( Ulucanlar’ın soğuk duvarlarına kazınan bir vefa satırı...)
Bir sabahın sessizliğinde,
soğuk bir duvarın önünde
bir gencin nefesi kesildi.
O gencin adı Mustafa Pehlivanoğlu’ydu.
Bugün beni öldürdüler,diyordu sanki…
Henüz tomurcuklanmış bir baharın eşiğinde,
yüreğinde Vatan sevdası,dilinde Dua,
gözlerinde Anasının son bakışıyla…
Korkmadı !...
Çünkü ölüm,inandığı değerlerin gölgesinde
bir kavuşma,bir teslimiyetti.
“Bir gün gelecek, beni anlayacaksınız ” demişti.
Genç bir ömrü, idealleriyle birlikte darağacına astılar.
Ama darağaçları, bazen gökyüzüne uzanan birer merdivendir.
Mustafa da öyle yürüdü göklere.
inancını, davasını ve tertemiz kalbini yanına alarak gitti,sabah ezanı ile birlikte.
Bugün onu bir kez daha öldürmek isteseler de,
başaramazlar.
Çünkü bazı insanlar, öldükleri gün değil,
unutuldukları gün ölürler.
Ülkücü Şehidimiz Mustafa Pehlivanoğlu da, unutulmadı.
Dahası unutturulmadı.
Her Fatiha’da,her bayrak dalgalanışında,
her “Vatan Sağ olsun ” diyen dudakta
onun nefesi vardır.
Belki bir şiirde,
belki bir yüreğin sessiz duasında,
her defasında yeniden doğar.
Bugün beni öldürdüler,
ama ben ölüme sığmam.
Benim adım,Vatan toprağında yankılanan bir inançtır.
Benim adım Mustafa Pehlivanoğlu...