Ağzı olan konuşacak… Edebi yazılar dillendirilecek… Vatan, millet, Sakarya damarımız kabaracak, kabartılacak!
En fazla 3 gün!
Sonra mı?
Yine FETÖ seviciler gemisini yürütecek!
FETÖ’den kendisi tutuklanması beklenirken, 15 Temmuz sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a küfürler yağdıran ağabeyinin yatmasıyla kurtulanlar siyasette söz sahibi, milletvekili olmaya çalışacak!
Belki de olacak!
FETÖ bağı bilinmesine rağmen milyonlar vererek siyasette köşe başını tutanlar, verdiklerini katlayarak yine devletin sırtından ‘Asalak’ misali alacak!
FETÖ borsası kurulur kurulmaz yüksek miktarlar ödeyerek hapishanenin kapısından dönenler,
FETÖ’yü bitirme hareketi başlattığı için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ağıza alınmayacak küfürler edenler;
Ak Parti yetkilileri dahil tüm siyasetçilerden saygı görmeye devam edecek!
Ortakları FETÖ’den tutuklanıp, işyerlerine kayyum atandığında yurt dışındaki FETÖ etkinliklerinde boy gösterenler, yine kıyı kenar çizgisiyle oynayıp malı götürecek!
FETÖ’dan hapis yatıp 15 Temmuz gecesi 251 şehit verilmesini görmezden gelip vicdan bile yapmayanlar, yine ‘Bir ihtimal daha olabilir’ mantığıyla olsa gerek hiçbir vasıfları olmamasına rağmen işe alınacak!
FETÖ’dan 15 Temmuz öncesi ve sonrası nemalananlar, FETÖ bağı olan olmayan bir çok kişiye ‘Aba altından sopa göstererek’ avantasını almaya devam edecek!
Sözün özü; Yalandan yere bile olsa 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’yü eleştirmeyenler sefa, siyasi ve ticari ile psikolojik eziyetini çekenler cefa çekecek!
İnşallah; Sıra buradaki temizliğe de gelecek!
***
FETÖ, amacına ulaştı!
Fetullahçı Terör Örgütünün dış bağlantılı bir örgüt olduğunu anlamamak cahillik, anlayıp da kabullenmemek ihanettir!
Ayrıca FETÖ’nun 15 Temmuz 2016 tarihindeki amacını sadece darbe yapmak olduğunu düşünmek de saflık olur!
Bülent Ecevit gibi soldan tutun Turgut Özal, Süleyman Demirel gibi ortada, Recep Tayyip Erdoğan gibi sağ iktidarlarında bile işini görebilen FETÖ’nun asıl amacının ne olduğunu anlamadan veya anlatamadan bunlar temizlenmez!
15 Temmuz 2016 darbe girişiminde 251 şehit ve yüzlerce gazimiz olmasına rağmen bunun bir ‘Senaryo’ olduğunu düşünen ve hatta dillendiren kesime asıl amacını göstermemiz gerekir…
Sebep- sonuç ilişkisine bile bakıldığında bu denklem rahat çözülebilir…
FETÖ ne istedi de yaklaşık 35 yıldır hükümetler vermedi?
15 Temmuz olduktan sonra darbe fiili olarak gerçekleşmese de neye güven sarsıldı, hangi nifak tohumları serpildi?
Sözün özü; FETÖ, A planı olan ülkeyi ele geçirip Zonguldak’ta dahil bir çok şehrimizde binlerce kişiyi asmak, Güneydoğu’dan ülkemize teröristlerin sızıp bazı illerimizi işgal etme hedefine ulaşamasa da;
B planı olan dindar kesime güvenin sarsılması, İslam dinini şiddet ile özdeşleştirme, ülkede herkesin birbirine şüpheyle bakması amacına ulaştı…
9 Yıl geçmesine, Fetullah Gülen denilen din düşmanı ve vatan haini gebermesine rağmen anlamayanlara anlatmak boynumuzun borcu!
Ya anlayacaklar yada bu diyardan gidecekler!
Hainlerden çektiğimiz yetti!
***
İhlas’a minnettarım…
Günü gelmişken hem itiraf hem de teşekkür borcumuzu ödeyelim…
Hem de FETÖ’ya düşmanlığımın nereden geldiğini izah etmiş olayım…
1993 Senesinde İnanış Gazetesi’nde başladığım meslek hayatımda Zaman Gazetesi ve Cihan Haber Ajansı temsilcileri ben dahil bütün gazetecilere iyi davranırlardı…
Hatta bizlere ücretsiz kitaplar, ansiklopediler verirlerdi…
O zamanlar; Cumadan cumaya namaz kılan ve dini kitap hiç okumayan biri olarak, ister cahilliğime isterseniz saflığıma verin düzgün insanlar gibi görünmüşlerdi…
1998 yılında İHA’ya başladığımda sohbet ortamlarında ve ikili muhabbetlerde anlatılanlarla şaşkına dönmüştüm…
FETÖ’nun İslam dininin değerleriyle oynamak için mücadele ettiğini 1998 yılında söylediklerinde kafam karışsa da beni İHA’ya alıp ağabeyliğini her ortamda gösteren Mefail Akçatepe’nin sözlerine katıksız inanmıştım. Mefail abinin yönlendirmesi FETÖ’nun ağlarına düşmekten beni ve ailemi kurtardı.
Bir lafıyla kitaplarını yakmış, mesafeyi koymuştum…
Aileme ve hatta sülaleme nüfus edebildiğim kadar ederek yıllar öncesinden FETÖ illetinden uzak durmalarını sağlamıştım…
Şimdilerde İhlas camiasının, İHA’nın ve Mefail Akçatepe abinin beni ve ailemi nasıl bir beladan kurtardığını çok daha iyi anlıyor ve teşekkürü bir borç biliyorum…
İyi ki varsınız…