Bizler insan oğlu kendimizi makine sanırız ve yıllarca hiç durmadan hayat mücadelesi içinde savrulur dururuz. Ne zaman ki bir zaman gelir vücut sinyal verir ve artık dur der.Bu kadar mücadele bedeni yormuştur ve artık fazla zorlamaya da gelmez.

Fakat öyle anlar vardır ki beden yorulsa da mecburi haller vuku bulunca kanının son damlasına kadar düşe kalka yapman gereken durumlar vardır.

İşte bende de böyle oldu.

Kısa olarak izah etmem gerekirse;

Değerli İMZA Gazetesi okuyucularım.

Yaklaşık 50 seneyi aşkındır bu mesleğin içinde oldum. Bir daha dünyaya gelsem yine bu mesleğin içinde olurum. Gazetecilik çok kutsal bir meslektir. Mesleğini adam gibi yaparsan kamuoyunda da taktir ve saygı görürsün.

Eğer bu işi çıkar uğruna yapmaya kalkarsan ne saygı, ne de sevgi görürsün kimse seni adam yerine de koymaz. Allah’a çok şükür ki yıllardır Zonguldak cadde ve sokaklarında alnım açık gezerim. Çünkü bugüne kadar mesleğimi koz olarak kullanmadım, insanları rencide edecek yazılar yazmadım. Eleştiriyi hak edenlere de hakarete varan üsluplar kullanmak yerine yine yanlışlarını tekrarlamamak adına düzgün kelimeler kullanmayı seçtim.

6 sene Zonguldak Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanlığı yaptım. Kanal Z Televizyonunda da 2 sene SİNYAL programının moderatörlüğünü yaparak çok değerli konuklarla Zonguldak’ın sorunlarına çözüm noktasında paylaşımlar gerçekleştirdik.

22 Nisan’da derneğimizin kongresi yapıldı ancak ben kongrede aday olmadım çünkü eşimin çok ciddi hastalığı sebebiyle dernek danışma kurulu üyemiz Sayın Bahattin Arı seçimde başkan seçildi ve Bahattin Arı arkadaşıma derneği teslim ederek eşimi Ankara’da Lokman Hekim Hastanesinde boğazında ve ağız içinde oluşan kitleden dolayı kritik bir ameliyatı Prof. Dr. Güleser Saylan hocamız çok şükür 6 saat süren başarılı bir ameliyat yaptı.

9 gün geçen zorlu bir yatış sınavından sonra taburcu olarak Zonguldak’a dönerek Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi Onkoloji bölümünde 33 gün ışın ve 2 kez de kemoterapi alarak tedavimizi tamamladık. Bu tedavide ilgi ve alakasını esirgemeyen Rektör İsmail Hakkı Özölçer, Prof. Doktor Hakan Bakkal, Başhekim Prof. Doktor Burak Bahadır ve tüm ilgili personele çok teşekkür ederim.

Geçtiğimiz Çarşamba günü bizleri kontrole çağıran Onkoloji Prof. Dr. Hakan Bakkal hocamız bize 1 ay izin vererek kontrole çağırdı ve bizde bu fırsattan yararlanarak ailemi baba ocağımız Giresun Görele’ye getirme ve hem fındıklarımızı toplama ve hem de değişik bir hava ortamıyla hastamızı kafa dağıtma amacıyla 14 Ağustos Perşembe günü sabahı yola çıktık. Sizler bu yazıyı okurken bizde inşallah memleketimizde evimizde baba ocağında olmuş olacağız.

Yazının başında dediğimiz gibi elbette insan olarak makine değiliz ama mecburi durumlar söz konusu olduğunda tüm zorluklara göğüs germek gerekiyor. Allah kimseyi hastalıklarla imtihan etmesin. 4 aydır neler çektiğimi bir Yüce Allah birde ben bilirim ama yine de Rabbime çok şükür ediyorum ki zorlu süreçleri atlattık ve inşallah daha da her şey iyi olacak diye şükrediyoruz.

Değerli İMZA gazetesi okuyucularıma bu bilgileri verme gereği hissettim. Sağlıktan gerisi yalan, sağlık olmayınca hiçbir şeyin tadı yok. Bu vesileyle her birinize selamlarımı ve sevgilerimi gönderiyorum. 1 ay sonra yeniden sizlerle bu köşede olmayı umut ediyorum. Allah’a emanet olun. Kalın sağlıcakla.