Belediye içindeki karanlık ilişkilerin ardından, şimdi de müteahhitlerin devreye girdiği büyük bir vurgun patlak verdi. Diyarbakırlı bir müteahhit, 10 yıl boyunca Devrek’te önemli projelere imza atarak adını duyurmuştu. Ancak işler sona ererken, geriye sadece dolandırıcılık ve büyük mağduriyetler kaldı. Müteahhit, giderayak Devrek halkını 100 milyonluk vurgunla dolandırdı.
Hikayenin perde arkası daha da karmaşık. Devrek’in bilinen zenginlerinden biri, yanına bir avukat alarak müteahhite yüksek fiyatlarla daireler satmış. Ama bu daireler, aslında müteahhitten alınan değil, ona yüksek bedelle satılan dairelerdi. İşin tuhaf tarafı, müteahhitin sattığı daireleri daha ucuza satması ve aldığı çekleri ödeme konusunda büyük sıkıntılar yaşaması. Sonunda, bazı Devrekli vatandaşlar aldığı çekleri ödememiş, müteahhit de borcunu yerine getirmemişti. Tüm bunlar, Devrek'teki ekonomik düzeni alt üst etti.
Ancak olayın içinde çok daha şaibeli bir durum var: Tabaklı Mustafa, yaşanan büyük zararlar içinde olanlardan biri. Peki, satılan dairelerin tapuları ne oldu? Ve bir başka söylenti de, müteahhitin gizli bir ilişkisi olduğuna dair. Bu aşkın bir kredi kartıyla ilişkisi olduğu iddia ediliyor. Eğer bu kredi kartı hala aktifse, aşk mağduru da olacak gibi görünüyor.
Diğer taraftan, Yıkamacı Yağlamacı adlı esnaf, vurgunun mağdurları arasında yer alıyor. İki dairesi, birkaç arabası ve bir miktar nakdi kaybolmuş. Mermerci ise durumu daha basite indirgemiş; "Cezve parası," diyor. Ama gözler bir kuyumcunun üzerine çevrilmiş. Kulislere düşen bilgiye göre, yakında o kuyumcunun "ipliği pazara çıkacak" ve bütün karanlık işler gün yüzüne çıkacak.
Devrek’teki bu karmaşık olaylar, sadece maddi kayıplardan ibaret değil; aynı zamanda güvenin, değerlerin ve şehrin itibarının da kaybolmasına neden oldu. Şimdi, mağdur olan vatandaşlar bir araya gelerek haklarını aramak için mücadele etmeye başladı. Tüm Devrek halkı, bu olayın sonuna kadar takipçisi olacak ve adaletin yerini bulması için büyük bir çaba gösterecek.
Devrek, büyük bir kayıp yaşıyor. Bu kayıp sadece dolandırılanların değil, şehrin ve bölgenin kaybıdır. Herkes merakla, birer birer ortaya dökülecek olan gerçeklerin peşinde.