Yaklaşık 6 ay önce büyük umutlarla olağan kongre sonrası faaliyete geçen,Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Zonguldak Şubesi, ne yazık ki; kısa sürede işçilerin güvenini kaybetmiş ve sendikal örgütlenmede ciddi bir gerileme yaşamıştır. Kuruluşunda 1400 üyeye ulaşan şube, bugün mevcut üyeyle ayakta kalmaya çalışmaktadır.Bu tablo, başlı başına bir başarısızlık ve şube yönetiminin zaafının ve basiretsizliğinin göstergesidir.

Sendika Şubemizin kuruluş amacı açık ve net:Zonguldak, Düzce, Bolu, Bartın ve Karabük illerinde yetkili olduğumuz Üniversitelerde, Sağlık Bakanlığı’nda ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda çalışan işçilerin sorunlarına çözüm bulmak, işçinin hakkını ve onurunu korumak.Ancak gelinen noktada işçiler yalnız bırakılmış, sorunlarına sahip çıkan bir sendikal irade gösterilememiştir.


Zonguldak Şube başkanı olarak seçilen Hakan Uzun, adının “Uzun” olmasına rağmen işçinin yanında ne mücadelesi uzun olmuş, ne de sabrı ve cesareti...
Aksine, işçiye destek konusunda kısacık kalmış, etkisiz ve basiretsiz bir yönetim sergilemiştir.
İşçinin sırtına yüklenen ağır sorunları görmezden gelen, sahaya inmeyen,mücadele etmekten kaçan, boş konuşmaktan ve işçiye zulm eden sözüm ona, idareci ile fotoğraf çektirmekten başka hiçbir işe yaramayan, bir sendika başkanı işçilere fayda sağlayamaz.
Zongukdak Şube Yönetimi, işçinin yanında değil, adeta köşesine çekilmiş, sendikayı tabela örgütü haline getirmiştir.

Üstelik Zonguldak gibi işçi kenti bir şehirde, Bülent Ecevit Üniversitesi’nde alın teriyle çalışan, işçinin derdini bilen, mücadeleden korkmayan, emek davasını adam gibi üstlenmiş çok değerli dava arkadaşlarım varken; Zonguldak Şube başkanlığına Düzce’den bir kişinin seçilmesi başlı başına bir yanlış olmuştur.İşte bu yüzden,Zonguldak’ın iradesi hiçe sayılmış işçilerin güvenini kazanacak bir temsilci yerine basiretsiz bir isim öne çıkarılmıştır.

Bugün işçiler haklı olarak soruyor:

Nerede sendikamız?

Nerede hakkımızı savunacak mücadeleci başkanımız?

Neden sorunlarımız duyulmuyor, neden üyelerimiz sendikadan uzaklaşıyor?


Cevap nettir:Mevcut yönetim işçinin sesine kulak vermemektedir. İşçinin sorununa sahip çıkmayan bir şube yönetimi sendika,varlığını sürdüremez.

Şube başkanının görevi koltuk korumak değildir.Altında son model otomobil ile avare avare gezmek hiç değildir.
Sendikanın görevi, işçinin hakkı gasp edildiğinde, yasalar çerçevesinde sözüm ona zalim idareciye meydan okumaktır.İşçinin maaşı, sosyal hakkı, iş güvenliği tehlikeye düştüğünde masaya yumruğunu vurmaktır.
Ama bugün görüyoruz ki; Zonguldak Şube yönetimi bu sorumluluğu taşımaktan çok uzaktadır.

Biz emekçiler biliyoruz:Hak verilmez, alınır. Mücadele edilmeden hiçbir kazanım gelmez.Eğer şube yöneticileri bu mücadeleyi adam gibi veremiyorsa, o koltukları işçinin iradesiyle hak edenlere devretmelidir.

Zonguldak Şubesine bağlı,Sağlık ve Sosyal hizmet işçileri sahipsiz değildir.İşçinin alın teriyle dalga geçen, sendikayı işlevsiz hale getiren, üyeleri kaybettiren basiretsiz şube yöneticilerine karşı işçiler eninde sonunda hesap soracaktır.

Bugün görev nettir: Ya işçinin yanında dimdik duracaksınız ya da o koltuklardan defolup gideceksiniz.
Bu işçi kenti Zonguldak’ta işçinin iradesini hiçe sayan hiçbir Şube yönetimi "Uzun" ömürlü olamaz.