Gazeteci Orhan Akyüz’ün haberine göre, Baltaş, “Zonguldak’ın Kurulduğu Havzada Bitkilerin Kömüre Dönüşme Süreçleri!” başlığıyla sosyal medya hesabından şu ifadeleri kullandı:
“Dünyanın yaşı 4.6 milyar yıl olup, ilk omurgalı canlıların yaşadığı dönemden (542 milyon yıl) günümüze kadar olan zaman dilimi, 3 ana jeolojik zamana ve bunların da alt devirlerine ayrılarak günümüze yaklaştıkça daha da ayrıntılı bir şekilde incelenebilmektedir.
‘100’e Yakın Kömür Damarları Çökelmiştir’
Zonguldak taş kömürü havzasındaki kömür damarları, karasal koşullarda birinci jeolojik zamana (Paleozoyik) ait Karbonifer döneminin ikinci yarısında yani Üst Karbonifer (Namuriyen-Westfaliyen, 331-298 milyon yıl) döneminde çökelmişlerdir. Havzada karasal koşulların hüküm sürdüğü Üst Karbonifer döneminde, yaklaşık olarak 33 milyon yıllık bir süreçte; Karadon Serisi (Westfaliyen B,C,D), Kozlu Serisi ile Kılıç Katı (Westfaliyen A) ve Alacaağzı Serisi (Namuriyen) içinde piç damarlar dâhil isimlendirilen 100’e yakın kömür damarı çökelmiştir. Bunlardan Westfaliyen A yaşlı Kozlu Serisi; havzada en çok kömür damarını bünyesinde barındıran (isimlendirilen 45 adet kömür damarı) ve havzada kömür üretiminin en fazla yapıldığı kayaç gurubudur. Bu seri içinden günümüze kadar havzanın her bölgesinden kömür üretimi yapılmış ve halen de yapılmaktadır.
‘Kömüre Dönüşecek Bitkiler İlk Aşamada…’
Kömür damarları; deltalarda, delta gerisindeki menderesli ve örgülü akarsu ortamlarının taşkın ovalarında, akarsu etkinliğinin olmadığı zamanlarda gelişen bitkilerin süreç içinde tabanda birikerek gömülmesiyle oluşmuşlardır. Her bir kömür damarı ile yan kayaçlar, alt katmanlardan üst katmanlara doğru periyodik olarak birbirlerine benzer süreçlerle tekrarlanarak çökelmişlerdir. Kömüre dönüşecek bitkiler ilk aşamada bataklıktaki torfa (torf: sıcaklığın düşük olduğu ve çok yağış aldığı için nemin yüksek olduğu göl, bataklık vb. sulak alanlarda yetişen bitkilerin, su dibinde çökerek hava ile ilişkisinin kesildiği ortamda yıllar süren çürüme ve birikme süreçleririki sonucunda oluşan doğal bir malzeme) dönüşmüşlerdir. Daha sonra akarsular tarafından taşınan malzemelerin arasında kalarak gömülen torf, üzerine gelen kayaç guruplarının da ağırlığıyla giderek sıkışmış ve basınç altında kalmıştır. Böylece kömürleşmenin ilk aşaması olan ve mikrobiyal aktivitenin izlenmeye başladığı turba oluşumu evresine ulaşılmıştır.
Bu evreden sonra sırasıyla kahverengi kömür (linyit) ve alt bitümlü ile bitümlü kömür aşamalarıyla temsil edilen taş kömürü aşamasına ulaşılmıştır.
‘Yan Kayaçlarıyla Birlikte Her Bir Kömür Damarının Çökelmesinin 10 Binlerce Yıl Sürdüğünü Değerlendirebiliriz’
Eğer havzadaki kömürlerin jeolojik süreçte olgunluğu daha da artarsa teorik olarak antrasit ve meta antrasit evrelerine ulaşılacağını söyleyebiliriz. Bitkilerin torf oluşumundan başlayarak antrasit evresine kadar uzanan bu dönüşüm süreçlerinin tamamı da “kömürleşme” olarak isimlendirilmektedir.
Turbadan kömüre dönüşme sürecinde sıkışma oranlarının 1.4/1 ile 30/1 arasında değiştiği hesaplanmıştır. Ortalama olarak sıkışma oranının 10/1 olduğu varsayıldığında, 1 mm kalınlığında kömürün oluşabilmesi için 4-100 yıl arasındaki bir zaman dilimi süresince turbaların birikmesi gerekmektedir. Bu durum kömürlerin, sedimantasyonun kesintiye hiç uğramadan yüzyıllar boyunca aktif olarak devam ettiğini göstermektedir. Bu veriden hareketle yan kayaçlarıyla birlikte her bir kömür damarının sedimantasyonunun (çökelmesinin) 10 binlerce yıl sürdüğü değerlendirilebiliriz.”