İlçeye bazen “yayla” diye adlandırdığım Filyos çayının karşı yakasında ki yoldan gider dönerim. Acil bir işim yok ise bu yoldan gitmek huzur veriyor bana.
Bazen arabamı Dereköy ile Miyesserler arasında yol kenarına çeker çayın akışını izlerim. O akıp gittikçe zihnimden bazı olumsuz düşünceleri de alır götürür sanki..
Bu kez ilçeden dönerken kullanmak istedim o yolu. İlçenin çıkışında 80 li yıllarda okuduğum Çaycuma Endüstri meslek lisesi ve karşı arsada da Çaycuma lisesi vardı.
Teneffüse çıktığımızda Lise tarafı Cennet gibiydi. Bizde ise düğünlerde erkek erkeğe dans eder gibiydik.(o yıllarda Erkekler kızlarla dansa çıkamaz, ancak erkek erkeğe dans ederlerdi, kızlarda kendi hemcinsleriyle) Meslek lisesinde hepi topu üç kız öğrenci vardı.
Düz lise önceki yıllarda yıkılarak yerine imam hatip orta okulu inşaa edildi. En son gördüğümde Endüstri Meslek Lisesinde de eğitim yoktu ama dimdik yerinde duruyordu.
Tam o alana geldiğimde sağıma doğru baktım, Meslek lisesinin ana binası ve atölyesinin yerinde yeller esiyordu. Arabamdan indim, boşluğa bakarken hüzünlendim. Belki mezun olamamıştım bu okuldan ama eğitim gördüğüm süre içinde benim hayatıma çok büyük katkıları olmuştu.
Tarih öğretmenimiz Reşit bey, Atölye öğretmenimiz Emin bey, Üzeyir bey, Özdemir Türen, Matematik Öğretmenimiz Haşim Örenbaş, Şule Özenci, ingilizce öğretmenimiz Ziya bey, Okul müdürümüz İhsan bey, lokantacı İbrahim usta... isimleri karıştırmış olabilirim ama hepsi gözlerimde canlandı.
Torna tesviye bölümünde okuyordum. En keyif aldığım dersim uygulamalı atölyen dersiydi. Ellerimizde eğeler, matkaplar ders boyunca somun yapmaya çalışırdık.
Ekonomik sıkıntılarım sebebiyle bir dönem okumuştum ama bana üniversite eğitimi vermişti sanki o okul..
Yerine nasıl bir proje düşünülüyor bir fikrim yok?
Ancak, aynı yere ya da Organize sanayi alanında uygun bir alana daha kapsamlı ve donanımlı meslek lisesi projeleri geliştirilmeli. Sanayileşen şehrimiz için bu okullara ihtiyacımız var.
Mehmet Çelebi