Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası, son yıllarda büyük bir atılım yaşadı.Bu atılımın en önemli mimarı Genel Başkan Hakan Toy ve ekibi oldu.
2018 yılında görevi devraldığında sendikanın üye sayısı 3 binlerdeydi. Bugün ise, 42 bin üyeye ulaşmış bir Sendika gerçeği var. Bu azmin, vizyonun ve sendikal kararlılığın en net göstergesidir.

Ancak aynı başarıyı ne yazık ki; Zonguldak Şubesi için söylemek mümkün değil. Yaklaşık altı ay önce olağan kongrede göreve gelen Zonguldak Şube Başkanı Hakan Uzun ve yönetimi, daha ilk günden itibaren hayal kırıklığı yaratmıştır.

Hakan Uzun’un sahada boş ve gereksiz konuşmalarla vakit kaybetmesi, emekçilerde derin bir güvensizlik yaratmıştır.Tutarsız söylemleri ve kararları,sendikanın ciddiyetine gölge düşürmektedir En önemlisi de, ekip ruhundan tamamen uzak,ekip bilincinden yoksun tavırları, mücadeleyi kişiselleştirmesi, örgütlü gücü zayıflatmıştır.

Bugün Zonguldak’ta, Bolu’da, Düzce’de, Bartın’da ve Karabük’te emekçiler kendilerini yalnız hissetmektedir. Bülent Ecevit Üniversitesi’nde çözülmeler yaşanırken,Aile ve Sosyal Hizmetler alanında ise istifalar çığ gibi büyümüştür. Altı ay önce, 1400 olan üye sayısının korunamaması, üstüne üstlük bu sayının hızla erimesi, tek başına bu yönetimin başarısızlığını gözler önüne sermektedir.

Bu tablonun yükünü bir süreliğine Genel Başkan Hakan Toy’un çabaları hafifletse de,uzun vadede bu başarısızlığı taşımak hem sendikaya hem de Lidere zarar verecektir.Çünkü hiçbir Lider, ekibinden kopuk, tutarsız,güvensiz ve sahada etkisiz bir şube başkanının arkasını uzun süre toplayamaz.

O yüzden, çıkış yolu açıktır:
Hakan Uzun ve yönetimi bu görevden el çekmelidir.
Çünkü sendikacılık, boş sözlerle değil, somut emek,örgütlü bilinç ve sahadaki güvenle yürütülür.

Aksi halde bugün yaşanan çöküş,yarın daha büyük kayıplara dönüşecek ve emekçinin sesi bu bölgede giderek zayıflayacaktır.