Başımız ağrısa, dişimiz ağrısa veya vücudumuzun herhangi bir yerinde rahatsız edici şikâyetimiz olduğunda gideceğimiz tek yer hastanelerde görev yapan doktorlarımız oluyor.

Hipokrat yemini eden ve insanların sağlığı için yeminlerine bağlı kalarak görevlerini en iyi şekilde
yapan değerli doktorlarımız var, çünkü insan hayatı her şeyden önemlidir. Bu onların görevidir de.
Yıllarca tıp fakültelerinde gecesini gündüzüne katarak mezun olan ve devletin ülkenin değişik
şehirlerine atama yaptığı hastanelerde göreve başlayan doktorlarımızın pratisyenden Profesöre kadar
değişik unvanları vardır. Özellikle profesörler daha çok bilgili ve donanımlı olduklarından ve dallarında
uzmanlaştıklarından hastaların çoğunluğu tecrübeli doçent veya profesörleri tercih etmektedir.
Doktorlarımızla ilgili şarkılar da yapılmıştır. “Aman doktor canım doktor derdime bir çare” şarkısı
meşhurdur. Bu da demek oluyor ki doktorluk mesleği çok değerli ve şerefli bir meslektir.
Şimdi gelelim asıl konumuza…
Görevini adam gibi layıkıyla yerine getiren ve devletten aldığı yüksek maaşlarla yetinen doktorlarımız
baş tacıdır onlara diyecek tek bir sözümüz olamaz ve gurur duyulması gereken insanlardır.
Bir de aç gözlü ve paraya tutkun olanlar vardır ki onlara da “Allah gözünüzü doyursun” demekten
başka bir kelime bulamıyoruz.
Son günlerde yaşadığımız il Zonguldak’ta “Bıçak parası” iddiaları öyle bir yaygınlaştı ki, İMZA Gazetesi
ihbar hattına yoğun şikayetler gelmeye devam etmektedir. İhbarı yapan vatandaşlarımız doktor adı
vermeseler de bazı hastanelerde bu tür iddialar ciddi şekilde devam etmektedir.
Şikayetler ve ihbarlardan yola çıkarak buradan bu tür hakkı olmayan bıçak parası ile cukkalarını
doldurmaya devam eden paragöz doktorlara şu çağrıyı yapıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti görev yaptığınız hastanelerde sizlere yeterli şekilde maaş vermiyor mu?
Verdiğine göre gözünüze kestirdiğiniz vatandaşlardan neden bıçak parası adı altında ücret talep
ediyorsunuz? Vermeyenlere de başka türlü muamele yapıyorsunuz.
Bunları biz kafamıza göre yazmıyoruz, vatandaşların iddialarına göre ve ihbarlarını göz önünde
bulundurarak bu tür iğrenç işlerden artık vaz geçin diye uyarıyoruz. Etrafa yaydığınız bu koku
Ankara’ya kadar yayılmıştır. Devleti uyuyor sanmayın bir gün kapınız dayanır ve ekmeğinizden olur
kapı dışarısında kendinizi bulursunuz. Hani bir laf ardır ya, “Azınla yetinmeyen çoğunu bulamazmış”.
Bu ülkede milyonlarca vatandaşlar asgari ücretle geçinmek durumundayken sizler yüksek miktarlarda
devletten maaş alırken “Bıçak parası” istemek de ne oluyor? Buna ne hakkınız var. Yazık günah değil
mi? Sizler hastalıklara şifa bulan çok değerli insanlarsınız.
Özel hastaneleri buradan ayrı tutuyoruz.
Adı üstünde ÖZEL HASTANE.
Buradaki görevli doktorlar devletten maaş almıyor. Özel olduğu için buraya gelen vatandaşlar
dertlerine para ödeyerek çare buluyor ama Devlet hastanelerinde böyle bir uygulama içinde olmak
tek kelimeyle haksızlıktır ve daha ötesi ihanettir.

Dürbünler üzerinize çevrilmiş durumda takiptesiniz. Deşifre olmak istemiyorsanız “Bıçak parası”
istemekten vaz geçin. Her gelen ihbarı ve iddiaları yazmaya devam edeceğiz. İMZA Gazetesi ve çalışan
değerli ekibimiz bu konuda çok hassas şekilde takibe devam etmektedir. Bu böyle biline.
Görevini en iyi şekilde yapan çok değerli hocalarımıza selam olsun. Allah sizi başımızdan eksik
etmesin. Kalın sağlıcakla.