Eşsiz güzelliğe sahip, Anadolu'nun şirin bir kasabasında, Türkçe Öğretmeni olarak görev yapıyordum.

Kelebeklerin özgür,
rüzgarın Türkü söylediği,hilal ve yıldızın, şehitlerimize yarenlik ettiği bir diyardı burası.
Zamanın su olup akıp gittiği, sadece birkaç güzel hatıranın kaldığı, yalnız bir hayat sürmekteydim. Okulumuzun duvarlarının suvaları dökülmüş, sıraları eski, koridordaları dardı.Yoksul ama gururlu gençlerimizin her biri, Vatan sevdalısı ve Ömer Halisdemir yürekliydiler.
Bahar'ın papatyalarla buluştuğu bir gündü.
Zaman öğle vaktini biraz geçiyordu.
Öğretmenler odasında, her zaman olduğu gibi, şiir yazıyordum.
Yeni bir tarih öğretmeninin, okulumuza tayin edildiği arkadaşlarım arasında konuşuluyordu.
Benim açımdan çok da değeri yoktu.
Kimler geldi kimler geçti buralardan.
O da, bu gönül kervanından birisiydi işte,ya da öyle olduğunu zannediyordum!...
Demli çayımı yudumlarken;yeşil gözlü, kar beyaz tenli, orta boylu bir hanımefendi geldi.
-"Merhaba...Ben, yeni Tarih Öğretmeni Yağmur ..."
Şiir kıvamındaydı, sözleri,kulağımdan yüreğim akıyordu.
Gözlerim, yüzyıllardır yolunu bekleyen o aşka kavuşmuşçasına, Yağmur'a bakıyordu.
Aşka sürgün yüreğim, sevdasına mı kavuşacaktı?...
Haftalar sonra, yüreğimden geçenleri Yağmur'a anlatmak yerine, yine şiire sığındım.
Mektup, benim tek sırdaşımdı.
Zarfın üzerine, ismimi ( Nihal Atsız ) yazmamanın utangaçlığı ile, mektubu, Yağmur öğretmenin odasındaki dolabın içine koydum.
Ya karşılıksız bir aşka heba edecektim ömrümü, ya da bir ömür boyu sevdanın mutluluğu içerisinde yaşayacaktım.
Aradan birkaç gün sonra, mektubum öylece,okunması yasak bir kitap gibi açılmaksızın dolabıma geri konulmuştu.
Geri gelen sadece mektubum değildi.
Ömrümden alınan,Umutlarım, hayallerim, ilk gençlik sevdamdı ...
Peki ne mi yazıyordu mektubumda:
" Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin ondan, gönül zorla tutuştu.
Pervane olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin ondan, gönül zorla tutuştu.

Murat İLERİ

Not: Edebiyatımızın, duayeni Nihal Atsız hocamızı, saygı ve sevgi ile yad ediyorum.