvimi belirlenmeli.
İşçiler için Adil Geçiş Fonu kurulmalı.
Jeotermal, atık ısı ve ısı pompası tabanlı sistemlerle bölgesel ısıtma dönüştürülmeli.
Kamu bankaları için kömür dışlama politikaları netleştirilmeli, yeşil finansman teşvik edilmeli.
Maden kapanışlarında rehabilitasyon ve ağaçlandırma zorunlu olmalı.
Orman ve zeytinlikler için kesin koruma yasaları getirilmeli.
Yerel yönetimler, üniversiteler ve STK’lar sürece aktif ortak yapılmalı.
Bu yol haritası yalnızca Türkiye’nin değil, dünyada kömürden çıkışı planlayan pek çok ülkenin de tercih ettiği bir yöntem. Almanya, kömür bölgelerine milyarlarca euroluk dönüşüm fonu ayırarak işçileri ve yerel ekonomiyi destekliyor. İspanya, sendikalarla yaptığı anlaşmalarla maden işçilerine yeniden eğitim, erken emeklilik ve bölgesel kalkınma projeleri sundu. Kanada ise kömürden çıkışı işçiler için sosyal destek ve ekonomik dönüşümle birleştirdi. Türkiye de benzer adımları atarak hem doğayı hem insanı koruyabilir.

Geçişi Ertelemek Lüksümüz Yok

Kömürden çıkış bir seçenek değil, ülkenin iklim, ekonomi ve toplum için zorunlu yoludur. Bugün adım atılmazsa yarın çok daha ağır bedeller ödenecek. Akbelen’deki zeytinlikten Kaz Dağları’na, Soma’daki işçiden Afşin–Elbistan’daki çiftçiye, Zonguldak’taki madencilere kadar yaşananlar bize aynı şeyi söylüyor: Türkiye kömürden çıkışı ne kadar geciktirirse o kadar kaybedecek. Ama cesur bir adil geçiş planıyla kazanmak hâlâ mümkün.

İklim krizi derinleşirken, kömürden çıkış ertelenemez. Planlı bir adil geçiş olmadan hem doğa hem toplum kaybedecek.

Kaynak: Haber Merkezi