İnsanın içi bazen dar bir geçit gibi olur. Nefesinin tükendiği yerde umut ışığı ararsın.

Karanlık düşler uzun sürer.

Her adım başka bir soruya dönüşür.
Her soru biraz daha yalnızlaştırır.
Yine de yürümeye mecbur kalırsın.

Şehir hareketlidir ama ruh çoğu zaman tenha kalır.
Çoğu zaman kalabalıklarla çarpışırsın.
Anlarsın ki, hiçbiri içine değmez.
Çünkü hiçbiri seni duymaz.

Yorgun ve çaresiz yüzler akar yanından.
Hepsinde başka bir acı gizlidir.
Toplumun olanca ağırlığı omuzlara çöküyor gibidir.
Herkes bir yük taşır, ama kimse ağırlığını anlatmaz.

Sevgi bazen sessizliği delip geçemez.
Söyleyecek kelime bulamazsın.
Söyleyemediklerin yüreğinde büyür.
Susmak daha derine işler.

Bir ses bazen bütün dengeni değiştirir.
Bir isim kulağına dokunur.
O an toparlanırsın belki...
Sanki içindeki karanlıklar hafifler.

Kendini gölge sanan biri bile yeniden şekillenir.
Aşk dolu bir bakış güç verir.
Yürekli bir dokunuş ferahlatır.
Bir cümle hayatını düzeltir.

Geçmişten taşan duygular bile yerini bulur.
Kendi içindeki savaş biter.
Ama yine de,yorgunluk dinecek bir omuz arar.
O omuzu bulunca da insan eksilmez artık.

Hayat uzun bir koridordur.
Her dönüşte başka bir imtihan çıkar.
Her durakta başka bir yüz.
Her yüzde başka bir çağrı.

Bugün geriye bakınca şunu fark ediyorum.
Kendi adımı duymadan önce, kırık bir kalemin
izi gibiydim.
Unutulmuş bir köşede bekleyen bir anı sanıyordum kendimi.
Bir ses,içimde paramparça olmuş her şeyi toparladı.

Hiçbir duygu tamamen tükenmez aslında.
Kendine ait bir vaktin peşindedir.
Doğru kalbi bulduğunda yeniden canlanır.
İnsan da o an kendini tamamlanmış hisseder.

Murat İLERİ